16. Bölüm

234 31 2
                                    

Merhabalar...
16. Bölümümüzü de tamamladık. Gün geçtikçe büyüyor olmamız beni çok mutlu ediyor.
Oy verirseniz daha da mutlu olacakmışım sjskskks.
Piyon'u yazmaya başladığımda nerdeyse okuyan hiç yoktu. Şuan azda olsa bir kitle var. Hepinize tek tek çok teşekkür ediyorum.

Güzel kalplerinizden öperim.
Sevgilerimleee...  <3

                                ♟

Mahir Uyar kimdi bilmiyordum. Ama ne olacaksa eskisinden farklı olacağını biliyordum. Uğur'un değişen yüz hatları, öfkelenişi Mahir Uyar kimse ona duyduğu nefreti gösteriyordu.

"Hoş geldin dedeciğim!"

Gözlerim fal taşı gibi açılırken doğru duyup duymadığımdan emin olmaya çalışıyordum. Mahir Uyar, Serkan'ı vurdurtan adam, Uğur'un dedesimiydi.

Kocaman bir kahkaha attığımda Uğur'un çatık kaşları ve kömür karası gözleri beni buldu. "Çok komik." dedim ve tekrar kahkaha attım. Sürekli kahkaha atmak istiyordum.

Uğur, "Gel elini yüzünü yıkayalım." dediğinde elimi durmasını ister gibi havaya kaldırdım. "Uykum var."

Başını iki yana salladı ve elime uzandı. "Bütün gece uyumadın olsun bir zahmet dedi." Elimden tuttu ve beni banyoya götürdü. Musluğu açtığında akan suya bile gülmek istemiştim. Soğuk su tenime dediğinde ürpermiş ve kapıya adımlamıştım. Uğur beni hemen durdurmuş yüzüme daha çok su çarpmıştı. Midemin bulandığını hissediyordum." Uğur kusacağım." diyerek öğürmeye başladığımda Uğur hemen klozetin kapağını açmış ve saçlarımı ensemde toplamıştı. İçimde ne var ne yoksa çıkarıyordum. Boğazım yanıyordu. Ağzımdaki acı tat geçsin istiyordum. Klozetin başından kalkıp tekrar lavaboya ilerledim. Uğur'un temkinli gözleri üzerimde dolaşıyordu. Ellerimi zaten kapanmamış olan musluğun altına tutup avuçlarımı su ile doldurdum. Avucumdaki suyu yüzüme götürdüğümde suyun soğuklu bir kez daha ürpermeme sebep oldu. Yüzüme bir kaç kez daha su çarpıp musluğu kapattım. Uğur elindeki havluyu bana uzatma gereği duymamış kendisi yüzümü kurulamak istemişti. İtiraz etmedim. Su beni biraz da olsa kendime getirmişti. Duş alsam daha da iyi olabilirdim ama duş alacak halim yoktu. Uğur beni kucağına almış kime ait olduğunu bilmediğim bir odaya getirmişti. Beni yatağa yatırıp, kendiside yanıma uzandı. Uğur'a biraz daha sokularak yatağın içinde sarıldım. Başım göğsünde yer bulmuştu. Ellerini belime dolayıp beni daha çok kendine çekti ve saçlarımdan öptü. Burnuma dolan fujer kokusu beni uykuya daha çok çekiyordu. Kokusunu çok seviyordum. Gözlerim kapanırken "Mahir Uyar kim?" diye sormuştum. Ama Uğur bir cevap verdimi bilmiyordum. Uykum çok daha ağır gelmişti.

                                  ♟

Saçlarımda dolaşan elleri hissettiğimde gözümü aralamak istedim. Her ne kadar zor olsada başarmıştım. Başım çok fena zonkluyordu. Başımın ağrısına inat "Günaydın." dedim gülümseyerek.

Uğur, "Ne günaydını, akşam oluyor." dediğinde hızla doğrulmuştum. Başım daha çok ağrımaya başlamıştı. "Saat kaç?" diye sordum. "Dört'e çeyrek var." diye cevap verdiğinde yerin dibine girmek istemiştim. "Güya Serkan'a geldik. Ayı gibi uyumuşum. Sende uyandırmıyorsun!" diye sitem ederek yataktan kalktım. Uğur arkamfan sadece gülmekle yetinmişti. Elimi yüzümü yıkayıp, üstümü düzelttim. Ağrısı kesici alıp Serkan'ın yanına indim. Serkan elinde telefonu ile birşeyler yapıyordu. Çok ciddi bir ifadesi vardı.

"Merhaba." dediğimde başını telefonundan kaldırmış ve gülümsemişti. "Nasıl oldun?" diye sordum.

"Daha iyiyim. Biraz acıyor ama çok kötü de değil." dedi, yine gülümseyerek.

PiyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin