Selamlar yeni bölüm ile karşınızdayım. Önceki bölümlerde gücünüzü gösterdiğiniz için bu bölüm için 40 vote hedefi koyuyorum.
Bakalım 40 voteye ulaşabilecek misiniz keyifli okumalar hehe 💜
***
Kağıt yığınının arasında kafayı yiyecek gibi hissediyordum. Elimi şakaklarıma koyup masaj yaptım. Bu gidişle hiç bir projeyi yetiştiremeyecektim. Son zamanlarda işi biraz boşlamıştım. O günden sonra Alhaitham ile neredeyse her gün birlikte olmuştuk.
Durum böyle olunca farkında olmadan uzayan uyku sürelerim ve dikkatsizliğim yüzünden programım çok sıkışmıştı. Kalemi sinirle masaya fırlatıp gözlerimi çizimime diktim. Bir şeyler eksik. Yeterince iyi değil. Önüme konan meyve tabağıyla kafamı kaldırdım "Biraz dinlen kendine çok yükleniyorsun."
Alhaitham yanıma oturup çizimime baktı. Umutsuz bir şekilde koyduğu meyve tabağından bir dilim elma alıp çiğnemeye başladım. Uykusuzluktan gözlerim yanıyor başım ağrıyordu. Eğer bunu bu gece bitirirsem bir süre özgür olacaktım. Sırf bu yüzden Alhaitham'ı bir kaç gündür yanıma yaklaştırmıyordum çünkü çok çabuk dikkatimi dağıtıyordu.
"Bugün Tighnari ile konuştum. Müsait bir zamanda handa buluşup içelim diyor." Elime bir çilek alıp onu inceledim "Hmm olabilir. Kimler gelecekmiş?" Alhaitham kafasını omzuma yasladı "Bilmem. Muhtemelen yine Cyno, Tighnari, sen ve ben oluruz."
"Güzel olur. Tam da bu sıralar biraz bunalmış hissediyordum." Önümdeki çizimle bakışırken iştahım kaçtı ve derin bir nefes verip çileği tabağa geri bıraktım. Alhaitham kafasını kaldırıp bıraktığım çileği aldı ağzıma tıktı. Kaşlarımı çatıp çiğnerken dudağıma minik bir öpücük kondurup yanımdan kalktı.
"Tamam o zaman onu gördüğümde haber veririm." Eline kitabını alıp sandalyede oturana kadar gözlerimi üstünden çekmedim. Gözlerimi projeme çevirip fazla düşünmemeye çalıştım. Bu gece bu projeyi bitirip yarın dinlenebilirdim. Sonraki gün de agalarla içip sohbet ederdik.
Meyve tabağını kenara çekip hırsla kalemimi elime aldım. Bu iş bu gece bitecek! Üst üste karalamalar ve yeni tasarım denemelerinden sonra beni tatmin edecek bir sonuca ulaşmıştım. Masamı toparlarken Alhaitham kitabını kapattı "Bitirebildin mi?" Kafamı sallayıp esnedim. Dehşet uykum vardı.
Eşyalarımı odama götürdükten sonra unuttuğum bir şey kaldı mı diye salona döndüm. Alhaitham hala kitap okuyordu. Gözlerimi ovuşturarak sordum "Sen uyumayacak mısın?" Saate baktı "Bir kaç saat sonra işe gitmem lazım. Uyursam uyanamam."
"Oha saat kaç olmuş! Niye bu saate kadar oturdun ki?" Omuz silkti "Kitap okuyordum. Dalmışım." Onaylanmayan bir bakış attım "Her neyse. Ben yatıyorum. Yorgunlukla kendimi yatağa bıraktım. Gözlerimi kapadığımda babam gözlerimin önüne geldi. Benim yüzümden evden gidişi ve bataklıkta ölmesi.
Yan dönüp düşünmemeye çalıştığımda annemi hatırladım bu sefer. Babamın ölümünden dolayı sarsılması, titreyen elleri ve bir daha çizim yapamaması. Nefesim daralırken yatakta doğruldum. Yastığımı alıp salona gittim.
Alhaitham bıraktığım halde kitabını okuyordu. Kitaptan başını kaldırıp bana baktı "Uyumayacak mıydın?" Omzumu silktim "Uyuyamadım. Senin uykun gelmedi mi?" Sandalyeden kalkıp gerindi "Hayır ama sandalyede oturmaktan her yerim ağrımış." Koltuğa oturduğunda yanına oturdum.
"Burada uyumayı düşünüyordum." Boş boş birbirimize baktık "Ninni mi söyleyeyim?" Offlayıp yastığı yanına koydum "Giderken beni uyandır. Biraz uyumaya çalışacağım." Alhaitham bir şey demeden tek elini saçlarıma daldırdı. Gözüm kapanırken sordum "Ne yapıyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Key - Kavetham +18
Fanfiction"O zaman bugün senin için içelim." Bardağımı onunkiyle tokuşturdum ve bir yudum aldım. Kaveh bir solukta bitirip yenisini doldurmak için şişeye uzandı. "Bu arada beni neden öptün Alhaitham?" Ağzıma götürdüğüm pasta çatalımdan kucağıma düştü.