O BİR ZORBA

55.BÖLÜM : YKS BİRİNCİSİ HER ZAMAN ÇOBANDIR 🐑

" Uraz?" Gözlerimi yavaşça açarak etrafı süzmüştüm ama Uraz yoktu.

" Uraz!" daha güçlü seslendim.

" Mutfaktayım" diyen boğuk sesin kulaklarıma dolmasıyla yataktan kalkarak mutfağa gittim.

Burnuma dolan yemek kokularıyla Uraz'a baktım.

" Yemek mi yaptın sen?"

" Yeme konusunda daha iyiyim aslında ama yapmayı da beceririm." dedi sırıtarak.

Vay be demek Uraz yemek yapmayı biliyordu.

" Bunu neden daha önce söylemedin?" dedim şaşkınca.

Hızlıca giderek tencerenin kapağını açtım.

Tavuk pilav.

" Vay canına bu harika!"

Uraz belime sarıldı ve yanağıma minik bir buse kondurdu.

" Senin kadar değil bitanem."

Arkamı dönerek dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

Başıma ne gelirse gelsin mutlaka beni güldürmeyi başarıyordu.

Ayrıldığımızda " yapması benden servisi senden." diyerek masaya oturdu.

" Hayhay" hemen tabak , çatal , kaşık ve bardak çıkararak sofrayı kurdum.

Uraz da o sırada dolaptaki kola ve salatayı çıkartmıştı.

Yemekleri tabaklara koyduktan sonra masaya oturdum ve yemeye başladık.

Tadı da görüntüsü ve kokusu kadar güzeldi.

" Eline sağlık aşkım bu mükemmel." Yemekten aldığım zevkle gözlerimi kapattım.

" Afiyet olsun bebeğim."

Urazla bir süre konuşmadan sadece yemeklerimizi yedik.

Daha sonra ise birlikte sofrayı toplayıp mutfağı temizledik.

" Saat kaç?"

" Bire geliyor."

" Film mi izlesek?"

" Olur."

" Korku filmine ne dersin."

" Hayır derim." dedi hızlıca.

Sırıttım.

" Tamam o zaman romantik komedi."

" Aksiyon."

" Peki."

Uraz filmi seçerken bende odadan battaniye getirmiştim.

Uraz battaniyeyi elimden alarak kendi etrafına doladı.

İki eli battaniyenin iki ucunda , kollarını açmış bana bakıyordu.

" Yine mi?"

" Ne zaman istersem yapacağına söz vermiştin. İstiyorum, şimdi."

Ofladım.

Urazın kucağına oturdum.

Battaniyeyi tuttuğu kollarını etrafıma sardı.

İkimiz de battaniyenin içindeydik.

Film başladı.

Yüzyüze