You Said "Blood" | Hyunlix'

Arcade

"Sürprizin buydu demek, ha?" dedi Felix radyoya uzanıp şarkı açmaya çalışırken.

"Evet, beğenemedin mi?" dedi şakayla Hyunjin.

"Yo, gayet memnunum halimden." dedi Felix de.

Kısa bir süre sonra Hyunjin'in evine ulaşmışlardı. Felix artık alışmıştı buraya. Eşyalarını Hyunjin'in odasına bırakmak için yukarı çıktı ve bıraktıktan sonra geri aşağı indi. Salona baktığında Hyunjin geniş koltuğa oturmuş telefonuyla ilgileniyordu. Yanına ilerleyip yanına oturdu. Hyunjin de o gelince telefonu bırakıp masaya koydu ve ona döndü.

"Aç mısın?" diye sordu Hyunjin.

"Evet. Baya hem de."

"Ne yemek istersin?"

"Fark etmez aslında."

"O zaman bugün yemekler benden."

"Sen yemek yapabiliyor musun ki?"

"Sevgiline bu kadar güvendiğin için sağ ol Felix'ciğim."

"Ya, o anlamda demedim." dedi Felix gülerek.

"Tek yaşadığım için internetten tariflere bakarak yapmaya başlamıştım. Hem Minho ve Changbin'in annelerinden de öğrendim bir şeyler."

"Hm, tamam o zaman. Zehirlenmeyeceğim yani, rahatladım."

"Gıdıklarım bak seni."

"Tamam, tamam. Sustum." dedi Felix gülerken.

Bir süre sonra beraber mutfağa geçtiler. Hyunjin farklı sos ve baharatlarla değişik bir makarna hazırlayacaktı.

Bu tarifi de, lüks bir restorantta çalışan ama yeraltı dünyasında da adı geçen bir aşçıyı öldüreceği zaman tezgahın üstünde açık bir şekilde duran o aşçının tarif kitabında görmüştü. Açık sayfasında direkt bu tarif vardı ve Hyunjin de beğenip fotoğrafını çekmişti. Ardından da kitabın hemen aşağısında kalan çekmeceden keskin et bıçaklarından birini almıştı. Sonrasını biliyoruz zaten.

Şimdi de bu güzel makarnayı seçmişti. Sevgilisi ile hoş vakit geçirerek hazırlayacaktı.

Hyunjin, Felix'le mutfağa girdikten sonra birden Felix'e döndü ve onu kollarının altından tutup kaldırarak tezgaha, musluğun yan tarafına yani ocaktan uzak bir yere oturttu. Felix ne olduğunu anlamadan kendini tezgahta bulmuştu.

"Sevgilin sana yemek yapıyor, sen de sevgilini oradan izliyorsun."

"Peki, kabul edildi."

Hyunjin de kıkırdadı. Sonrasında ekledi:

"Müzik açmak ister misin?"

"Evet! Sorman hata."

"Haklısın, al bakalım." dedi ve telefonunu uzattı ona şifresini açıp.

Felix onun elinden telefonu aldı ve hemen sevdiği şarkılardan birini açmak için Spotify uygulamasına girdi ama sonra aklına gelen anılar ile durdu. Hyunjin de bunu fark edip onun dizlerinin dibine geldi.

"İyi misin?" dedi ilgiyle.

"İyiyim, sadece en son böyle müzik açtığımda ne olduğunu hatırladım."

Hyunjin güldü ve hızlıca bir öpücük kondurdu onun dudaklarına.

"Tekrarlarız, ne olacak ki?" dedi ve Felix'in yanaklarının kızarmasına sebep oldu. Sonra gerekli malzemeleri çıkarmak için buzdolabına ilerledi.

Felix de kendine gelip sevdiği şarkılardan birini açmıştı.

Hyunjin bir şeyler doğrarken-salata da yapıyordu- ve bir şeyler karıştırırken Felix dikkatle onu izliyordu. Şuan tüm odağı ondaydı. Tezgahta otururken o nereye giderse gözleri ile takip ediyor ve ayaklarını sallıyordu. Sohbet ediyorlar, Felix arada sorular soruyor ve gülüyorlardı. Hyunjin tezgahta, onun yanında salata için salatalık doğrarken doğradığı bir dilim salatalığı onun dudaklarına uzattı. Felix de salatalığı aldı dudaklarıyla onun parmakları arasından.