11. Bölüm ~ Sarmaşık

417 59 109
                                    

Bu hikayede geçen olay ve kurumlar hayal ürünü olup kurgudan ibarettir.

Keyifli Okumalar!

Şarkı: Mabel Matiz-Sarmaşık

OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAZSANIZ ÇOK AMA ÇOK SEVİNİRİM BANA YAZMAK İÇİN AYRI BİR MOTİVASYON OLUYOR;)

Okurken sakin olun çünkü biraz duygu karmaşası yaşayacağınız bir bölüm, ANLAMLI BİR BÖLÜM:)

                      Yazardan

                (1994 Temmuz Ayı)

"GSO! Keskin, dinlemede" dedi tok ve sert sesiyle.

"Marakeş civarı saat üç yönü."

"Anlaşıldı, ilerliyoruz." Elindeki silahına baktı sonrasında ise aşağı. Tim olarak Marakeş civarında helikopter ile ortalığı temizliyorlardı. Önemli bir operasyon öncesi gerekli temizleme işleri onlardaydı. Bakışları hâlâ camdayken bir beden gördü. Duraksadı. Anlık duraksaması ile sesi olması gerekenden yüksek çıkmıştı.

"Dur!" dedi ama helikopter durmadı. Bir kez daha, "Dur!, Durun!" dedi. O an yamacında oturan kadim dostunun sesini duydu.

"Neler oluyor Yahya? Ne saçmalıyorsun sen?" dedi Necdet.

"Aşağıda biri var. Burası henüz temizlenmemiş," dedi Yahya da. Bunun üzerine Necdet aşağı baktığında hızlı adımlarla ilerleyen birini gördü.

"Sivil o. Acil uzaklaşması lazım buradan" dedi Yahya. Necdet hafiften çıkmaya başlayan sakallarını yaşadığı stres ile kaşıdı.

"Siktir ya! Biz bunu nasıl fark etmedik. Başkan bizi fena sikecek" dedi Necdet.

"İnmem gerekiyor" diye konuşmaya devam etti Yahya da.

"Saçmalama istersen, üzerinde istihbarat kıyafeti var nasıl ineceksin anında fark eder bizi."

"Şu ana kadar fark etmediyse çok da zekası yok. Ben kamuflajı çıkarıp ineceğim! Yakınlarda indirin şu halatı" derken bir yandan da üzerindeki kamuflajı çıkarıyordu. Daracık alanda şu üzerindekileri çıkarmak işkence gibiydi resmen. Çıkarana kadar dakikalarca sövmüştü.

Üzerindekileri çıkardığı gibi kenara attı. Hızla üzerine siyah tişörtünü ve siyah pantolonunu giydi.

"Hazırım," dediğinde aşağı sallanan halata kaydı gözü.

"İşim uzarsa her türlü bir yolunu bulup çıkarım buradan. Olur da çıkamazsam arkamdan belli etmeden gel. Başkana hiçbir şey söyleme çünkü harbi siker" dedi ve dudağının kenarı usulca kenara kıvrıldı.

"Dikkat et!" diyen Necdet'in sesi ile artık halatın üzerinden aşağı inmişti. Pantolonunun arkasındaki silahın kabzasını kavradı eli. İki saat dil döküp uğraşamayacaktı. Bayıltıp buradan uzaklaştırmak daha yararlıydı.

Bir süre uzunca bir mesafe ilerledi. Adımları sağ olsun, kısa bir süre sonra yukarıdan gördüğü bedene yakınlaştı. Onun yanına varmaya üç adım kala duraksadı.

'Hasiktir!' dedi içinden.

Bu bir kadındı. Kadın, başındaki pelerini usulca arkasına iterken saçları ortaya çıkmıştı. Tabii beraberinde getirdiği çiçek kokusu. Kadın'ın omzuna dökülen açık kahve saçları çoktan onun gözlerini etkisi altına almıştı.

Yahya'nın adımlayan ayakları kokunun sarstığı etkiyle olduğu yere çakılmış kalırken sesini duydu.

"It's stupid of you to think I'm stupid." (Aptal olduğumu düşünmeniz, sizin aptallığınız.) Kadının sesi ile irkilirken hızla elindeki silahı kadına kaldırdı. Aynı anda kadın da elindeki silahı ona doğru kaldırmıştı.

GÖREV SÜRESİ OPERASYONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin