Bölüm | 249

171 23 43
                                    

URAVİS

Hızlıca hazırlandım, Rhaegal'ın tek arkadaşımın cenazesine gidecektim. Aynadan kendime baktım, ilk kez böyle bir şeye katılacaktım.

"Demek sevdiğin birini kaybetmek böyle bir duygu," dedim.

Saçlarımı düzelttim, artık gitmek için hazırdım. Rhaegal'ın ölü bedenine bakabilir miydim? Bunu yapabilir miydim? Tek başına iblis halkı ile savaştı, iblis kralını bile yendi.

"O çocuk düşündüğümüzden çok daha güçlü çıktı," anka kuşum zihin mesajı yolladı.

"Haklısın, ona yetişmeyi düşünüyordum ama aramızda bir uçurum olduğunu düşünmemiştim."

Odamdan çıktım ve babamın yanına doğru yürüdüm, ailemizin nesiller boyu liderlerinin portreleri salonun duvarlarında asılıydı. Hepside birbirinden güçlü liderlerdi.

"Bende onlar gibi olabilir miyim?" Diye düşündüm.

Babamın odasının önüne geldiğimde kapıyı açmaya korktum.

"Güçlü..!! Çok güçlü biri içerde," titrememi durduramadım. Bu kadar güçlü biri var mıydı? Babam kadar ya da Senato'daki akrabalarım kadar güçlü değildi ama benden kesinlikle çok daha güçlüydü.

"İçeri gel Uravis," babamın sesi kapının arkasından geldi.

Kapıyı yavaşça açtım, babam ve karşısında bir kız vardı. Benden bir ya da iki yaş büyüktü, uzun kızıl saçları ve siyah gözleri vardı. Gözlerinde tamamen korkutucu bir ifade vardı, yutkundum.

"O zaman ben gidiyorum patrik," dedi.

"Pekala Erza bunu daha sonra konuşuruz."

Çıkışa doğru yürümeye başladı, her adımı içinde bir korku yaratıyordu. Bana baktı ve ardından yanımdan geçip gitti.

"Baba bu kimdi..?" Babam mavi gözlerini kısıp gülümsedi.

"Senin için eş adayı olarak seçtiğim birisi," dedi babam.

"Eş mi? Ama baba o bir melez," dedim. Bunu kabul edemezdim, ben başkasını seviyordum. Böyle bir şeyi asla kabul edemezdim.

"Melez olabilir ama çok güçlü ve hızlı bir şekilde gelişiyor, seninle tam anlamıyla uyumlu olabilecek biri. Ona bir Anka kuşu yumurtası vermeyi bile düşünüyorum, böylece daha güçlü olabilir."

Gözlerim şaşkınlıkla açıldı, "ne?! Bir anka kuşu mu? O bir Fhenix bile değil. Bu tamamen bir saçmalıktan ibaret," sözlerim karşısında babam gözlerini kısıp bana baktı.

Öldürme niyetini bana gösterdi, "ses tonuna dikkat et. Karşında kim olduğunu unutma," dedi.

"Bana her zaman melezlerinde bizim gibi yaşamaya hakkı olduğunu söyleyen sendin, şimdi ise bunları mı söylüyorsun? Erza'yı istemediğin için bunları söylediğini biliyorum."

Ellerimi sıktım, bunun olmasına izin veremezdim. İstemediğim biriyle birlikte olmak istemiyordum, hem daha duygularımı ifade edememişken...

Babam öldürme niyetini kesti ve bir iç çekip yanıma geldi. 

Omzuma dokundu, "hadi gidelim. Bugün arkadaşının cenazesi var," dedi.

Babam yürüdü ve bende onu takip edip peşinden gittim. Ona istemediğimi söylemek istiyordum ama bunu söylesem bile bir şey değişmeyecek gibiydi.

Beraber malikaneden çıktık, annem gelmeyecekti. Babamda orada fazla kalmak istemiyordu, hayatımı kurtardığı için gidecekti. Yoksa Hesteria krallığına gitmek gibi bir niyeti yoktu.

Ejder Soyu (2. Kitap)   - Bitti. - Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin