43. BÖLÜM: KURTULDUM🗽

914 41 54
                                    

" Leyla!"

Hafif araladığım gözlerimi sese çevirdiğimde karşımda Urazı görmem bir oldu.

Derin bir nefes aldım.

Uyumuşum..

Hepsi kabus muydu?

Baktığımda banyoda klozetin üzerinde uyuduğumu görmüştüm.

Cidden o kadar olay olurken sen rahat rahat nasıl uyuyabiliyorsun merak ediyorum doğrusu Leyloş.

İç sesime kulak vermeyerek etrafıma baktım.

Yeni uyanmış olmanın verdiği sersemlikle mal gibi olanları kavramaya çalışıyordum.

Gözlerim tamamen açıldığında Uraz direkt olarak kafamı bırakıp belimi kavradı.

" Leyla!" dedi bir kez daha gerçek olduğuma inanamıyor gibi.

Uykum tamamen açıldığında Uraz'ın gerçek olduğunu fark etmiştim.

" Uraz!"

Hızlıca ona sarılırken ağlamaya başladım.

Ellerimle yüzüne dokundum.

" S-sen gerçeksin..burdasın..." diye fısıldadım.

" Gerçeğim ve seni çok özledim." dedi.

Birbirimize sımsıkı sarılırken kurtulduğum için Allah'a şükrediyordum.

" Beni bulamayacaksın sandım."
" Seni bir ömür sürse bile mutlaka bulurdum."

Aklıma gelen şeyle üstünü kaldırdım.

" Yaran nasıl?"
" İyi durumda" dedi.

Tişörtünün altında karnının orda sargı bezi vardı.

Kolunda da olmalıydı ama üzerindeki deri monttan dolayı göremiyordum.

Gözlerim yeniden dolarken içim acıyarak baktım yarasına. " benim yüzümden oldu."

"Bana senin yüzünden hiçbir şey olmadı sevgilim ama senin sayende dünyanın en mutlu erkeği olabilirim."

Uraz'a birdaha sımsıkı sarıldım.

" Seni çok seviyorum ve iyiki geldin."
" Bende seni çok seviyorum."

Ayağa kalktı.

Elini elime uzattı.

" Gidelim mi , sevgilim?"
" Gidelim sevgilim." dedim gülümserken.

Günler sonra ilk kez gülüyordum çünkü özgürlüğüm olan adam beni esaretimden kurtarmış ve kendi esaretinde özgür kılmıştı.

Uraz'ın varlığıyla özgürdüm ben.

Uraz'ın bir yerlerde nefes aldığını bilmek bile beni özgür hissettiriyordu.

Çünkü biliyordum ki ben ne kadar tutsak olursam olayım bir yanım o özgür kaldıkça daima onunla özgür olacaktı.

Urazla aşağı indiğimizde polislerin Serhat'ı kelepçelediklerini gördüm.

Serhat direnirken Urazla tutuşan ellerimizi gördü.

" Elif?" dedi yıkılmış bir ses tonuyla.

" Yine gitti senin kafa!" dedim bıkkınca.

O BİR ZORBAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin