Jeon Jungkook | KS1

-4-

Ensesinden tuttuğu adamı binanın içine, sanki çöpü fırlatır gibi itmişti. Adam sinirle ona yumruk atmaya çalıştığında, yumruğu tutmuş dizini karnına geçirip cebinden çıkardığı bıçağı onun eline tutuşturmuş ardından karnına saplamasına neden olmuştu. Adamın diyaframını delen bıçak nefesini keserken bıçak yardımıyla duvara itip bıçağı bulunduğu yerde iki tur döndürmüştü.

Bıçağı tutan elinin üzerinden bıçağı çekip çıkartırken adamın bedeni bıçakla birlikte yere düşmüş son dakikalarını yaşamaya başlamıştı.

"O pis kanını dökmek benim için zevkti."

Bıçağın üzerindeki parmak izlerini temizlemiş öldürdüğü kişinin eline sıkıştırarak bu sefer kalbine saplamıştı. Adam bu sefer gerçekten ruhunu teslim ettiğinde Jeon sırıtarak ufak bezi cebine sıkıştırmış etrafı dikkatlice kontrol ettikten sonra temiz olduğuna kanaat getirerek binadan çıkmıştı. Köşedeki parkta bulunan banklardan birine oturup sırıtarak telefonunu çıkartmış birkaç şey yaptıktan sonra kulağına götürmüştü.

"112 polis, şikayetiniz neydi?"

Jungkook sırıtmış ardından derin sesiyle konuşmuştu.

"Bir ceset kokusu alıyorum."

.

Binanın etrafına olay yeri inceleme bantları çekilirken özel ekip arabalarından inmişti.

Vera'nın etrafı tarayan gözleri istediği simayı bulamayınca kafasındaki şüpheler tam anlamıyla kalkmaya başlamıştı.

"Amirim! Bu cesedi görmeniz gerek."

Ekibinden gelen çocuğa belli bir süre bakmış ardından hızla binaya girmişti. Girdikleri an ciğerlerine kadar nüfuz eden kan kokusu midelerini bulandırsada bir şey diyemeden cesede bakmıştı. Ancak gördükleri ceset; hırpalanmış, karnı neredeyse tekerlek gibi yarılmış ve sanki vampir öldürmek için kalbine saplanmış bir hançer gibi duran bıçakla gözleri açık kan gölü içerisinde duruyordu.

İğrençti.

"Adamın sabıka kaydına bakmışlar. İki hırsızlık bir de kadın tacizciliğinden göz altına alınmış ancak delil yetersizliği adı altında serbest kalmış."

Vera saçlarını geriye atıp stresle nefes verdi.

"Hâlâ en ufak bir iz yok mu?"

"Katil hiçbir iz bırakmamış efendim."

Vera sinirle güldüğünde herkes işine dönmüştü. Gözlerini sakinleşmek adına kapatıp derin bir nefes aldı.

Nasıl hiçbir iz bırakmazdı?

Binayı köşe bucak aramaya başlayan Vera, hiçbir şey bulamıyordu.

Onca davayı bir çırpıda çözebilen Yunesa Vera Walsh, şuan hiçbir şey yapamadan eli kolu bağlı duruyordu. Bu bir çözüm değildi. Öldürülenlerin suçu vardı evet ancak emniyet yapması gerekeni yapardı.

Onları öldürmekte ne demekti?

Sinirle gerekli bilgilendirmeyi ekipçe yapmış dosyaladıktan sonra geri kalan işi olay yeri inceleme ve sağlık ekiplerine bırakarak yola çıkmışlardı.