-2-

732 31 30
                                    


Deniz ve okyanuslar..
Hayatın birebir sırlarla dolu olduğu en büyük soğuk sessizliğin hakimiyetindeki yerler...

Jeon Jungkook...
Bu yerlerden ölümüne nefret eden, yağmuru ise sığınacağı tek şey olduğunu düşünen. Aptal polislerin bir halt becerebileceğinden şüpheli herkesten uzak şekilde adaletin vermediği o cezaları vermek için uğraşan kişi....

Bu yol ne kadar yanlışta olsa o ebedi ölümü hak eden insanlardan başka türlü kurtulamazlardı. Öyleki hapisten dahi kaçabilecek kişilerdi bu kişiler.

İnsanlardan nefret ediyordu.
Ve insan olduğu için kendinden de nefret ediyordu.

Elindeki birayı derisi yüzülmüş bedene dökerek yanmasını sağlamış, bu herifin amansızca bağırmasına neden olmuştu. Bira şişesini kafasında kırıp kesik kalmış ağız kısmını karnına geçirmişti. Adamın ağzından çıkan kanla ölümüne kalan beş saniyede de tuzluktan aldığı bir avuç tuzu üstüne serpiştirmişti. Adam inleye inleye nefesini son buldururken Jeon rahatlamışça gülümsemiş eşyalarını toparlamış izlerden temizleyerek  binadan çıkmıştı. Hızlı adımlarla ilerlerken arabadan inmiş küçük polisiyle göz devirerek yan taraftaki dükkana girmişti. Girdiği pastanedeki garsondan bir soğuk kahve istemişti.

Polisler ve ambulans ekipleri koşarak binaya ilerlediklerinde küçük polisi gözlerini kısarak etrafına bakmıştı. Bu Jeon'u güldürmüş önündeki gazeteyi eline alıp okuyormuş gibi yapmıştı.

Kız onu gördüğünde kaşlarını çatmış ancak adamın o rahat hallerini görünce tekrar tereddüte düşmüştü.

Ona bakmayı kesip koşarak binaya ilerlediğinde Jungkook sırıtarak soğuk kahvesini tek dikişte bitirmiş parasını ödeyerek pastaneden ayrılmıştı. Adımları hızlanırken yağmaya başlayan yağmurla hesaplaması uyuşurken keyfi yerine gelmişti.

Küçük polis binadaki işini bitirir bitirmez hızla pastaneye gitmiş ancak istediği kişiyi bulamamak onu şaşkınlığa uğratmıştı. Nereye gitmişti bu?

Hızla kasaya yöneldiğinde kasadaki genç ayağa kalkmış kızın önünde eğilmişti.

"Buyurun komiserim?"

"Burada kahverengi kabanlı bir adam vardı."

"O çıkalı on dakika oldu komiserim."

Kızın kaşları çatılmıştı. Teşekkür ederek hızla dışarı çıktığında çevresine bakmış ancak yine onu bulamamıştı.

Aklına gelen fikir onu güldürürken başını sallayarak tekrar olay yerine ilerlemişti.

Bu sefer emindi.
Onu alt edip içeri tıkacaktı.
Ve bunu keyifle yapacaktı. Onun suratına gülerek yapacaktı.

.

Girdiği sokağın ıssızlığı soğukça içine işlerken derin bir nefes alıp yürümeye başladı. Elinde delil diye tutabileceği bir şeyler arıyordu yerlerde. Belki düşürmüştür diye.

Sonra düşünüyor, düşünüyor ve o titizlikteki bir adamın buna da dikkat edebileceği gerçeğiyle yüzleşiyor.

Jeon Jungkook | KS1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin