5

1.3K 111 118
                                        

Kapının çalma sesiyle kendime geldim "Birini mi bekliyordun?" Alhaitham saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı "Hayır, sen?" Kafamı iki yana salladım. Kaç dakikadır öpüşüyorduk bilmiyorum. "Boşver o zaman çalar çalar gider." Tekrar öpmeye kalktığında Paimon'un gür sesini duydum.

"Evde kimse var mı?" Gözlerim kocaman açılırken şok içinde onu ittim "Gezgin gelmiş önemli bir şey mi oldu acaba?" Kapıyı açmaya gittiğimde peşime takıldı "Hey, geri çekil. Aynı evde yaşadığımızı birileri görebilir." Kapıyı açıp ikisini sessizce içeri aldım.

"Ah, gezgin görüşmeyeli uzun zaman olmuştu. Nasılsınız iyi misiniz?" Paimon neşeyle süzüldü "Oldukça iyiyiz. Bu çevrede bazı şeylere denk geldik. Haberiniz var mı diye soracaktık." Alhaitham kollarını kavuşturmuş izlemekle yetiniyordu.

Biz Paimon ile sohbet ederken birden elini çenesine koyup hem beni hem Alhaitham'ı süzdü "Dudağınıza ne oldu? Kavga mı ettiniz yoksa?" Tükürüğüm boğazıma kaçarken ne diyeceğimi şaşırdım. Gezgin gözlerini kaçırıp kızardığında acilen bir bahane üretmem gerekti.

"Bol acılı ramen yedik! O kadar acı ki hala boğazımı rahatsız ediyor! Ben hepsini yiyemeden bıraktım." Paimon safça gülümsedi "Vay canına! Bende tadına bakabilir miyim?" Kekelerken utançtan aklıma üretecek bahane gelmiyordu. Alhaitham sonunda sessizliğini bozdu "Geleceğinizi bilseydim hepsini yemeye kendimi zorlamazdım."

Gelen rahatlamayla gülümsedim "O zaman bir dahaki gelişinize size acılı güveç yapayım." Paimon neşeyle gezgini dürttü "Sizin yediğiniz gibi bol acılı olmazsa güzel olur. Paimon gezginin şişmiş dudaklara dövüştüğünü hayal bile edemiyor." Neşeyle şakasına güldüm ama içten içe utançtan kendimi yiyordum.

"Ah şimdi aklıma geldi aslında biraz acelemiz var. Alhaitham yardımına ihtiyacımız olabilir." Bu fırsatı değerlendirip ayaklandım "Siz rahatça konuşun benim yapabileceğim bir şey olursa haber verirsiniz." Paimon ve gezgine güzel bir gülümseme ile el sallayıp odama girdim.

Kapıyı kapatır kapatmaz yere çöküp saçlarımı çekiştirdim. O an utanmaktansa ölmeyi istediğim bir andı. Paimon inandı ama ya gezgin? Ya öpüştüğümüzü anladıysa? Ev arkadaşı olduğumuzu saklayacak kadar nazik birisi ama sevgili olduğumuzu ya bir yerde ağzından kaçırırsa. Sevgili değiliz bizi sevgili sanmasın hayır!

Sürünerek yatağıma çıktım. Kafamı yastığa gömüp kendimi boğmaya çalıştım ama işe yaramadı. Kapı çaldığında Alhaitham'ın şiş ve kızarmış dudaklarını fark edemeyecek kadar telaş yapmıştım. Hani ben aptalım o çok bilmiş nasıl fark etmemiş olabilir!

Aynayı elime alıp dudaklarıma baktım. Balık... Balığa benziyorum... Utançtan aynayı yutmak üzereyken kapı tıklatıldı. Hızla aynayı yastığın altına koyup az önce götü başı dagitmamışım gibi yatağıma oturdum "Gir." Alhaitham içeri girip kapıyı kapadığı anda yakasına yapıştım.

Ağlamaklı sesler çıkarıp onu sarsarken bana boş gözlerle baktı "Kelimeleri kullanarak derdini anlat." Kaşlarımı çattım "Diyorum ki neden kapıya giderken beni durdurmadın! Dudaklarımın haline bak." Dudaklarıma bakıp yüzüme eğildi "Ondan bahsetmiyorum aptal!"

Elimi tutup yakasından çekti "Boşver giderler demiştim sana ama sen kapıyı açmakta ısrar ettin." Ona anlamayarak baktım "Sen cidden... Ayrıca hani son defaydı resmen yiyip bitirmişsin dudaklarımı!" Bir saniyeliğine dudağıma baktı ardından gözlerini kaçırıp gülümsediğinde kan yüzüme akın etti.

Ondan uzaklaşıp kendimi güvenceye aldım "Her neyse neden geldin odama?" Unut, unut, unut konuyu dağıt. "Gezgine araştırmasında yardım edeceğim. Dışarı çıkıyoruz." Kollarımı göğsümde bağlayıp kafamı başka yöne çevirdim "Bunu neden bana anlatıyorsun? Genellikle haber vermeden gidersin."

No Key - Kavetham +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin