14

1K 145 92
                                    

Vay cidden hedefe ulaştınız 🥺🥺
Bu bölüm için de 35 vote geldiğinde yeni bölüm gelecek herkese çok teşekkür ederim 💜

***

Onu uzaklaştırıp elimde kalan su damlacıklarını yüzüne sıçrattığımda yüzünü buruşturdu "Hey yine başlama. Her yerimi köpek gibi ısırmışsın zaten." Yeni bir yumurta alıp kırıp çatalla çırptım. Yüzünü koluna silip kafasını yana eğdi "Yapamaz mıyım?" Yeni uyandığı için dağılmış saçları ile garip bir şekilde masum görünüyordu.

"Nasıl bir ağrıyla uyandım bilmiyorsun bile. Uykunda seni boğmadığım için şükretmelisin." Yumurtayı tavaya dökerken bana yaklaştı. Yumurta çırptığım kaseyi tezgaha bırakırken tişörtümü havaya kaldırdığında kızdım "Alhaitham! Seni öldürürüm." Beni dinlemeyip sırtımı döndürdüğünde elinden kurtulmaya çalıştım.

Tişörtümü zorlukla indirip omzundan ittirdim "Ne yaptığını sanıyorsun!" Elini çeneme koyup kafamı yana çevirdi "Dün biraz ilaç sürmüştüm ama acını tam olarak nasıl geçiririm emin değilim." Kafamı çevirip gözüne baktım "Keşke tek sorun acıması olsa. Dışarı nasıl çıkacağım ben? En sevdiğim gömleğimi bile giyemeyeceğim çünkü birisi sırtımı bile rahat bırakmamış!"

Alhaithami elini çenesine koyup düşünceli bir şekilde bana baktı. Ardından kafasını hızla yana çevirdi. Saçları yüzüne düşerken geri çekildi. Şüpheyle ona baktım "Nedense birden tüylerim ürperdi." Masaya oturup sessizce bekledi. Bende daha fazla onunla uğraşmayıp kahvaltı hazırlamaya devam ettim.

Her şeyi masaya yerleştirdikten sonra bitkince kendimi sandalyeye bıraktım. Belime bir sızı saplanırken acıyla irkildim. Alhaitham ne oldu dercesine masum bakışlar atarken göz devirdim "Yok bir şey önüne bak." Kahvaltı ederken ortam gittikçe garipleşiyormuş gibi hissettim.

Tamam normal davranacağım dedim ama... Arkadaş bile olamadığımız çöp kişiliği yüzünden nefret ettiğim kişiyle ev arkadaşı olmuştum. Sonra birden öpüşmeye başlamıştık. Şimdi de yatmaya mı başladık? Ne yaşıyoruz lan biz? Böyle bir durumda böyle bir kişiyle kahvaltı ederken ne diyebilirim ki?

Görmezden gelip normal davrandıkca her şey daha da yolundan çıkıyordu sanki. Alhaitham'ın davranışları da eskisi gibi değildi. O hala çöp bir kişiliğe sahipti ama... Bir şeyler farklı geliyordu gözüme ve bu içimde bir şeyin ürpermesine sebep oluyordu. Bir şeyler beni endişelendiriyordu.

"Kaveh kahvaltıdan sonra merhem sürmene yardım edeyim." Tek kaşımı kaldırdım "Sadece bir gece yattık diye benimle böyle ilgilenmek zorunda değilsin Alhaitham." Alhaitham'ın eli havada durdu. Ardından çatalını sertçe salatalığa sapladı "Ulaşamayacağın yerler var. Boşa gurur yapıp kendini zorlamak anlamsız."

Fark etmeden çok mu sert cevap verdim acaba? Gözlerimi kaçırıp çatalımı masaya bıraktım "Tamam ulaşamadığım yerde..." Tabağıma boş boş bakarken cümlenin devamını getirmeye üşendim. Alhaitham da sorgulamadı zaten. Sessizce kahvaltıyı bitirdik. Alhaitham bulaşıkları yıkayacağını söyleyip o gelene kadar odamda dinlenmemi söyledi.

Yatağıma sırt üstü uzanıp tavana baktım. Ölüyorum... Zaman geçtikçe acıya alışırım sanmıştım ama gittikçe daha da ağrıyordu sanki. Yatakta yan dönüp yastığıma sarıldım. Bugün yapmam gereken yığınla iş var. Neyseki dışarı çıkmamı gerektirecek acil işim yoktu. Onları hafta sonuna bırakıp daha sonra halledebilirim.

Ama saatlerce oturup çizim yapma düşüncesi bile kalçama ve belime sızı saplanmasına yetiyordu. Aptal Alhaitham. Tamam dostun değilim ama düşmanını mı... Yastığa daha sıkı sarılıp yüzümü gömdüm. Kapı tıklandığında kendime gelip yastıktan kafamı kaldırdım. Gelen Alhaitham olmalıydı.

No Key - Kavetham +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin