Selamlar aşkologunuz geldi umarım iyisinizdir ^^ Kurgunun biraz karışık ilerleyeceği ve benim yoğun olduğum bir zaman dilimine denk geldiği için bölüm birazcık 🤏gecikmiş olabilir hehe
Bu bölümden sonra size özel bir soru-cevap bölümü hazırladım katılırsanız çok mutlu olurum 🥺
Sadece bir soruya bile yanıt verirseniz sonraki bölüm bu çok iyi olurdu 👉👈 Neyse efenim siz bölüme geçin ben de soru-cevap için son kontrollerimizi yapayım hehe
***
Beynim durmuş gibi hissediyordum. Esen rüzgarla gözlerim pencereyi buldu. Ayağa kalkıp pencereyi kapatırken aldığım her nefeste kokusu gittikçe soluyormuş gibi hissettim. Kokusunun gideceğinden korktuğumdan nefesimi tutacak kadar değer veriyormuşum meğer ona.
Kalbimdeki sızıyı dindirmek için elimi göğsüme bastırdım. Gözlerim aptalca bir umutla pencereden dışarı baktı ama Kaveh yoktu. Nefesimi bırakırken düşünmeye çalıştım. Neden gitmişti ki? Yanlış bir şey mi yapmıştım? Kontrol edemediğim düşünceler hareket etmemi engelliyordu.
Ne yapmalıyım? Evi terk ettiğine göre beni görmek istemiyordur. Onu yalnız mı bırakmalıyım? Yoksa onu bulmaya mı çalışmalıyım? Ya peşinden gitmediğim için pişman olursam? Ya peşinden geldim diye benden nefret ederse? Endişelerim başıma üşüşürken olduğum yerden adım atamadım.
Ne zaman ayrılmıştı ki evden? Çok uzaklaşmışmıdır yoksa sadece handa içip sabahlamaya geri mi dönmüştür? Elimi çeneme koydum. Tabi ya han. Orada olabilir. Onunla hâlâ konuşma şansım olabilir. Hızla evden çıkıp hana gittim. Hancı beni selamladı.
"Bu saatte burada ne işin var? Bu sefer kahvaltıya mı geldin?" Hana göz atarken cevapladım "Kaveh'i arıyordum da burada mı?" Hancı gözlerini kısarak bana baktı "Kaveh mi? Neden onu arıyorsun ki?" Doğru ya o hep insanların ikimizin yakın olduğunu düşünmesinden çekinmişti.
Telaşımı gizleyerek cevapladım "Bir arkadaşı bana ulaştı. Önemli bir eşyası arkadaşında kalmış Kaveh haber vermeden gidince de onu nasıl ulaştıracağını bilememiş. Sanırım aile yadigarıydı tam bilgim yok." Hancı elini çenesine koydu.
"Ah aile yadigarı mı? Kaveh öyle şeylere çok önem verir nasıl unutabilir ki?" Kafa sallayıp ona ayak uydururken bir an önce işime yarayacak bir şeyler söylesin diye umdum "Kaveh dün sabah buradaydı. Bir bardak şarap içip acelesi olduğunu söyleyerek gitti."
Yutkunmama engel olamadım "Nereye gittiğini söyledi mi?" Kafasını iki yana salladığında içimdeki son umut taneleri de yok olmuş gibi hissettim "Neler konuştunuz? En ufak detay bile önemli olabilir." Hancı kafasını kaşıdı "Biraz keyfi kaçmış görünüyordu. Ne olduğunu sorduğumda sadece bir kadeh şarap içmek istiyorum dedi anlatmadı."
Uyumadan önce de huzursuz görünüyordu. Neye canını sıkıyordu acaba? Hancı konuşmaya devam etti "Yanında yüklü bavulları görünce bir yere mi gidiyorsun diye sordum. O da taşınması gerektiğini ev bulacağını falan söyledi."
Yani gerçekten de evi terk etmeye kararlıymış... "Nereye taşınacaksın bir kaç tanıdık var aracılık yapayım dediğimde buralardan değil uzağa gidiyorum diyince daha fazla ısrar edemedim." Nereye gittin Kaveh? Neden özellikle uzak yerlere gittin?
Hancıya verdiği bilgiler için teşekkür edip handan ayrıldım. Kaveh evden ayrılmaya o sabah karar vermemişti bu planlıydı. Kimseye haber vermeden gitmesi çok saçma geliyor. Yani en azından güvendiği bir iki arkadaşına haber vermiş olmalı.
Cyno ve Tighnari bir şeyler biliyor olabilir. Sabahın köründe onların kapısına dayanmalı mıyım? Tighnari ormanda herhangi bir yerde nöbet tutuyor veya evinde olabilir emin değilim. Ama Cyno büyük ihtimalle akademidedir. En yakın orası olduğu için oraya gitmeye karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Key - Kavetham +18
Fanfic"O zaman bugün senin için içelim." Bardağımı onunkiyle tokuşturdum ve bir yudum aldım. Kaveh bir solukta bitirip yenisini doldurmak için şişeye uzandı. "Bu arada beni neden öptün Alhaitham?" Ağzıma götürdüğüm pasta çatalımdan kucağıma düştü.