30. Bölüm ~ Kalbimin Evi

64 7 145
                                    

Bu hikayede geçen olay ve kurumlar hayal ürünü olup kurgudan ibarettir.

Keyifli Okumalar!

Şarkı: Yalın-Deva Bize Sevişler

OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN OLUR MU BEYAZ GÜLLERİM;)

                   Ayçıl Sorgun

          (Günümüz: Saatler Önce)

Ellerimin altındaki saç tellerini okşuyor arada da belki gözyaşları durur, acısı diner diye saçlarına öpücükler bırakıyordum.

Fakat gözyaşının durmadığı gibi acısı da dinmiyordu biliyordum.

Dakikalardır dizimde yatıyordu Zemheri. Her bir saç telini okşadığımda iç çekerek sessizce ağlıyordu. Bense kendime karşı suçlu hissediyordum.

Söylediklerim canını paramparça etmişti. Anladığım kadar hissediyordum da.

Sessizdik. Bir o kadar da yaralı...

Bir süre sonra ben dudaklarımı stresten kemirirken kulağımda onun sesi belirdi.

"Beş ya da altı yaşımdaydım," diyen sesi boğuk ve yorgundu. Titrek çıkan sesi bile dolu olan gözlerimden bir damla yaşın firar etmesine sebep olmuştu. Boğazımdaki keskin yumru ile boğuşuyordum ki o devam etti. "Biz dört çocuktuk. Ailelerimiz tarafından sevilmeyen kaderi bir dört çocuk. Hiçbirimizin adı bile yoktu biliyor musun?" dedi söyledikten sonra hıçkırarak. Ağlayan sesi kalbimi paramparça ederken saçlarına bir öpücük daha bıraktım. Göz yaşım saçlarına düşerken o derin bir nefes verdi.

Fakat verdiği nefes de bile sesi titriyordu. Devam ettiğinde gözlerimi acıyla yumarken gözlerimden akan bir yaşı elimin tersiyle sildim.

"Doğa da bende tek çocuktuk. Ama onun yani kardeşim dediğim oğlan çocuğunun yürüyemeyen, Doğa ile yaşıt bir kız kardeşi vardı. Doğa o kıza annelik yapardı kendince. İkisi de yaşıttı ama Doğa o yaşta o kızın saçlarını örerdi, ona her konuda destek olurdu. O sürede de kardeşim dediğim o oğlan çocuğuna sevdalanmıştı. Onunlayken bir gülerdi görmen lazım. Sesi çıka çıka, yüreği yerinden çıkarcasına gülerdi. Kalbi de gülerdi o zaman," dediğinde durdu. Derin bir nefes verdi.

"Bir gün uyandığımızda o yürüyemeyen kızın yanımızda olmadığını anladık. Kaçırdıklarını fark ettiğimizde ise o oğlan çocuğu hızla koşarak o kaçıranlara yetişiyordu. Hepimizden hızlı koşarak yetişti de. Ama tam yetiştiği sırada." Ağlaması bu noktada şiddetlenirken göz pınarlarına elini bastırdı. "Ama tam yetiştiği an bir patlama oldu ve biz onu da kız kardeşini de kaybettik. Patlamada bizde yaralandık ama onlar öldü. Sonra bizi GSO askerleri bulmuş. O günden sonra da bizim hikayemiz bu istihbarata yaşamamızın bedeli olarak çalışmakla devam etti."

Duyduklarım karşısında ruhum sızladı. Onu kendime daha da sardım. Bir süre daha şiddetle ağlamaya devam etti. O ağladıkça bende sessizce akıttım göz yaşlarımı. Kollarımın arasından ayrıldığında gözleri gözlerimle buluştu.

Kıpkırmızı olan gözleri ile kendime olan kızgınlığım katbekat arttı. Bir elim titreye tireye yanaklarına ulaşırken diğer elimi de diğer yanağına yerleştirdim. Alnı anında alnıma yaslanırken o da iki elini benim yanaklarıma yerleştirdi.

Nefesinde nefes aldım, nefesimde nefes aldı.

"Özür dilerim. Sana bunları söyletmek zorunda kaldığım için, acılarını bir daha kanattığım için çok özür dilerim Zemheri."

GÖREV SÜRESİ OPERASYONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin