Jeon Jungkook | KS1

-38-

.

Jungkook'un hırçın bakışları altında ezilen kişiler aslında insanların hem canlarını hem vatanlarını emanet ettikleri kişilerdi.

Herkes eksik olurdu, ancak bu meslekteki en ufak hata büyük sonuçlarla büyüyebilirdi.

Nasıl yani?
Polis olmak bu kadar kolay mı sanılıyordu?
Komik.

Hızla elindeki sopayla masaya vurduğunda sopa darmadağın olmuş herkesin irkilmesine neden olmuştu.

Koskoca Seul katili olan Jeon Jungkook, bütün polisleri azarlıyordu. Bütün polislere kin kusuyordu. Böyle kutsal bir mesleğin kirli insanlara verilmesinden nefret ediyordu. Hepsinin ölmesini diliyor, canını ortaya koyabilecek gönüllülerin hak ettikleri bu kutsal yere gelmelerini istiyordu.

Ancak iyi olan asla kazanamazdı.

"Siz polisiz diye övünüyorsunuz bir de değil mi? Sayısız sınırsız dua alırken göğüsünüz kabarıyor bir de öyle mi?! Ahlaksızlar, vatan haininden baika kalıba sahip değilsiniz! "

Müdür de dahil herkes başını eğdiğinde Jungkook dahada sinirlenmişti. Hızla içeri giren Başkan Walsh ve Vera Jungkook'un göz hapisine girerken Başkan endişeyle ona yaklaştı.

"Ne demek bu?"

Jungkook titreyen elleriyle dolan gözlerini kapatmış, derin soluklar almaya başlamıştı.

"Bu hâlde olmakta haklısın Jeon. Ama işi çözmek için soğukkanlılığını korumalısın."

Jungkook'un bakışları Başkanı bulduğunda aklına eski günler gelmişti. Onu eğittiği günler ve şuan ona bir kez daha hayran kalmıştı. Ne kadar kırgınlıklar olsada...

"Ben bu heriflerle iş falan yapmam. Ya onları gönder gözüm görmesin. Ya da ben gider kendi işimi kendi bildiğim şekilde çözerim."

Vera sıkıntıyla gözlerini babası ve sevgilisi üzerinde gezdirirken Başkan başını sallayarak masadakilere döndü.

"Güney Kore Emniyet Teşkilatının verdiği yetkiye dayanarak, hepinize rütbelerinizi ve silahlarınızı teslim ederek ve burayı terk etmenizi emrediyorum."

Masadakilerin şaşkın bakışları ona dönerken Başkan 'hadi' dercesine elini sallamıştı. Hepsi onun dediğini yaparken odadan çıkmak üzere olan başkomiser ve müdürü durdurmuştu.

"Sizde zanlı olarak göz altına alınıyorsunuz."

Jungkook'un kaşları şaşkınlığını belli edercesine kalkarken arkadan gelen özel ekiptekiler ikisini de almıştı. Jungkook, Başkan'ın bu hareketine şaşırmaktan çok hayran kalsada bir şey dememişti.

Başkan ise son kalan MinHyuk'a bakıp tebessüm etti.

"Sen kal Min."

"Ne?"

Jungkook'un çıkışıyla Başkan Walsh oturmalarını işaret etmişti. Vera kapıyı kapatıp onlar gibi oturduğunda karşısındaki Jungkook'un bu hâline ürkerek baktı ve dudamlarını araladı.