No Key - Kavetham +18

30

Selamlar yeni bölüm ile beraberiz uzun zaman oldu değil mi jdksjdjsjs spora başlamıştım ve alışana kadar bir süre kas ağrısı çektiğim için yb yazacak durumda değildim hü...

Ama siz de bu fici unutmuş gibisiniz hedef vermiyorum diye yine ghostlanmaya başladım.

Bu yüzden 55 vote olmadan bölüm yazmamaya karar verdim. İyi niyetimden 65 de demiyorum bakın neyse keyifli okumalar 😔🥺

***

Eve geldiğimizde ikimizde yorgunluktan ölüyorduk. Öyle ki oturup soluklanayım dediğim koltukta uyuyakalmıştım. Uyandığımda üstümdeki ağırlık ile hareket edemedim. Kafamı hafifçe arkama çevirdiğimde Alhaitham'ın sarıldığını anladım. Beni yatağa taşıyıp kendisi de uyumuş olmalıydı.

Arkamı dönüp ona sarıldım ve gözlerimi geri kapadım. Hala yorgun hissediyordum. Sarılması sıkılaşırken kollarının arasında sıcacık hissettim. Uykuya dalacakken aklıma gelen şeyle kalbim hızlandı. Doğru ya daha randevuya çıkacaktık!

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım "Alhaitham uyan randevuya çıkacaktık." Yüzünde hafif bir gülümseme oluştu önce sonra gözlerini kırpıştırdı "Günaydın Kaveh." Yanaklarım kızarırken yutkundum. Tatlı gözükmek için özellikle mi yapıyordu?

Uyku sersemi bir süre gözlerime baktığında utandığımı hissettim "Neden öyle bakıyorsun?" Gözlerini yumdu "Uyandığımda seni yanımda görmek ne kadar iyi hissettiriyor diye düşünüyordum." Yüzüme eğildiğinde gözlerimi kapadım. Alnımda hissettiğim dudakları heyecanlanan kalbimi biraz hayal kırıklığına uğratmıştı.

"Her neyse uyandıysan ben hazırlanmaya gidiyorum." Aceleyle kalktığımda beni tutmadı. Kapıdan çıkıp eski odama girdim. Eşyalarım yatağın üstünde duruyordu. Onları daha sonra yerleştiririm şimdi ne giyeceğimi seçmeliyim. Hem aniden onu randevuya çıkarmak istedim ama ne yapacağımı bile bilmiyorum!

Düşünmeden söz verirsen böyle olur işte Kaveh! Bir süre eşyalarımı etrafa saçıp ne giyeceğimi seçmeye çalıştım. Daha kahvaltı da etmemiştik hiç bir şeyimiz hazır değildi! Elimi saçlarıma daldırıp çekiştirirken kapı tıklandı "Kaveh hazır mısın?" Çok fazla mı oyalanmıştım?

Kapıyı açarken sordum "Sen hazır mısın Alhaitham?" Neyseki daha pijamalarıyla duruyordu "Sadece nereye gideceğimizi soracaktım. Ona göre duş alıp giyineceğim." Elimi enseme koyup güldüm "Onu söyleyemiyoruz maalesef." Anlamamış bir şekilde bana baktı "Ne?"

"Şey piknik yaparız diye düşünmüştüm nasıl fikir?" Bunu tamamen şimdi uydurdum. Bir şeyler hazırlayıp yemeye kalksak hava kararmaya başlar geç kalacağız en iyisi ikisini bir arada götürmek. Kafa sallayıp odasına gittiğinde bende kıyafetlerimi seçebildim.

Hızla duşa girip hazırlandım. Ben çıktığımda Alhaitham hala ortalıkta görünmüyordu. O gelene kadar piknik malzemesi için dışarı çıkmak aklıma gelse de yine onu bırakıp gittiğimi düşünmesini istemediğimden vaz geçtim. Yiyip içeceğimiz şeyleri giderken satın alırdık olur biter.

Alhaitham gelene kadar evi süpürüp silmemek için kendimle mücadele verdim. Tam elime temizlik bezi almak için ayağa kalktığımda kapısı açıldı. Gözlerim hayranlıkla açılırken onu baştan aşağı süzdüm. Saçlarını ilk kez geriye yatırdığını görüyordum.

Randevuyu falan siktir edip direkt onu arkasındaki yatağa atsam nolur ki? Hem daha sonra çok daha güzel ve planlanmış bir randevuya götürürüm onu. Öyle mi yapsam? Alhaitham elini ensesine koyup yanakları kızarırken sordu "Çıkalım mı artık?" O bu kadar hevesliyken nasıl erteleyebilirdim ki bunu "Evet hadi gel."