8. BÖLÜM: İYİLİK😇

6.6K 192 26
                                    

" Sana teşekkür etmeyeceğim. Zaten bunların hepsi senin yüzünden oldu."

" Bunlar senin yüzünden oldu , benim değil annesinin kızı. Ayrıca senden teşekkür istemedim."

" Nereye gidiyoruz?"
" Eve."

" Gerek yok , ben tek giderim."
" Tabii bu halde bu ıssız sokakta yürü de seni tecavüz etsinler değil mi?"

" Sanane?! Umrundayım da sanki."

" Umrumda olmaman birisinin seni tecavüz etmesine göz yumacağım anlamına gelmiyor , istenmeyen."

Sustum.

Bu kadar arsız , yüzsüz ve dengesiz bir insana zaten ne denirdi ki?

Araba farklı bir köşeye dönünce

" Benim evim bu tarafta değil!" dedim.

" Bize gidiyoruz " dedi. Evet o ve babasından nefret etmek için bir sebep daha!

Ben kendi öz annemi göremez , onunla yaşayamazken onlar hergün benim annemle aynı çatı altında kalıyordu.

Hem de hiçbir kan bağları yokken.

Annem bana karşı hep acımasızdı ama hiç bu kadar acımasız olmamıştı.

" Gelmem ben o eve!! " dedim hiddetle.

Bir de ayaklarına gitmeyecektim.

Gitmezdim.

Hiç gitmemiştim.

" Sana fikrini soran olmadı." dedi gayet umursamazca.

Ama bu konu tartışmaya kapalıydı.

Karşımda kim olursa olsun beni o eve sokamazdı.

" Gelmeyeceğim. Sakın zorlama.!" Dişlerimin arasından söylediğim sözlerle Uraz hafifçe başını kaldırdı ve bakışlarını bana değdirdi.

" Sorun ne annesinin kızı? Anneni görmek istemiyor musun?"

" Annem falan yok. O evdeki kadın sadece senin babanın karısı. O evdeyken benim hiçbir şeyim değil o!"

" Geri dönemem."

" Ben kendim giderim."

" Bu etekle mi?" diye sordu sinirle.

" Evet , bu etekle. Bende istemem ama yapabilecek başka bir şeyim yok."

Bir süre düşünür gibi yaptı.

" Şuan neden kabul ettiğimi bilmiyorum ama tamam. Seni oraya gitmen için zorlamayacağım."

Şuan bana iyilik mi yaptı sanıyor?!

" Zorbalık yapmadığın zaman iyi birisi olmuyorsun Uraz. Şöyle davranmayı keser misin?"

" Nasıl davranmayı?"

" Zorbalık yapmaman seni farklı ve masum kılmıyor. Zaten normal olan zorbalık yapmaman. Yani abartılacak bir şey değil normallik."

" Şansını zorlamasan mı , Leyla?"
" Tamam Uraz , sustum.. yine..."

Araba ilerdeki göbekten geri döndü.

Benim eve gidiyorduk.

Sonunda evin önüne geldiğimizde teşekkür edip arabadan indim.

Neden ettiğimi de bilmiyorum ki.

Sadece içimden teşekkür etmek gelmişti.

Kapıya yürüdüm ve anahtarları çantamdan çıkardım.

Tam kapıyı açmak için eğilmiştim ki arkamda bir gölge hissettim.

Tam arkamı dönüp bakacaktım ki arkadaki iki elleriyle omuzlarımı tuttu.

" Şşş benim. Hadi aç kapıyı."

Niye gitmemişti ki?!

" Niye gitmedin?"
" Aç hadi kapıyı."

Kapıyı açtım ve birlikte içeri geçtik.
Zira ellerini hâlâ omzumdan çekmemişti.

" Ellerini çeker misin?"

Sonunda ellerini çekti ve ayrıldık.

Salona geçti ve izin almadan koltuğa oturdu.

" Gitmeye niyetin yok mu?"
" Cık." dedi.

" Ne yapacaksın ya beni? Gitsene oğlum evine!"

" Düşündüm de. Biricik kardeşimin bu evde tek başına yaşaması hiç adil değil. Babamla konuşacağım. Ben senin annenin yüzünü görmek zorundayken sen her şeyden kaçıp burada saklanamazsın , annesinin kızı!"

" Ne demeye çalışıyorsun babasının oğlu?"

" Demem o ki , çok yakında bizimle yaşayacaksın."

Ayağa kalktı.

İki elini yanağıma yasladı ve sol yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.

" İyi geceler.." elleriyle tırnak işareti yaparak " kardeşim" dedi.

Daha sonra da kapıdan çıkıp gitti.

Gerçekten o evde yaşayabilir miydim?

Annemin beni her gün görmezden gelmesinine katlanabilecek miydim?

Tamam şimdi de görmezden geliyordu ama bana bakarak beni görmezden gelmesi daha çok acıtacaktı.

Urazdan bir kez daha nefret etmeden duramadım.

Bir şeyler istiyor ve yapıyordu.

Bana asla fikrimi sormuyordu.

Gerçi bana ne zaman fikrim sorulmuştu ki?

Birileri aklına estikçe bir şeyler yapardı.

Ve hiçbir alakam olmamasına rağmen sonuçlarına da hep ben katlanırdım.

Daha fazla bunları düşünmek istemedim ve odama gidip üstümü değiştirdim.

Biraz ders çalışmaya karar vererek çantamdan bugün derste aldığım notları çıkarttım.

Daha sonra da yemek yedim.

Saat çoktan sekiz olmuştu bile.

İki saatte televizyona baktığımda artık uykum gelmişti.

Odama gittim ve telefonun alarmını kontrol ettim.

Tam o sırada üstten bir bildirim düştü.

Uraz:
Yarın okul çıkışı bizim eve gidiyoruz. Yeni evine hoşgeldin ' kardeşim '

Ne?
Allah şimdi belamı verdi.

O BİR ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin