10. Bölüm ~ Kırmızı Çizgi

425 66 138
                                    

Bu hikayede geçen olay ve kurumlar hayal ürünü olup kurgudan ibarettir.

Keyifli Okumalar!

Şarkı: Yıldız Tilbe-İşim Olmaz, Sezen Aksu-Son Bakış

OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN OLUR MU BEYAZ GÜLLERİM;)

                  Ayçıl Sorgun

                    (Günümüz)

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;

Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.

Yolumun karanlığa saplanan noktasında,

Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Diyordu Necip Fazıl Kısakürek, Kaldırımlar şiirinde. Her okuduğumda kendi satırlarımmış gibi sahiplenirdi yaralı ruhum. Çünkü ikinci dizesinde de dediği gibi: Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.

Yürüyordum. Nasıl bir yolda, nasıl bir çukurda olduğuma bakmadan, arkamda nasıl bir enkaz bıraktığıma bile bakmadan sadece beni bekleyen o hayalim için yürüyordum.

Yanımda kim var kim yok artık umurumda olmayacaktı. Günler geçiyordu ve ben olduğum yerde sayıyordum. Olduğum görevi en kısa sürede bitirme gibi bazı planlar yapmıştım. Fakat şu an yatakta kıvranmış yatıyordum.

Regl olmuştum. Azat'ın beni odamda bir başıma bıraktığı andan beri psikolojik çöküş dönemim gelmişti. Bu yüzden de yatakta yatıyordum. Kaç gündür odadan çıkmamış, bir kaç gün yalnız kalmak istiyorum diye kapımı da kilitlemiştim.

Genelde her ay böyle geçirirdim. Kapıyı kilitler ve ilk üç gün geçene kadar odadan çıkmazdım. Zaten iş olarak bilgisayar işleri yaptığımdan pek bir sorun da olmazdı. Odam bir ev gibiydi üssümüzde. Bu yüzden de rahattım. Fakat şu an kaldığım odada sadece bir banyo vardı.

Gene duşumu almış, saçlarımı örmüş, ferahlamış bir şekilde Victoria's Secret pijamalarımla en sevdiğim şiirlerden oluşan şiir kitabımı okuyordum. Servet değerindeki pijamalarım ile kendimi Bihter Ziyagil gibi hissetsem de hanım kızlığımdan ödün vermiyordum. Telefonumu da kapatmış dış dünya ile etkileşimimi kısıtlamıştım. Nihayet üç gün bitebilmişti. Hatta bugünle birlikte dördüncü günde bitmek üzereydi.

Hayattaki tüm şansımı burada kullanmıştım resmen. Reglim en fazla dört ama genelde üç gün sürerdi. Her ay olduğu gibi bu ayda kurtulmuştum. Yalnız artık işimin başına dönmenin vakti de gelmişti.

Şu ana kadar üzerime bir işlem yapılmamış olması, yapılmayacak anlamına gelmiyordu. Çünkü görev süresince işimi yapmayıp şiir kitabımdan şiir okuyordum. Kapıma gelen insanlara yalnız kalmak istediğimi söyleyince sağ olsunlar anlayışla karşılamışlardı. Zaten gelen Öykü ve Doğukan'dı genelde. Azat benim o ruh hâlimi bildiği için gelmemişti diye tahmin ediyordum.

Tamam bu dönemlerde daha da sinirli oluyordum kabul. Ama bu beni merak etmemesi için bir engel değildi yahu.

'Ee hadi kalk yani ne bu yata yata dana gibi oldun' diyen içses ile gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Harbi olmuş muydum? Yok canım içses benle uğraşıyor gene diye kendimi yatıştırmaya çalışsam da pek başarılı olduğum söylenemezdi.

Ayağa kalkıp boy aynasının önüne ilerledim. Üstüme başıma bakarken hâlâ aynı olduğum için tedirginliğim bir nebze azaldı. Ama tartıya çıkma perileri yakamı bırakmayınca komodinin altında gördüğüm tartıyla tartıldım. Derin bir nefes alırken gözüm tartıda beliren sayıda kaldı. Gözüm seyirdi bir anlığına.

GÖREV SÜRESİ OPERASYONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin