Merhaba kuzular. Biliyorsunuz ki Wattpad'e erişim engeli geldi. Gelen erişim engeli kalkar mı, kalkarsa ne zaman kalkar bilmiyorum. Bu kararın oldukça yersiz olduğu kanısındayım. Milyonlarca kişiyi madur eden bu kararın bir an önce düzeltilmesini temenni ediyor ve yeni bölümümüze geçiyorum.
Sizleri seviyorum.
İyi okumalar. 💙
M.Şele
Nihal Kıraç'ı öldürdüğümü öğrenen Uğur hiçbir tepki vermemiş ve arabayı daha da hızlı bir şekilde eve sürmüştü. Bahçeye girdiğimizde sertçe fren yaptı ve arabadan indi. Bende indiğimde bakışlarıyla evi işaret etti ve yürümeye başladı. Onu takip ediyor ve olası bir tartışmaya kendimi hazırlıyordum. Adımları terasa yönlendiğinde durdum. Adımlarımın durduğunu anlamış olacak ki bana dönmeye dahi tenezzül etmeden konuştu.
"Bence gelmelisin!" dedi dümdüz bir sesle.
Başımı sen istedin der gibi sallayıp "Bencede gelmeliyim!" dedim. Hızlı adımlarla yanından geçerek terasa çıktım. Terastaki boş koltuğa kendimi atıp bir sigara yaktım. Uğur'da terasa geldiğinde elinde ne zaman mutfaktan aldığını bilmediğim iki kadeh ve bir şişe viski vardı. Kaşlarımı çattım. Kavga etmeyecek miydik?
Yanıma oturduğunda elindekileri ortadaki sehpaya bıraktı. Gözlerim her bir hareketini takip ediyordu. Şişenin kapağını açtı, kadehleri doldurdu. Birini bana uzattığında aldım. "Kavga etmeyecek miyiz?" diye sordum sigaramın dumanını üflerken.
"Neden kavga edelim Nur." dedi sıkıntıyla. Bilmem dercesine dudaklarımı büzdüğümde sıkıntılı bir nefes verdi. "Anlatmanı istiyorum. Altı ay önce tam olarak ne oldu?"
Viskimden bir yudum aldım. "Altı ay önce Kutay'la Maryland'taydık. Bir toplantı vardı."
"Şirketin toplantısı mıydı?" diye sordu. Kül ile ilgili olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.
"Hayır. Kül ile ilgiliydi." dediğimde sıkıntısı daha da artmış gözüküyordu.
"Seni o kadar iyi tanıyor ve o kadar da tanımıyorum ki... Bu iki yılda neler yaptın, Kutay'la nasıl tanıştın, Kül nasıl ortaya çıktı... Bilmiyorum ve de duyacaklarımı duymak istediğimden de emin değilim."
"Altı ay önce bir gece bir telefon aldım." dediğimde kaşları çatılmıştı.
"Kimden?" diye sordu.
"Kül'ü öldürmek isteyen çok insan vardı. Onlardan biri. Maryland'ta büyük bir oyun dönüyordu. Benim, yani Kül'ün ölüm emri verilmiş ve üstelik bu emri veren sana absürt gelebilir ama Nihal Kıraçtı!"
Bakışlarını kaplayan şaşkınlığı görebiliyordum. "Nihal Kıraç, nasıl bu dünyaya girmiş?" diye sordu.
"Basit aslında." dedim ve elimde yanarak biten sigarayı atacak yer aradım. Uğur izmariti elimden aldı ve terasın ucuna giderek aşağı fırlattı. "O izmariti alın çöpe atın!" diyerek aşağıya seslendi. Tekrar gelip yanıma oturduğunda devam ettim.
"Amcamla boşanıyorlar. Nihal yeni bir ilişkiye başlıyor ve ilişkiye başladığı adam silah kaçakçısı. Yurt dışından ülkeye silah sokuyor. Kumar bağımlısı, sık sık Las Vegas'ta bulunuyor ve de beni öldürmek için can atan birisi."
"Neden seni öldürmek istiyor?" diye sordu.
"Sevkiyatlarını engelliyordum çünkü. Ülkeye soktuğu o silahları bir yerlerine iade ettiğimde olmuştur." dedim ve viskimden bir yudum aldım. Uğur dikkatle beni dinliyordu.
"Neden?" diye sordu yine.
"Neden sevkiyatları engellediğimi mi soruyorsun?" derken gözlerim kısılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piyon
Ficțiune generalăBoynunda belirginleşen şah damarı her şeyi ortaya koyuyordu. Pişmandı. Yaşattığı şeyler için. İnanmadığı onca şey için.. Yanına gidip kollarımı boynuna doladığımda gülümsemişti. Bitmemiş bir hikayemiz vardı. Onca kötü yaşanmışlığa rağmen tamamlanmas...