-20-

295 22 18
                                    

.

"Bu işe girdiysen, yalan söylemeyi göze alacaksın Vera. Mükemmel olmak zorundasın."

Vera dolan gözlerini nefretle önündeki bedene dikti. Asla onun istediği standartlara ulaşamıyordu. Ne yaparsa yapsın.

"Sen ne dediğinin farkında mısın baba?! Seni Jungkook'a Busan'da yaşayan ve bana karşı çıkan biri olarak mı göstereceğim?!"

Başkan Walsh adımlarını ona yönlendirmiş yüzündeki ukala tebessümüyle kızına doğru eğilmişti.

"Öyle değil mi zaten Vera'm? Beni karşına alarak polis akademisine girmedin mi? Girdiysen dediklerimi yapacaksın. Zorundasın. "

Vera hızla ayağa kalkıp onu ittiğinde Bay Walsh kızına kaşlarını kaldırarak bakmıştı.

"Ben senin kuklan olmak için bu işe girmedim baba!"

"Benim kuklam olsaydın en ufak bir açık bulur Jungkook'u aklardın zaten Vera! Sen asla benim istediğim standartları geç, kuklam dahi olamazsın!"

Vera hayal kırıklığı içerisinde gözyaşlarını bırakırken Bay Walsh kendine lanet etmişti. Kızına bu kadar ağır olmak hiçbir zaman istemiyordu ancak kendini durduramıyordu.

Kore'nin en iyi polislerinden biriydi kızı. Ve o bundan daha iyisi olabilecekmiş gibi daha iyisini istiyordu.

"Jungkook'un vakasını çözememem benim suçum değildi baba! Onun mükemmelliğindendi! Belki de benim yerime o polis olsaydı onu benimserdin değil mi?!"

Vera hızla odadan çıktığında gecenin bir buçuğunda gerçekleşen bu kavganın en büyük golünü vurmuştu hiçbir şeyi bilmeden. Babası zaten o adamı harcamıştı ve şimdi geri kazanabilmek için kızını kullanıyordu. Ne kadar doğruydu? Kimse bunu bilmiyordu.

.

'Zorundayım.'

'Seni zoraki takip etmem ele vereceğim anlamına gelmiyor!'

'Git!'

Jungkook çıldırmanın eşiğine gelirken dönüp durduğu yataktan hızla kalktı. Çıplak üstüne hızla bir tişört geçirerek odadan çıkıp koşarcasına aşağı indiğinde Melinda başını telefondan kaldırıp ona baktı ve burukça gülümsedi.

"Aklın onda kaldı değil mi?"

Evet her şeyi anlatmıştı ona. Ve Melinda, Vera'nın o gün ona o ses cihazını takmadan önce ağlayarak özür dilemesinin sebebini şimdi anlamıştı. Jungkook ise herbir öğrendiğiyle içi içini kemiriyordu.

"Gitmem gerek."

Jungkook'un ayakkabılarını giyen bedenine baktı Melinda. Canı yansada sustu çünkü bu hâlde olmalarına dahi şükretmesi lazımdı.
Tüm her şeyi o mahvetmişti çünkü.

"Dikkatli ol lütfen."

Jungkook ona tebessüm etmiş hızla hırkasını ve araba anahtarını alarak evden çıkmıştı. Arabaya bindiğinde nereye gitmesi gerektiğini bildiğinden hızla sürmeye başladı.

Jeon Jungkook | KS1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin