İyi Seyirler!

1.1K 147 365
                                    

Ölüm sessizliği vardı ortamda. Tam olarak ölüm sessizliği.

Felix'in artık ağlamak için gözyaşı kalmamıştı. Boğazı yırtılıyor ve göğüs kafesi parçalanacak gibi hissediyordu. Ellerindeki ve ayaklarındaki ipler onu daha da darlıyordu.

Tam olarak kaostu. Her şey.

Mahvolmuş hayatı gözlerinin önünden geçerken bir de arkadaşları gözlerinin önünde tutuluyor ve o hiçbir şey yapamıyordu. Karşısında onu kandıran ve acımasız biri olan sevgilisi, bu acımasızın; kendisinin de çok güvenip birer abi saydığı arkadaşları, kendi çok yakın arkadaşlarından biri Wooyoung ve bir diğer iyi anlaştığı arkadaşı Yeji.

Felix artık neye ya da kime güveneceğini şaşırmıştı. Şuan her şeyden şüphe ediyor ve hiçbir şeyin gerçekliğine inanmıyordu. Nasıl olacağını bilmiyordu ama buradan bir şekilde kaçıp gitmek istiyordu. Gitmek ve bir daha dönmemek...

"Wooyoung sen... Neden ya neden?!" dedi Jisung.

"Takipte olduğumuzun kanıtı bu işte, sizle liseden beri beraber olmamız." dedi Wooyoung.

"Nasıl, beğendiniz mi? Şaşıracağınızı söylemiştim." dedi gururla ve kendinden emin bir şekilde Hyunjin.

Sonra ekledi:

"Wooyoung sayesinde işlerimiz daha da kolaylaştı. Felix ve siz hakkında daha detaylı bilgi elde edebildik. Sizce de çok iyi oynamadı mı rolünü?"

"Hyunjin, tamam yeter." dedi Chan.

Hayatında ilk defa bu kadar acı verici ve zor bir ikilem yaşıyordu Chan. Kardeşinden farksız olan Hyunjin mi yoksa kardeşi Felix mi? İkisinden biri mutlaka yanacaktı. İtiraf etmek istiyordu her şeyi ama bu, birilerini ateşin ortasına atmak demekti. Chan seçim yapmak yerine yok olmak istiyordu. Böylece her şey çözülür diye düşündü.

Hyunjin yerdeki silahının yanına ilerledi. Çömeldi ve aheste aheste silahı aldı.

"Bitsin mi bu artık?" dedi keyifle.

Ayağa kalktı.

"Felix, derdim ya sana; soru sorma, bilmek istemezsin diye... İşte şimdi biliyorsun her şeyi." dedi ve silahı tekrar yavaşça ona doğrulttu.

"Son sözün var mı?"

"Duymayı haketmiyorsun."

"Peki, sen bilirsin."

Silah sesi.

Zaman durdu.

Hareket eden her şey hareket etmeyi bıraktı ve herkesin beyni bu anı idrak etmeye çalıştı. Sadece o karanlık depo değil, bütün bir Dünya durmuştu. Herkesten bir parça kopmuştu. Kurşun gözükmedi. Kimse bir şey görmedi. Başladığını kimse görmedi. Sadece oldu ve geriye yara kaldı. Derin ve daha öncesinden oyulmuş bir yara. Herkesin bir yerleri kopup yerlere düştü. Kimsede tepki yok, mimik yok. Göz kırpma eylemi bile ortamı terk etmiş, nefes sesi bile yok. Herkes olduğu yere çivilenmiş, hareket etmeye cesaret eden yok.

diyebilmemiz için Felix'in vurulması gerekiyordu ama neyse ki öyle bir şey olmadı.

Aslında olan şuydu;

Silah sesi yine gelmişti evet, ama kimseye bir kurşun isabet etmemişti.

Hyunjin'in amcası Bon-Hwa tavana sıkarak içeri girmişti. Bu sadece geldiğini belli etmek ve Hyunjin'in vurmasını engellemek içindi.

Felix'e ateş edildiği için değil yani.

İçeri giren Bon-Hwa ile herkes ona baktı.

"Bu da mı tanıdık?" dedi Taehyung.

You Said "Blood" | Hyunlix'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin