No Key - Kavetham +18

36

Selam böyle bir hikaye okuyordunuz hatırlıyor musunuz? Hahaha unutmadınız biliyorum haha ha... Şehir dışına çıkıp geri geldiğim için bölüm birazcık 🤏 gecikti ehe...

Neyse keyifli okumalar çok sakin asla kızmamış sabırla beklemiş biricik okurlar ^^

***

Alhaitham;

Boynuna minik öpücükler kondurduğumda parmaklarını saçlarımda gezdiriyordu. Yüzüne eğildiğimde öpmemi beklercesine dudaklarını araladı. Hareket etmeyip tepkisini izlerken gülümsedim. Kaşlarını çatıp yüzünü yüzüme yaklaştırmaya çalıştığında hafifçe geri çekildim.

Dudaklarımızın arasında bir nefeslik boşluk vardı. Dudaklarını birbirine bastırıp kafasını geri çekti. Sinirle nefes verdiğinde tatlı görüntüsüne dayanamayıp yüzüne eğildim "Ah, ne yapıyorsun?" Elini yanağına götürürken gözü kapalı olmasına rağmen sinir ve şaşkınlığını anlayabiliyordum.

"Bunu hep yapmak istemiştim." Yanağını ovuştururken söylendi "Yanağımı ısırmak mı? Bir orası kalmıştı." O söylenirken dişlerim hala kamaşıyordu. Hazır dikkati dağılmışken bir kere daha mı ısırsam? Bornozu hafifçe omzundan kaydığında yutkundum.

Önceki hayatımda köpek falan mıydım acaba? Yoksa içimdeki bu ısırma sevdasının sebebini başka türlü açıklayamıyordum. Omzuna elimi koyduğumda irkilip konuşmayı kesti. Elimi omzundan kaydırırken dudaklarını öptüm.

Bana karşılık verirken bornozu yavaşça omuzlarından sıyırdım. Öpüşmemiz derinleşirken sırtı yavaşça yatakla buluştu. Doğrulup hala belinin altını kapatan bornozu çıkarmaya niyetlenirken gördüğüm manzara ile yutkunamadım.

Kaveh gözleri bağlı öylece benim herhangi bir dokunuşumu beklerken savunmasız bir şekilde uzanıyordu. Hızlı nefes alışverişleri ile kalkıp inen göğüsleri ve daha dokunmasam da sertleşmiş meme uçları ile görüntüsü nefesimi kesiyordu.

Kalbim hızla atarken elimi kalbime koydum. Neden bu kadar yakışıklıydı ki? Bu görüntüyü ömrümün sonuna kadar zihnimde saklamak istiyordum "Alhaitham?" Üzerine uzanıp ona sarıldım. Kafamı göğsüne yasladım "Sanırım biraz heyecanlandım. Sakinleşmeliyim."

Göğsüne sığınırken çocuk gibi hissettim. Bu biraz utanç vericiydi ama ana kendimi kaptırıp sonrasında acı çekmesini istemiyordum. Sessizce saçlarımı okşadığında kalbini dinledim. Hızla atan kalbini dinlerken sakinleştim. Onun da benim gibi heyecanlı olması rahatlatmıştı.

Kollarımı beline dolayıp kafamı kaldırdım. Boynuna öpücükler bıraktığımda yutkundu. Hareket eden adem elması gözüme çarparken dudaklarımı üstüne bastırdım. Dilimi üstünde gezdirip bekledim. Yutkunduğunda dilimin altında tekrar hareket etti.

Gülümseyip emdiğimde irkildi. Yavaşça elimi bornozunun ipinde gezdirip düğümü çözdüm. Belini hafifçe kaldırıp bornozu çıkardım. Artık kollarımın arasında tamamen çıplaktı. Dudaklarımı boynundan ayırıp kafamı kaldırdım.

Vücudunun her bir zerresini izlerken kollarını kendine sardı "Neden birden izlemeye başladın?" Elini tutup öptüğümde yüzü kızardı "Gerçek olamayacak kadar güzel gözüküyorsun çünkü." Elini çekip yatak çarşafını çekiştirdi "Hey beni utandırmayı kes!"

Çarşafı üstüne çekmeye çalıştığında bileğini tutup engel oldum. Diğer eliyle devam ettiğinde o bileğini de tuttum ve başının üzerinde birleştirdim. Bacaklarının arasına yerleşip üstüne eğildiğimde hareket edip kurtulmaya çalıştı "Yaparken utanmıyordun şimdi bakınca mı utanıyorsun?"