||Reven Maria Potter||

On Sekiz

Reven tüm birinci sınıfları. Seçimini sabırla bekledi. Son birinci sınıfta Gryffindor'a yerleşince "Şükür" dedi içinden.

"Bence tatlılardır" dedi içindeki ses

"Çocuk pek sevmem" dedi Reven

"Ne?" Dedi Conopus

Reven hemen kendine geldi. İnsan içinde diğer yarım ruhla konuşamazdı. Herkes onu deli sanardı.

"Yok birşey" dedi

Yaşlı bir adam koşar adımlarla Dumbledore'un yanına gitti. Biraz konuştu. Reven göz devirdi. Adam tekrardan aynı şekilde kapının oraya gittiğinde etrafa iğrenerek baktı. Dumbledore kürsüye çıktı.

"Evet şimdi sırada misafirlerimizi tanıtmak var" dedi.

Eliyle kapıyı göstererek.

"Beauxbatons Enstitüsü ve müdürleri Madam Maxime" dedi.

"Hogwarts'a hoş geldiniz."

Ortak salona bir grup kız girdi. İpekten okul cüppeleri(?) Zarifti, hepsi birer Fransız hanımıydı. Çoğunun pelerini bile yoktu.

Reven en arkadan gelen kadına gözü takıldı. Hagrid gibi yarı dev olmalıydı. Upuzun boyu bile onun şıklığını kapatmıyordu. Öğretmen masası önündeki platformda onu karşılayan Dumbledore'un yanına gitti.

Madam Maxime kalın bir sesle, "Damblidor," dedi

"İyisindi' umarım?" Dedi. Fransız aksanı Reven'in sinirini bozmuştu.

"Fevkalade formdayım, teşekkürler," dedi Dumbledore.

Madam Maxime, muazzam ellerinden birini kayıtsızca arkaya doğru sallayarak.

"Öğrencilerim," dedi.

Kızlar tüm Hogwarst'ı selamladıktan sonra öğretmen masasına dönüp onlarıda selamladı.

Dumbledore tekrardan dikkatleri üzerine çekti. Tekrardan elini kaldırıp kapıyı işaret etti.

"Ve diğer misafir okulumuz Durmstrang Enstitüsü"

Kapıdan kalıplı genç adamlar girdi. Ellerindeki sopalarla gösteri yapıyorlardı.

"Iyy" dedi Reven.

Onun için böyle erkekler yeni nesil mağra adamlarıydı ve her konuda seçici olan Reven için bu adamlar bir ayı'dan farksızdı.

Arkadan zayıf bir adam geliyordu. Yanında da Viktor Krum. Reven yanındaki ayılıp bayılan kızlara ters ters baktı.

"Dumbledore!" diye seslendi adam.

"Nasılsın, azizim, nasılsın?" Karkaroff'un hoş bir sesi vardı.

Dumbledore, "Harika, teşekkürler, Profesör Karkaroff," diye cevap verdi.

Dumbledore gibi uzun boyluydu. Ancak beyaz saçı kısaydı ve sivri
sakalı küçük bir bukleyle sona eriyordu.

Dumbledore'un yanına gelince, her iki eliyle onun elini sıktı.
"Sevgili Hogwarts'ımız," dedi, başını kaldır ar ak salona bakıp gülümserken.

Krum ve Dumbledore'u tanıştırdı Karkaroff. Bunu yaparken gözleriyle masaları tarıyor gibiydi.

"Seninde beni tanıştıracağın biri yok mu?" Dedi sesini kısarak

Fakat bilmediği birşey vardı. Hogwarst'tın tasarımı eşsizdi. O platformda söylenen şeyler salonun içinde yayılırdı.

Dumbledore anlamamışa benziyordu. Karkaroff kimden bahsediyordu? Karkaroff Dumbledore'un anlamadığını anladı.