Bu hikayede geçen olay ve kurumlar hayal ürünü olup kurgudan ibarettir.
Keyifli Okumalar!
Şarkı: Dedüblüman, Mavzer Tabancas- En Dibine Kadar
OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN OLUR MU BEYAZ GÜLLERİM;)
Ayçıl Sorgun
(11 Mayıs 2016)
Mevsimlerden bahar.
Son demleri, son rüzgarları, son havaları...
İçe işleyen huzuru, sıcaklığı belki de terk edilmişliği. Bir zamanlar çiçeklerin açtığı mevsimken bir zamanlar geride kalanların o çiçeklerin açışıyla solduğu mevsim oldu.
Dudaklarımda yorgun bir tebessüm gizliydi. Gözlerim masmavi gökyüzü ile buluştu. Çok güzeldi. Olması gerekenden de güzel. Derin bir nefes verirken gözlerim elimde tuttuğum defterlere kaydı.
Elimdeki defterlerin ağırlığına sövmeyle karışık bir bakış attım. Biz neden bu kadar çok bilgi öğreniyorduk. Bıkmıştım artık. Eni sonu bırakacaktım bu istihbaratı. Ama olmazdı. Olamazdı. Bu istihbarattan alacağım şeyler varken iki defter taşıdık diye ayrılmayacaktım.
Büyük bir içtenlikle ofladım.
"Ayçıl," diye yanıma neşeli neşeli koşan Güneş'ten başkası değildi. Safikomdu. Tatlı ve güzel kızçemdi. Ama aynı zamanda çekilmez belam.
"Ne var Güneş?" dedim bıkkın bir nefes verirken.
"Ya niye öyle diyorsun? Güneşim, hoş geldin bebeğim demek yok tabii," dedi trip atarcasına. Gözlerim şaşkınlıkla üzerinde gezinirken sen ciddi misin bakışları atıyordum ona.
"Regl mi oldun sen? Ne bu trip?" dedim. Ofladı.
"Ya Ayçıl ya," dedi sızlana sızlana. Bu kız beni sabır taşına çevirecekti.
"Ne Ayçıl ya? Güneş cidden Taylan ile olan aşkını anlatacaksan kusmak için bir çöp torbası alacağım" dedim. İğrenç, vıcık vıcık bir lise aşkıydılar. Böyle gördükçe 'Allah'ım beni şuraya göm' diye bağırmak istiyordum.
Hayır bide bunun çilesini ben çekiyordum. Bu ikisi buluşacaksa bende yanlarında olmak zorunda kalıyordum. Güneş'in babası benden başka kimseye güvenmiyordu. Kızı benden başkası ile dışarı çıkamazmış.
Hayır yani Özkan amcacım niye anlamıyorsun ben bu kızından daha fenayım diyordum, bana, 'İlahi alem kız' diyip geçiştiriyordu. Benim bu dünyada sınavımdı bunlar.
"Ha ha ha sen çok komik bir kız olmaya başladın ha" dediğinde bende anlamsızca sırıttım. Ömür törpüsüydü amenna. Fakat iyi miydi iyiydi bu kızçem. Derin bir nefes verdiğimde tabii susmadı bu kızçe devam etti konuşmaya.
"Ayçıl, hani bu dövüş sınıfında bir çocuk varya" dediğinde hızla sözünü kestim.
"Salak mısın Güneş? Dövüş sınıfında otuz dört tane çocuk var" dediğimde elini alnına atarak sabır çekti. Bense anlamsızca baktım.
"Asıl salak sensin farkında mısın? Dur bir kesme sözümü! Kızım," dediğinde koluma girdi. Genelde beni bir şeye ikna etmek için böyle sırnaşırdı. Kaşlarım sorgularcasına havalandı. Ama o devam etti. Yürüyorduk bir yandan da.
"Bu Aras varya sana sırılsıklam aşıkmış."
"Evet ne var bunda?" dedim sakinliğimi bozmadan. Kaşları sorgularcasına havalandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖREV SÜRESİ OPERASYONU
General FictionHenüz 6 yaşındayken, yine hayatımın herhangi bir gününe uyandığımı sanmıştım. O gün benim hayatımın dönüm noktasıydı. O gün benim kaderimin çizildiği noktaydı. Hayat, beni affetmemişti. Hayat, bana acımamıştı. Hayat beni en derin noktamdan yaralamış...