Bu hikayede geçen olay ve kurumlar hayal ürünü olup kurgudan ibarettir.
Keyifli Okumalar!
Şarkı: Mert Demir-İkimize Birden
OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN OLUR MU BEYAZ GÜLLERİM;)
Ayçıl Sorgun
(Günümüz)
Öyle bir an geliyor ki, insanın içinde bir şeyler kırılıyor, ne enerji ne istek kalıyor.
-Umberto Eco
Ateşin külleri birer birer etrafımda dolaşıyordu. Yüzümde hiç hissetmediğim türde bir burukluk hakimdi.
Elimde tuttuğum dal parçası ile rastgele oynuyordum ateşin çevresinde. Kulağıma gelen müzik sesi ortam ile alakasız çok saçma bir olaydı. Allah aşkına bir insan neden bu şarkıyla dakikalardır kıvırtırdı. Bayılacak gibiydim.
'Gibi değil be kızım, bayılmak üzeresin hatta üzereyiz şu an' diyen iç ses şu an tüm oylar sana.
Aşksız dönen bir dünya
Durmuş kalmış aslında
Seni gördüm şu anda
Nolur dur uzaklaşma...
Bu nadide şarkı ile bana daha da ızdırap çektiren muhterem kişi yeni tanıştığım ruh hastasından başkası değildi. Zemheri ile tartışmamızın üstünden yaklaşık on iki saat geçmişti. Odama gidip biraz uyumuştum; yaklaşık sekiz saat. Ardından da üssün dövüş salonuna gidip biraz depar atmak istemiştim.
Fakat hayat beni beklemediğim şeyler ile sınamaktan zevk alıyordu. Muhterem bir arkadaşın oldukça keyifli olduğu bir güne denk gelmiştim. Geldiğimden beri dans edişinin sebebi hâlâ muammaydı.
Dövüş eğitmeni olan beyefendi ile dövüş salonunun bahçesindeydik. Niye mi onunlaydım?
Valla bende bilmiyordum. Saçmaydı. Gerçi alışmıştım saçma şeylere. Saatlerdir dövüş yapıp depar atmak için bekliyordum. Fakat beni sınadığı durum itibariyle baya bir depar atmıştım. Kendisi şu an önündeki aynada saçını başını düzeltiyor, bir yandan da Hadise-Evlenmeliyiz dinliyordu.
Doğru duydunuz efenim. Bu nadide eseri dinleyerek kıvırtıyordu.
Ve maalesef onun sayesinde bende dinliyordum. Hayır yani zaten derdim başımı aşmışken çalan müzik hayatımın akışı kadar saçmaydı.
Bu şahsı muhterem kim miydi?
Sanki psikolojimiz çok normalmiş gibi her seferinde psikolojimizi bozan arkadaşlardan biriydi.
Selami.
'Ha şu bizim godzillaya Cikletli Lokumum diyen eleman mı?' diyen iç sese alaylı bir tebessüm gönderdim. Maşallah hafızası zehirdi.
'Aynen aşko o eleman.'
Gel gel gelsene de beni övsene
Senle ben yanyana bir düşünsene
Gel gel gelsene de aynı sahneye
Bence evlenmeliyiz hem de bu sene...
Hadise Hanım görse şu hâlimizi şarkıyı silmeye gider bir ortam vardı şu an. Derince ofladım. Sabrım sınanıyordu adeta. Hayır neden her seferinde bunları ben çekiyordum? Elimi saçlarıma geçirip kendimi dizginlemeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖREV SÜRESİ OPERASYONU
General FictionHenüz 6 yaşındayken, yine hayatımın herhangi bir gününe uyandığımı sanmıştım. O gün benim hayatımın dönüm noktasıydı. O gün benim kaderimin çizildiği noktaydı. Hayat, beni affetmemişti. Hayat, bana acımamıştı. Hayat beni en derin noktamdan yaralamış...