26. Bölüm ~ Nefes Tutsağı

127 9 110
                                    

Bu hikayede geçen olay ve kurumlar hayal ürünü olup kurgudan ibarettir.

Keyifli Okumalar!

Şarkı: Yalın-Tatlıyla Balla

OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN OLUR MU BEYAZ GÜLLERİM;)

                 Yazardan

                (Günümüz)

Dümdüz bir yolu yürümek hep daha zordur.

Engebeli bir yol sizi her daim tetikte tutar. Hayata karşı nasıl bir savunma geliştirmeniz gerektiğini size öğretir. Fakat dümdüz bir yol her duruma hazırlıksız yakalanmanız için mükemmel bir seçenektir.

Yürüdüğü yollar da her daim engebeliydi Ayçıl'ın. Dümdüz bir yolu olsun diye tüm hayatını feda ettiği bu mücadele, her zaman ona yeni bir savaş aleti kullandırmaya alıştırmıştı.

Bu mücadelesinin bir mükâfatıydı belki de şu an kollarına sığındığı adam.

Geçirdiği engebelerin sonunda bir nevi dinlenme köşesiydi. Gözleri ilk defa huzurlu bir uykuya dalmıştı bu kollarda. Dudakları tebessümle renkleniyordu o rüyalarında. 

Kâbus değildi bu sefer uykular. Rüyaydı.

Aslında çok isterdi bunu. Çok isterdi aşık olmayı. İstemese de içten içe istediği o mutlulukta bunu da isterdi. Onun da biraz molaya ihtiyacı hep vardı. Her insan gibi... O sadece kendisini kandırmıştı.

Şimdi bunu daha da net anlıyordu. Bir kalpte nefes almak, bir kalbin içinde çiçek açmak kalbinin ilacı olmuştu sanki.

Dudakları teslimiyeti olmuştu. Kalbi dur durak bilememişti.

Başını yasladığı gövdeden yavaşça doğrulduğunda bir süre onu izledi. Gözlerinin içi güldü. Kalbinde sönmüş ışıklar yeniden yanmaya başladı.

Kalbi nefes almaya başladı.

Gerçek olduğuna dair kendini inandırdığında tekrar o gövdeye sokuldu. Kokusunda tekrar ve tekrar mayıştı. Zemheri onu daha da sıkı sardı.

Kaybetmekten korkarcasına onu en güvenli bölgesine sakladı. 

En güvenli bölgesine: Kalbine...

Kokusuna sığındı, kalbine sakladı.

Bu defa yarım kalan o olmayacaktı. Çünkü Zemheri bu kokuyu da bu gövdeyi de tanıdı. Bu o kadındı. Bu o kalpti: Ona beyaz güllerin solmayacağını kanıtlayan kalpti.

Çünkü o Ayçıl değildi. O Zemheri'nin kalbine ait o çiçekti. Beyaz Güldü.

Yıllar evvel rüya sandığı o gözler şu an onun hayata tutunma sebebi olan gözlerdi.

Kendine dahi inandıramadığı bu gerçek ise onun en büyük yıkımıydı. Bir aşk onların başlangıcı, mantıklarının sıfırlandığı andı.

               *****

Ayçıl ve Zemheri birbirlerine teslimiyetlerinin gerçekliğinde yüzleşirlerken diğerleri ise bu aşkın hâlâ nasıl bu noktaya geldiğini konuşuyordu.

İnanamadıkları bu gerçek onları kâh güldürüp kâh şaşırtıyordu.

'Kolay değil tabii haklılar. Azıcık beni dinleselerdi oturdukları yerden güzel güzel seyrederlerdi bu filmi.' İç ses bile şu an Ayçıl için haklıydı.

GÖREV SÜRESİ OPERASYONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin