Sinema Salonu

1.6K 234 445
                                    

Felix bir yandan camdan dışarıyı seyrederken bir yandan da şarkının sözlerine eşlik ediyordu. Hyunjin'in ara ara dönüp ona baktığının ya da onun sesini dinlediğinin farkında değildi.

"Sesin güzelmiş Felix."

Felix bunun üzerine sustu. Şarkı söylerken onu duyan sayılı kişilerden biri de artık Hyunjin'di.

"Ah... Teşekkür ederim."

Hyunjin hafifçe kıkırdadı.

"Hey, neden güldün?" dedi Felix hafifçe kaşlarını çatarak.

"Ne oldu, utandın mı yoksa?"

"Hayır, sadece öyle herkesin yanında şarkı söylemem de işte..."

"Hmm... Peki, öyle olsun bakalım."

Felix tekrar cama döndü ve şarkıya eşlik etmedi bu sefer. Keşke Felix'in kızaran yanaklarını görseydiniz.

Yirmi dakikalık bir yolculuktan sonra alışveriş merkezine gelmişlerdi. Hyunjin, otoparka arabayı park ettikten sonra hemen sinemanın olduğu kata çıktılar ve biletleri aldılar.

"Daha filmin başlamasına 45 dakika varmış. Biraz dolaşalım mı?" dedi Hyunjin biletleri incelerken.

"Tamam, olur."

"Nereye gidelim?"

"Uhm... Kitapçıya gidebiliriz belki?"

"Tamam, gel bakalım." dedi. Felix'in sırtına elini koyarak yürümeye başlamasını sağladı.

Felix her ne kadar eskisine göre daha alışmış olsa da Hyunjin'in hala böyle küçük temaslarını fark ediyordu. Düşündükçe hala bu yeni davranışlar garip geliyordu ona.

Beraber bir kitap mağazasına girdiler ve Felix hemen klasiklerin olduğu raflara ilerledi. Ellerini kitapların üstünde gezdirerek yavaş yavaş yürümeye başladı. Hyunjin de başka kitaplara bakıyordu. Felix tam aradığı kitabın adını gördüğünde elini kitabın üstünde durdurdu ve yavaşça eline aldı.

İnsan Ne İle Yaşar?

Kitabın arkasını okurken arka çaprazında Hyunjin belirdi. Felix'in omzunun üzerinden kitaba bakıyordu o da. Felix yavaşça kafasını ondan tarafa çevirdi. Hyunjin bu yakınlıktan hiç etkilenmişe benzemiyordu. Felix hemen kafasını tekrar kitaba çevirdi.

"Buldun mu istediğin kitabı?" dedi Hyunjin hala kitaba onun omzunun üstünden bakarken.

"Evet. Bir de Agatha Christie kitaplarına bakacağım."

"Pekala."

Beraber Christie kitaplarının olduğu yere gittiler. Yazarın kitaplarına ayrı bir raf verilmişti. Hyunjin kitap kapaklarını okuduktan sonra konuştu:

"Galiba hep cinayet üzerine yazıyor."

"Evet. Okuması çok zevkli hatta. Sen de beğenirsin baya bence."

"Cinayet olduğu için mi?"

"Yani... Sevmez misin? Dili akıcı ve olaylar heyecanlı ilerliyor."

Hafifçe sırıttı Hyunjin. O mu sevmeyecekti?

"Severim. Yani o tarz kitapları severim."

"Pekala. Hangisini alacaksın peki?"

"Almayacağım."

Felix elini raftan çekip çatık kaşlarla Hyunjin'e döndü.

"Dalga mı geçiyorsun sen benimle ya?"

Hyunjin hafifçe, elleri cebindeyken, ona doğru eğildi.

"Hayır. Sen bana kitaplarından ödünç verirsin diye düşündüm. Vermez misin Lixie?"

You Said "Blood" | Hyunlix'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin