Felix, ev arkadaşlarının hepsinin uyuduğunu fark ettiğinde saat 12'yi çoktan geçiyordu. Televizyonda biraz kanalları gezindi ve izleyecek bir şey bulamadı. Sonrasında Seungmin'in daha iki gün önce Netflix üyeliğini tekrardan açtırdığını hatırladı. Televizyondan Netflix'e girdi ve yeni başladığı filmi açtı ama başlatmadı. Yarın haftasonuydu ve biraz takılmak istiyordu. Erken uyumayacaktı.
Mutfağa gitti ve buzdolabına bakındı. Filmini izlerken yiyebileceği hiçbir şey yoktu. Yeni alışverişe çıkmışlardı ama abur cubur tarzı şeyler almamışlardı ve Felix'in de bir şeyler hazırlamaya hali yoktu.
Salonun kapısından arkadaşlarına baktığında hala hepsinin uyuduğunu gördü. Telefonunu ve evin anahtarını aldıktan sonra da üstüne koyu gri hırkasını geçirdi ve kulağına kulaklıklarını taktı. Markete gidiyordu.
Evet, bir şeyler haızrlamaya hali yoktu ama markete gitmeye üşenmiyordu.
Sevdiği şarkıların bulunduğu bir playlistinden bir şarkı seçti.
The Neighborhood-Cry Baby
Sevdiği grubun müziğini kulaklarında hissederken adımlarına baka baka markete ilerliyordu. Evlerinin çok yakınında 7/24 açık bir market vardı ve ürün çeşitliliği çoktu.
Markete girdi ve ilk önce karşısına dolaplar çıkınca oraya yöneldi ve bir tane kola aldı. Sonrasında abur cubur reyonlarına gitmeye karar verdi. O tarafa ilerlerken önünden geçtiği, reyonlardan dolayı oluşan dar bir koridorda giyimleri dikkat çeken bir grup gördü. Uzun boyları, renkli saçları ve zincir detayları olan kıyafetleri ile gecenin bu saatinde biraz korkutucu gelmişti Felix'in gözüne. Birkaç saniye baktıktan sonra kendi kendine kısık bir sesle konuştu.
"Tehlikeli tipler. Kesin belalılar."
Kendi kendine söylenerek yürüdü ve cipslerin olduğu yere geldi. Baharatlı ve mevsim yeşillikli iki paket cips aldıktan sonra biraz ilerideki jelibonların oraya yöneldi. Birkaç tane de bisküvi ve çikolata aldıktan sonra başka istediği bir şey olmadığına karar verince kasaya yöneldi. O kasaya gittiğinde o "tehlikeli tipler" marketten çıkıyorlardı. Aralarında en kısa olanın elinde de bir market poşeti vardı.
Felix gereksiz dikkat ettiğini düşündü ve aldıklarını ödemek için kasaya yaklaştı. Kart ile ödedikten sonra marketten çıktı ve ödeme yapacağı sırada kıstığı müziğinin sesini tekrardan açtı. Şuan başka şarkı çalıyordu tabii.
Twenty one pilots-Heathens
Yavaş adımlarla soğuk havayı içine çekerek yürüyordu ve gözleri bazen de sokak lambalarına kayıyordu. O sırada telefonu titredi ve kulaklıklarındaki müziğin sesi kısıldı bir anlığına. Mesaj gelmişti. Jeongin'den.
Jeongin
Felix
Nerdesin yaFelix
Bir şeyler izleyecektim evde bir şey yok diye markete gittim
Geliyorum şimdi
Diğerleri uyuyor mu halaJeongin
Evet
Yerlerine kaldırdım şimdi onları
Ben de öylesine bi uyandım
Seni göremeyince yazayım dedim
Dikkat etFelix
Ay çen beni göremeyince korktun muJeongin
KAŞINMAFelix
Tamam tamam QĞSLÖEXŞPEKX
Geliyorum
Sen uyuyacaksan uyu
Var bende anahtarJeongin
Yo ne münasebet neden bekliyim
Tamam ben yatıyorum o zamanFelix
İyi geceler
Gelince üstünü örterim ben merak etmeJeongin
Gelme ya
Sokakta kaçırsınlar seniFelix
Fidye isterlerse verirsin o zamanJeongin
Tamam vazgeçtim
Dikkatli. Gel.Felix
Tamam.Konuşmadan çıktı ve gözleri saate kaydı. Gece 1. Telefonunu tekrar cebine koydu Felix. Seviyordu Jeongin ile uğraşmayı. Yaklaşık iki dakika sonra evin kapısındaydı. Anahtarı çevirdi ve kapıyı açıp içeri geçti. Elindeki poşeti mutfak tezgahına bırakıp hırkasını gardıroba astı ve anahtarı da kapının arkasına takıp kilitledi. Kapının kenarındaki kancayı da indirdi. El alışkanlığı.
Sonrasında arkadaşlarını kontrol etmek için odaları gezmeye başladı. İlk önce Seungmin'in odasına girdi, sonra Jisung'un. İkisi de uyuyordu. En son da Jeongin'e bakmaya gitti. Jeongin telefonunu kapatıp başucundaki komodine bırakıyordu.
"Daha yatmıyor musun?" dedi sessizce.
"Yatıyorum şimdi."
"Uykun yoksa gel beraber izleyelim. Abur cubur da var."
"İsterdim ama gözümden uyku akıyor. Zar zor açıyorum gözlerimi şuan."
Hafifçe kıkırdadı Felix.
"Pekala. Uyanırsan gel yine. İyi geceler."
"İyi geceler."
Sonrasında yavaşça kapıyı örtüp çıktı Felix. Mutfağa gidip aldıklarını tabaklara koydu ve içeceğini de doldurduktan sonra salona geçti. Geniş L koltuğun ortasına oturdu. Kaldığı yerden filmi izlemeye başladı. Filmin daha az bir kısmını izlemişti ama çok beğenmişti yine de.
Truth or Dare?
Çocuklara ısrar etmişti beraber başlamaları için ama onlar istememişlerdi. Oysa Felix emindi eğer izlerlerse çok beğeneceklerine ama izlememişlerdi işte.
Saat gece 1'i geçerken Felix abur cubur yiyerek bu korku ve gerilim filmini izleyip keyfine bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Said "Blood" | Hyunlix'
FanfictionEv arkadaşları ile mutlu ve huzurlu bir hayatı olan Felix, okuduğu üniversiteye o sene gelen ve tesadüfen tanıştığı insan anatomisi okuyan Hyunjin yüzünden bu sakin ve sevimli hayatına veda eder ve kendini yabancı olduğu tüm kavramların ortasında bu...