Yıldız

1.5K 204 162
                                    

"Konuştunuz mu? Ne dedi sana?" dedi Hyunjin.

"Ne yaptıysan çocuğa dediklerim karşısında şaşırdı. Sanki anlattıklarımı yabancı biri yaşamış gibi. Mutlusun, diyorum şaşırıyor. İma yaptım biraz hoş çocuk sevgili olsanız keşke falan filan. Öyle yani." dedi Yeji de.

"Ya sen düzgün konuşamamışsındır."

"Aynen aynen."

"Kardeşim olarak bir şey istedim senden ya."

"Memnun değilsen git kendin konuş ya. Kardeş falan da ayıp oluyor yani. İki dakika var aramızda.

"Sen nasıl benim ikizim oldun? Benim genlerim böyle değil."

"Ay ben çok meraklıyım sanki senin DNA'na." dedi Yeji ve odasına çıkmak için merdivenlere yöneldi. 

"Yeji, yarın akşam sen de geliyorsun."

Yeji durdu ve heyecanla kardeşine döndü.

"Ne? Cidden mi?"

"Evet. Yarın akşama plan falan yapma."

"Tamam, yapmam. Bu fırsatı kaçırır mıyım sence?"

Sonrasında merdivenleri çıkmaya devam etti. Hyunjin de bahçeye çıktı. Hava keskin şekilde soğuktu. Gece soğuğu ile tekti bahçede Hyunjin. Soğuk havayı içine çekti ve sonrasında o da içeri girip odasına çıktı. Çok yorgundu ve yarın akşam yine bir vaka ile ilgilenecekti. Üstüne Yeji de onunla gelecekti. Bu yüzden enerjisi yerinde olmalıydı. Kurbanlarına zayıf görünmek istemiyordu. 

-

Ertesi gün Felix ve Jisung kütüphaneye ders çalışmaya gelmişlerdi. Okulun kütüphanesinde hep aynı yere otururlardı. Herkes genelde bölümleriyle ilgili kitapların olduğu kitaplıklara yakın otururlardı bu yüzden de sık sık kütüphaneye uğrayan öğrencilerin belli başlı yerleri vardı. Felix ve arkadaşlarının da öyle.

Bu sefer farklı olarak masalarına geçtiklerinde masanın üstünde bir not buldular. Küçük bir dikdörtgen şeklinde olan mavi not kağıdına bakınca ilk başta birisinin onu burada unuttuğunu düşündüler ama sonra Felix notta kendi adını gördü ve şaşırdı.

"Kimden gelmiş olabilir ki?" dedi Jisung.

"Bilmiyorum ki."

Felix notu eline aldı ve okumaya başladı sesli bir şekilde.

"Kafeteryanın arka tarafında seni bekleyen birisi var Felix.                                                                       -Hj"

Felix notu okuyunca daha da şaşırdı ve Jisung'a şaşkın gözlerle baktı. 

"Harflere bakılırsa bu Hyunjin'den başkası değil." dedi Jisung.

"Gitmeli miyim?"

"Bence böyle not bırakması falan tatlı. Hoş bir sürpriz. Gitmelisin. Gitmesen bile merak edip ders çalışamayacaksın. Aklın kalmasın en azından." dedi Jisung.

Felix onu onayladı ve çantasını orada bırakarak kütüphaneden çıktı ve hızlı adımlarla kafeteryanın arka kısmında bulunan bahçeye gitti ve etrafına bakındı. Etrafına dikkatlice bakınıp etrafta dolanan öğrenciler arasından tanıdık yüzü ararken omzunda bir el hissetti. Arkasına döndü ve Hyunjin'i gördü. 

"Ah, Hyunjin."

"Merhaba. Notumu aldın demek."

"Evet ama kütüphaneye gideceğimi nereden biliyordun ki?"

You Said "Blood" | Hyunlix'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin