32. BÖLÜM : MUTLULUKTAN Bİ KARE🤗

2.1K 64 204
                                    

" SANA SAKİN OL DEDİM DİMİ? HESABI EVE GÖNDER DİYE ATIP TUTMAK İYİYDİ?"

" KAŞINMADI MI O DA KIZIM??! BEN KEYFİMDEN Mİ VURDUM?"

" GENÇLER BAĞIRMAYIN!!! BEKLEYİN ADAM GİBİ AİLENİZ GELENE KADAR!"

Of yaa gerçekten of yani.

Daha Urazla eve bile gidemeden önümüzü polis arabası kesmişti.

Söyler misiniz bana ; hangi gerizekalı , hem elalemin oğlunu dövüp bir de adını , adresini , numarasını verir ki?

Benim sevgilim!

" Memur bey biz de onlardan şikayetçiyiz ama."

" Neden , yaptığınız yanlışı söylediler diye mi?"

" Ne yanlışı yapmışız , Allah aşkına?"

" Akşamın bir vakti halka açık bir yerde son ses müzik açıp hem halkı hem de mahalle sakinlerini rahatsız etmişsiniz."

NE?
Alt tarafı mutlu olduk be!

" Uraz!"
" Leyla!"

Annemle , Levent Korkmaz sahalara an itibariyle giriş yapmıştı.

" Hadi artık gidelim." Uraz geldiğinden beri asla lütfedip kalkmadığı yerden kalkarak ellerini çırptı. Babasına mı güveniyordu? Çünkü ben kendi anneme güvenmiyordum. Sol elini bana uzattı.

Ne yani , annemle babası evliydi ve ikisinin gözü önünde el ele mi tutuşacaktık? Daha neler??!

" Hadi sevgilim" diye diretti.

Elini tutmadım. " Nereye aslan parçası?" dedim alayla.

" Evimize."

Annemle Levent Korkmaz ın bakışları mezara der gibiydi.

Uraz babasına güvenmekte haklıymış.

Çünkü şuanda karakoldan çıkmış Levent Korkmaz'ın arabasında önde annemle Levent Korkmaz arkada da Urazla ben olacak şekilde bilinmez bir yola gidiyorduk.

" Of abartmayın isterseniz. Ben çocukken böyle azar yemedim be." On dakikadır azar yemek bünyeme fazla gelmişti ve sıkılmıştım.

" Ben yedim." dedi Uraz arkadan sessizce.

Onun sesi soluğu kesilmiş kuzu kuzu oturuyordu.

Baba otoritesi diye bir şey vardı..

Asla bilemeyeceğim.

Ama Levent Bey babam gibi beni de azarlıyordu.

" Abartmayalım mı?? Kızım biz demin sizi nerden aldık farkında mısın? Ben söyleyeyim , nezarethaneden!"

Offff

" Al benden de o kadar , Uraz oğlum sen manyak mısın niye elin oğlunu dövüyorsun? Hadi dövdün , niye adresini veriyorsun , kaçsana!" Annem de Uraz'a kızmakla meşguldü.

" Saçmalama Simge! Bir Korkmaz erkeği vaziyet ne olursa olsun asla kaçmaz. Hakedene hakkını verir. Benim kızdığım o kadar eğlence yeri varken parkta düğün yapmak ne?!"

" Ne düğünü?!"
" Abartma baba!" Urazla aynı anda isyan etmiştik.

" Tamam uzatmayın. Hadi yemek yiyelim." Annemin ortamı yatıştırmak için söylediklerine Uraz gülerek karşılık verdi.

O BİR ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin