Taehyung ilk gittiği günden beri sık sık o kafeye gidiyordu. Diğer açılan ya da dekorasyonu tatlı kafeleri umursamıyordu. Orası iyiydi işte.
Nasıl olduysa o şakacı garson ile bir şekilde iletişimleri ilerlemişti. Artık tanışıyorlardı. Jungkook, artık Taehyung her geldiğinde "Her zamankinden mi?" diye soruyordu.
Bu sefer Taehyung gittiğinde Jungkook öğle arasına çıkıyordu. Onu, üstündeki önlüğü çıkarırken görmüştü. Bir daha asla bu saatte gelmeyecekti.
Hafif keyfi kaçmış şekilde tekrardan kafasını ders notlarına indirdi ve cümlelerini okumaya başladı. Çok kısa bir süre sonra ders notlarının yanına bir bardak çikolatalı mocha bırakıldı. Kafasını kaldırıp baktığında ise onu gördü. Jungkook.
"Kahveyi çok sevmediğin için, çikolatalı mocha. Her zamankinden." dedi Jungkook sevimli bir şekilde gülümseyerek.
"Sen öğle arasında değil miydin?" dedi Taehyung da şaşkınlıkla.
"Daha şimdi çıktım. Sana kahveni getirdikten sonra araya çıkmak istedim." dedi Jungkook hala gülümseyerek.
"Teşekkür ederim."
"Rica ederim." derken Taehyung'un karşısına oturdu Jungkook.
Taehyung şaşırmıştı yine. Ne yani, öğle arasını onun karşısında oturarak mı geçirecekti?
"Molamı seninle geçirmeye karar verdim bugün. Bir sürü soru sorup bunaltacağım seni, hazır mısın?"
Taehyung küçük bir kahkaha attı.
"Hazırım. Hadi sor bakalım."
"Hangi şarkı sözlerini yazıyorsun? Dürüst ol."
Bu soru üzerine Taehyung tekrar gülmüştü. Yine gülerek ve şakayı devam ettirerek cevap verdi:
"Dün 'Still With You' yazdım. Bugün de 'Dark Paradise' seçtim."
"Harika! Peki, peki. Ciddi sorulara geçiyorum."
"Ciddi?"
"Evet, ciddi soru. Şimdi sen mezun olunca Masterchef'de mi staj yapacaksın?"
Taehyung yine kahkahasını tutamadı. Jungkook ile konuşurken çok eğleniyordu.
"İstersem orada da yapabilirim stajı ya da 'Ratatouille' filmine o fare rolünde girebiliyorum."
"Oha çok iyi."
"Değil mi?"
Beraber gülüştükten sonra soru sorma sırası Taehyung'taydı.
"Sen okuyor musun?"
"Evet, burada yarı zamanlı çalışıyorum. Evde canım sıkılıyor çünkü."
"Hm, anladım. Ne okuyorsun peki?"
"Mühendislik okuyorum. Mekatronik."
"Aa, ne güzel. Ne yapıyor peki o mühendisler?"
"Onu söyleyemiyoruz maalesef."
Eğlenceli sohbetlerine biraz devam ettikten sonra Jungkook'un telefonu çaldı. Arayan babası olduğu için açtı telefonu. Kısa bir süre konuştuktan sonra kapatıp tekrar masaya koydu.
"Üzgünüm, babamın işten çıkış saati değiştiği için onu haber veriyor, telefonu açmalıydım yani."
"Üzgün olmana gerek yok, ne olacak ki? Baban ne iş yapıyor bu arada? Meraktan..."
"Koruma."
"Ya! Cidden mi? Hani o dizilerde olan siyah takım elbiseli, kulaklarında kulaklık olan korumalardan mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Said "Blood" | Hyunlix'
FanfictionEv arkadaşları ile mutlu ve huzurlu bir hayatı olan Felix, okuduğu üniversiteye o sene gelen ve tesadüfen tanıştığı insan anatomisi okuyan Hyunjin yüzünden bu sakin ve sevimli hayatına veda eder ve kendini yabancı olduğu tüm kavramların ortasında bu...