O BİR ZORBA

51. BÖLÜM : BİR KIZARMA MEVZUU😊

Üzerinden şoku ilk atlatan babam olmuştu.

Hiddetle ayağa kalkarken bir elini de masaya çarptı.

" Sen beni katil mi edeceksin lan!?"

" Denesene" dedi Uraz soğuk sesiyle.

" Sen karışma bu işe!" Babam işaret parmağını Uraz'a salladı.

" Sen bana sınav mı olacaksın kızım?" Gözleri üzgünce gözlerime bakıyordu.

Kötü bir şey yapmamıştım.

Yine de üzülmesi işime gelmişti.

" Senin hiçbir şeyin olmaya niyetim yok. "

" Leyla babamı daha fazla kızdırma istersen." Güney ortamı yumuşatmaya çalışıyordu aklı sıra.

Ama o bir yumoş değildi :D

" Söyle babana kızmasın o zaman."

" Leyla!"

Susmayacaktım.

Hepsi bir olsa bile beni sindiremezdi.

" Bakın bunca yıl hayatımda olmadığınız gibi varlığınızdan bile bir haberdim. Onca yıl sonra karşıma çıktınız ve buna rağmen size bir şans verdim. Yetmedi beni başkasına sattınız yine de bugün burada sizinle aynı masada oturup yemek yiyiyorum. Sizin derdiniz ne? Daha ne yapmamı bekliyorsunuz?"

" Benim evim benim kurallarım. Bu çocukla konuşmayacaksın!"

Babam eliyle Urazı işaret ederken sesi evi inletiyordu.

" O çocuk benim tek ailem! Onu benden uzaklaştıramazsın , izin vermem anladın mı!?"

" Senin ailen biziz!"

" Nerdeydiniz o zaman? Bunca yıl yoktunuz. Eğer sen hasta olmasan beni aranmayacaktınız bile."

" Aramak için önce kaybetmek gerekir. Ben senin izini hiç kaybetmedim ki kızım."

" Ama ben seni hiç bulmadım."

Ayağa kalktım.

" Bana karışmanıza izin vermeyeceğim. Ayrıca ahlaksızmışım gibi davranmayın. Ne yaptığımı biliyorum!"

" Seninle restleşmek istemem kızım ama bizim de kurallarımız var. Sen de bu evde yaşayan herkes gibi o kurallara uymak zorundasın. Ama isteyerek ama istemeyerek. Seçim senin."

" Uymazsam ne olur? Öldürür müsün beni?"

" Uymazsan seni Türkiye'den gönderirim ve izini kimse bulamaz. Başına o kadar çok adam dikerim ki bırak kaçmayı nefes almakta bile zorlanırsın. Şansını zorlama daha fazla."

Gözlerim Urazla kesiştiğinde babamın dediklerini kafasında tartıyordu büyük ihtimalle..

" Yine de pazar günü nişanlanacağız."

" Hayır"

" Evet"

" Her şeyin bir adabı var. İkiniz de çöpsüz üzüm değilsiniz. Biz burda eşek başımıyız?!"