Selam ^^ Normalde hedefi bekleyecektim ama No Key 9k okunma olmuş 😭 Bunun şerefine bölümü erken paylaşmak istedim 🥺🥺 Hepinizi çok seviyorum bu fici yazarken asla bu kadar okunacağını düşünmüyordum cidden şok icindeyim dkdkxndkdk 😭
Neyse uzatmayayım size keyifli okumalar 💜💜
***
"Alhaitham..." Elim yüzüne uzanırken bir kaç saniye önce gördüğüm rüya gözümün önüne geldi. Yüzüne dokunmadan elimi geri çektim ve diğer elimle tutup göğsüme bastırdım. Aldığım nefes ciğerlerime yetmiyormuş gibi hissederken zorlukla çadırdan bir adım atıp nefes almaya çalıştım.
Alhaitham telaşla arkamdan geldi "İyi misin? Nefes alamıyor musun?" O bana yaklaşmaya çalıştıkça geri çekildim. Ellerimi kaldırıp baktığımda sanki koca bir katran vardı ve dokunsam ona bulaşıp onu yok edecekti. Kesik nefeslerimin arasında zorlukla konuştum "Sadece... Sadece kendime gelmem... İçin izin ver..."
Olduğu yerde kalıp çaresiz gözlerle beni izlerken kendimi acınası hissettim. Ellerimi yüzüme kapatıp sakinleşmeye çalıştım. Hangi umuda tutunursam tutunayım kimin hayatına dokunsam yok edecektim. Buna daha fazla dayanamıyordum.
Keşke hiç doğmasaydım. Aç gözlü davranıp çaresizce sevilmeyi istiyordum ama hak ettiğim tek şey ölümdü. Yaşlar gözlerimden süzülürken omuzlarım sessizce sarsıldı. Etrafıma sarılan sıcak kollarla irkildim.
"Alhaitham çekil." Hıçkırıklarımın arasında ikaz etsemde geri çekilmek için çabalamıyordum. İsteklerim ve korkularım arasında kalmış gibi hissediyordum "Sen daha iyi hissedene kadar sarılacağım."
"Kendimle birlikte seni de yakmak istemiyorum. Dokunduğum her şeyi mahvediyorum." Alhaitham geri çekilip yüzüme baktı "Sadece kendini mahvediyorsun. Seninle yanacaksam cehennemden tapu bile alırım."
Cehennemde tapu mu? Saçmalığı yüzünden bir anlığına gülümsedim "İnsanlar genelde cennetten tapu almaya çalışmaz mı?" Baş parmağıyla göz yaşlarımı silerken gözümü yumdum "Ben cehennemi satın alırsam herkes cennette yaşamak zorunda kalır. Sonsuza kadar yanacağım anlamına gelse bile seninle olduğu sürece yanmaktan bile keyif alırım."
"Aptal." Yavaş yavaş kendime gelirken utançla gözlerimi ovuşturdum "Bu yüzden beni inciteceğin için endişelenme Kaveh." Dudaklarımı birbirine bastırıp ona baktım "Beni sadece senin yokluğun incitiyor."
Üstümdeki baskı hafiflemiş gibi hissederken ona sarıldım. Neden benim için bu kadar ileri gidiyor ki? Tek elini belimden kaldırdığını hissettim bir kaç saniye havada kaldıktan sonra elini saçlarıma daldırıp okşadı.
Ayak bileğime dokunan şeyle olduğum yerde sıçradım "Ayağıma bir şey dokundu!" Hızla ayaklarımı yerden kaldırıp beline doladım. Korkuyla bağırdım "Yılan mı! Yoksa akrep mi! Ya da söyleme kaç çabuk! Alhaitham sana diyorum!"
"Kaveh... Fazla hareket etme..." Tek eli belimden kavrayıp düşmeyeyim diye beni tutarken tek eliyle yüzünü kapatmıştı. Kafamı eğip yerdeki şeye baktığımda sadece bir çöl tilkisiydi "Ah bir anlığına çok korktum." Bacaklarımı beline dolamam ve Alhaitham'ın ifadesini algılamam bir kaç saniye sürdü.
Yanaklarım kızarırken bacaklarımı çözdüm. Yalandan öksürürken yere eğilip minik tilkiye baktım "Ya napiyosun sen burada bakayım?" Sabah sabah yaşadığımız aksiyon yüzünden sersemlemiş hissediyordum.
Alhaitham garip ortamı dağıtmak için hiç uğraşmıyor kızarmış bir yüzle kafasını başka tarafa çevirmiş öylece duruyordu. Etrafa göz atsam da yuvaya dair bir şey görünmüyordu. Ona az bir şey yemesi için kırıntı verdiğimde ağzına alıp seke seke uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Key - Kavetham +18
Fanfiction"O zaman bugün senin için içelim." Bardağımı onunkiyle tokuşturdum ve bir yudum aldım. Kaveh bir solukta bitirip yenisini doldurmak için şişeye uzandı. "Bu arada beni neden öptün Alhaitham?" Ağzıma götürdüğüm pasta çatalımdan kucağıma düştü.