31. Bölüm ~ Deli Cesareti

49 8 190
                                    

Bu hikayede geçen olay ve kurumlar hayal ürünü olup kurgudan ibarettir.

Keyifli Okumalar!

Şarkı: Sakiler-Aşığın Kaderi

OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN OLUR MU BEYAZ GÜLLERİM;)

                     Ayçıl Sorgun

           (Günümüz: İki Saat Sonra)

Bazen evsiz kalırdı insan. Bazen yolunu bulamaz, bazen de bulduğu yolda kendi benliğini ve umutlarını kaybederdi. Yolundan taşlar eksik olmaz her defasında o taşa takılıp yere çakılırdı bazen de.

Düştüğü yerden kalkabilendi cesur. Cesaret denen şey en çok da korkuların arkasına gizlenmez miydi zaten?

Fakat şu an bunun aksine çok başka bir cesaret türü yankılanıyordu tüm benliğimde.

Deli cesareti denen şey her ne ise birazdan tüm bedenimde yoğun bir şekilde anılacaktı. Biraz fazla rahattık ama olsun rahatlık deliliğin şanındandır.

Önümde sevdiğim adam vardı. Ve de çok sakin olan abim... Arkada ise bir tek benim olduğu bir araçta, aylardır gitmediğim o eve gidiyorduk.

Kafamda çok oyun dönüyordu. Bir yandan mutluydum. Bir yandan hırslı. 

Zaman çok hızlı geçiyordu ama intikam hırsı kalbinize girdiği anda sizi anında kendine bağlayıp asla bırakmıyordu.

"Yani bindiğimizden beri konuşmayayım konuşmayayım diyorum da Zemheri'yi babaanneme nasıl açıklayacaksın Ayçıl?" diyen Azat ile düşüncelerimden sıyrıldım. Derin bir nefes verdim. Gözlerim önde oturan oldukça yakışıklı beye kaydığında tık anında modum yerine geldi.

"Sevdiğim adam diye açıklayacağım Azat ne diye açıklayacağım?"

Zemheri’nin dudaklarında yarım bir gülüşün ortaya çıktığını fark ettim. Hoşuna gitmişti. Gider tabi hoşuna gıcık.

"İyi aferin tam böyle açıkla da haftaya nikah kıyılsın," demesiyle kaşlarım çatıldı.

"Çok abartmıyor musun?" dedim alaysı bir gülüşle.

"Ben doğruları söylüyorum. Sen babaannemizin bir Karadeniz kadını olduğunu hatırlayamadın herhalde ben hatırlatayım sana. Zamanında o mıymıntı Gamze’ye yapılanı unuttun mu kızım sen?”

Hiç unutur muydum? Evde kıyamet denilen şey birkaç dakika içinde kopmuştu. Bizim sarışın yelloz (Hiçbir zaman sevmedim sevmeyeceğim de) eve sevgilisini getirip bahçede ders çalışma bahanesiyle kucak kucağa babaannem tarafından basılmıştı. Gençlerin ruhuna el fatiha cinsinden bir sela da okunmuş olabilir o saniyelerde.

Babaannem çocuğu on beş dakika bahçede kovalamıştı. O da yetmezmiş gibi arka bölgesinden yani kaba ifadeyle götünden vurmuştu. Bahçede : “Ula ırz düşmani senun leşuni itlere yem edecağum gel ula buraya” diyen sesi tüm evi inletmişti resmen.  Babaannem sinirlendi mi karadeniz ağzına otomatik geçiş yapardı.

Bu olayı duyan Gamze’nin babası ise çocuğu vurulmuş haliyle bir kat daha gebertmişti. O da yetmemiş Gamze’nin abisi Umut, çocuğun motorunu parçalamıştı

GÖREV SÜRESİ OPERASYONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin