34. Bölüm ~ Güvenli Limanım

58 9 179
                                    

Bu hikayede geçen olay ve kurumlar hayal ürünü olup kurgudan ibarettir.

Keyifli Okumalar!

Şarkı: Sezen Aksu-Olmaz Olsun

OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN OLUR MU BEYAZ GÜLLERİM;)

                       Yazardan

                      (2 Ay Sonra)

Diken gül ile güzeldir, aşk sabır ile.

Sevgi emek ile güzeldir, ruh kalp ile.

Hikayeler, masallar, düşler... Zaman zaman içinde kendimizi bulduğumuz bu olaylar sahiden de bir saçmalık mıydı?

Kendi kendimize mi gelin güvey oluyorduk? Yoksa kendi kendimizi mi mutsuz sonumuza hazırlardık?

Yapraklar sonbaharda kurumuş yapraklarından vazgeçerken insanlar da kurumuş umutlarından vazgeçebilir miydi?

Ayçıl vazgeçmemişti. Ama kendi benliğine karşı kaybetmişti. İnatlığından zerre ödün vermeden yoluna devam etmekte kararlıydı. Bu iki aydır böyleydi. Zemheri’nin yokluğunda geçmişine sığınmıştı.

Zemheri de onu yalnız bırakmamıştı. Her şeyde yardımcı olmaya çalışmıştı. Ayriyeten günün on iki saati görüntülü konuşarak birbirlerinden de ayrı kalmıyorlardı.

İki aydır her şey normal akışında akıyordu aslında. Zemheri bu aralar çok yoğundu. Ayçıl’ın yanına gelmek istiyordu ama maalesef izin alamıyordu. Ayçıl ise işinin başına dönmüştü daha geçen ay. Yeni işinin başına döndüğü için de Hulusi ısrarla izin vermiyordu.

Bu kadar normalliğe iyi haberler de eklenmişti. Geçen ay nakil sonuçları açıklanmıştı. Öykü, Barış ve Doğukan da artık bu istihbaratta çalışıyordu. Onlar için Ayçıl mutluydu.

“Oy benim beyaz kızım,” diyerek önündeki çiçekleri sevdi Ayçıl. “Nasıl da büyüdün ama? Seninle gurur duyuyorum.” Çiçeğinin yeni çıkan fidesini öperek sulamaya devam etti. 

İki ay önce Zemheri’ye vermek için bir çiçek ekmişti. Çiçeği yavaş yavaş büyüyordu. Bu çiçek ise kıymetlisiydi. Çünkü bu çiçek bir beyaz gül fidesiydi. Zemheri ona beyaz gül demişti. Beyaz güllü bir kolye hediye etmişti. Şimdi ise o sevdiğine gerçek bir beyaz gül verecekti.

“Ayçıl,” diyerek arkasından seslenen Öykü ile gülümseyerek Öykü’ye döndü. “Büyümüş seninki.”

Ayçıl’ın gülüşü derinleşirken elindeki su dolu şişeyi komodininin üzerine koydu.

“Sana büyüyecek demiştim,” dedi gülümseyerek. Öykü birkaç adımda yanına vardığında arkadaşına sarıldı. Ayçıl ise anlamayarak kaşlarını çattı ama sarılışına da karşılık verdi. “Öykü?” 

“Tamam. İyiyim. Sadece seni böyle görmeyi çok seviyorum,” dedi.

“Nasıl görünüyormuşum ben?”

“Hayat dolu.”

“Sizin sayenizde. Artık benim kocaman bir ailem var.”

Öykü’nün dudaklarında geniş bir tebessüm oluşurken gözlerinden de mutluluk gözyaşları dökülmüştü.

GÖREV SÜRESİ OPERASYONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin