Bölüm 12

449 17 0
                                    

*Bir yeni mesaj*

"Merak etme yollarındaki engelleri temizleyeceğim. Karşına bir kez daha çıktığımda benden güzel haberler duyacaksın. Hevesle başladığın işinde kalkan olacağım. Olacağız..."

Cevap vermeden ekrandaki mesaja bir süre baktım. Annemin üniversiteden mezun olduktan sonra görücü usulü görüşmek isteyen bir mimarı görmeden reddettiğim için söyledikleri yankılanmıştı kulaklarımda birden. Belki de işime geleni düşünmek istiyordum bilmiyorum.

"Nasip olan, sen çabalamadan da bulur. Alnına yazılan şey yaşanır ama görüşmeden de evlilik olmaz. Birini reddederken belki de kısmetini reddedebileceğini unutma olur mu? Değerlendirmeden, kıstaslarını karşılayıp karşılamadığını ölçüp biçmeden reddettiğinde doğru kişiyi de geri çevirmiş olabilirsin. O yüzden olacak olan zaten olur deyip kendini kapatamazsın. Masallarda yaşamıyorsun. Kimse kilitlendiğin şatoya saçlarından tırmanmaz. O yüzden aklına evlilik fikri oturduğunda uygun şekilde görüşmekten çekinme. Gizli saklı yapmadığın her işin arkasındayım."

Ve ekrana bakmaya devam ederken bir anda kendimi komutanın istediğim özelliklere sahip olup olmadığını ölçerken bulmuştum. Düşüncelerimi susturmak istesem de zihnimdeki hiçbir şeyden hesap vermek zorunda olmadığım düşüncesi daha ağır geldi ve liste yapmaya devam ettim. İlk özellik, benim de ailemin de özellikle soracağı en önemli şey namazdı. Bugün gördüğüm şeyse bu özellik için çoktan yeşil bir tik atmıştı zihnimdeki listeye.

"Ayrıca eğlenceli."

Kendi iç sesime yüzümü buruşturup "neresi eğlenceli be?" dedim öylece boşluğa doğru. Sanırım deliriyordum. Ama bunu düşünmem bile saçmaydı çünkü adam beni her fırsatta sinir hastası etmeye uğraşıyor gibi davranırken eğlenceli olduğunu düşünmek saflık olurdu. Ama kesinlikle anlayışlı, korumacı ve kıskançtı. Sahra'yla nasıl ilgilendiğini de bizzat görmüştüm. Gerçi Feride tek zaafı olarak Sahra'yı görüyordu ama öyle değildi. Asil kendi ağzıyla Feride'yi üzmemek için tüm sorunları kapı ağzında bıraktıklarını söylemişti. Kesinlikle anlayışlı bir adamdı.

"İyi de baba olur."

İçimdeki bu arsız soytarının kanlı canlı bir insan olarak karşımda dikilmesini çok istemiştim şu an. Saç baş, mahalle kavgası edip stres atardım. Bağımsız düşüncelerimi savurup "kalk kızım namaza. Çık hayal dünyasından" diyerek ayaklandım. İş çoktu. Okulu arayıp oradaki hocalardan bilgi almam gerekiyordu. Annem arayıp "okul nasıldı?" dediğinde dürüstçe ama biraz konuyu yumuşatarak anlatmanın provasını yapmalıydım. Tatil adı altındaki bir sürgünde de olsam ders çalışıp konuların notlarını çıkarmalıydım çocuklar için. Döner dönmez yapmak istediğim de bir veli toplantısı vardı ayrıca. İşim gerçekten çoktu. İki tane hayalperest kadının lafıyla gaza gelemezdim şu an.

"Niyet ettim hedeflerimi tez zamanda bitirmeye."

                                    ✨

Kahvaltı sonrası haftalık market alışverişi için hazırlandığım şu günde yapmak istediğim tek şey ilçeyi keşfetmekti. Kültür gezisini daha sonraya bıraksam da en azından yaşadığım çevrede nereler olduğunu görmek istemiştim. Bir yandan şarkı dinlerken bir yandan da şalımı yapıyordum.

İbrahim reis "sevenin gönlünde umut olmasa hayal neye yarar" diye yükseldikçe, olmayan aşkımın acısını çekmeye programlı biri olduğum için dertlenerek aynaya karşı tribe giriyordum. Artık bir din kültürü öğretmeni olarak bu depresif, ruh hali düşüren listelerimi güncellemenin vakti gelmişti. Yakut on beş, on sekiz yaş aralığındayken hep pop müzikler dinliyordu ve beni de alıştırmak için bir hayli uğraşıp, hatta bazı şarkıcıların konserlerine beni de beraberinde sürüklemişti. Enerjik olduğumda dinlemeyi sevsem de pop müzik benlik değildi yani, ne yapabilirdim?

A.K.A.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin