Gölgene Bile Acıma

XXIV

"Sürekli kavga etmeyin, isterseniz ben gideyim siz birbirinizi öldürün!"

Gökay sakinleşip Alisa'ya dönerek, "Tamam haklısın."Kısa bir sessizliğin ardından tekrar, "Araf'la sevgilisini ayırma planını kabul edecek misin yoksa başkasını mı bulayım?" Diye sordu.

Alisa'nın cevabı belliydi. Kararlı bir ses tonuyls konuştu: "Kesinlikle hayır Gökay, ben böyle bir şey yapamam! Lütfen benden böyle şeyler isteme!"

Kız, Gökay'ın kararından vazgeçmeyeceğini biliyordu, son kez şansını denemek istedi: "Onları ayırırsan dile benden ne dilersen! Seni paraya boğarım Alisa, teklifimi eğer kabul edersen sana on milyon veririm! İş tamamlandığında seni şirketteki hisselerime de ortak yaparım."

Masal'ın gözleri açıldı. Dikkatini çeken şey para değil, Gökay'ın neden Araf'la Carly'i ayırmak istemesiydi. Adam neredeyse her şeyini vermeye razıydı. Alisa acaba ne diyecek diye arkadaşına baktı.

"İstemiyorum. Ben para için bunları yapmam."

"Yorma beni. Her şeyin bir değeri vardır öyle değil mi, söyle ne kadar istiyorsun?"

"Beni anlamıyorsun galiba sana yardım falan etmeyeceğim Gökay."

"Peki öyleyse bir tetikçi bulup bu işi kökünden bitirmem gerek."

"Ne, kadını öldürecek misin?" Diye sordu.

Gökay oturduğu kamp sandalyesine biraz daha yerleşti. Telefonunu çıkarıp birini arayacakken kıza bakarak konuştu: "Seninle işim kalmadı gidebilirsin."

Telefon çalmaya devam ederken Alisa heyecanla konuştu: "Kimi arıyorsun, o kadını gerçekten öldürmeyeceksin değil mi?"

Gökay cevap vermedi. Telefonun açılmasını bekliyordu. Bir süre beklemeye devam etti ve sonra kendiliğinden kapandı.

"Çalıyor ama açmıyor neyse sonra ararım." Dedi adam. Kız derin bir oh çekti.

Genç kız yaşadıklarını gözlerinin önüne getirince bir ânlık kararsız kaldı. Bir şeyler yapmalıydı.

"Bunu yapmak zorunda değilsin. Birini öldürmek bu kadar kolay mı?"

"Teklifimi kabul edersen kimsenin ölmesine gerek kalmadan ayrılırlar belki biraz acı çekerler ama sonra her şey unutulur gider."

"O kadından neden bu kadar nefret ediyorsun? Sana ne yapmış olabilir ki?" Dedi Alisa.

Gökay sanki o güne gitmiş gibi sinirle kaşlarını çatarak "Carly, Araf'a onu aldattığı adamın ben olduğunu söylemişti. Ona aylarca konuşup öyle olmadığını söylemek istedim ama o yılan öyle bir yalan söylemişti ki Araf yüzümü görmek bile istemiyordu. Aldattığı adamın kim olduğunu öğrendikten sonra söylediği yalanı ortaya çıkardım."

"Tamam diyelim ki yaptığınla Carly'i cezalandırmış olacaksın ama Araf? O ne olacak? Carly'i hala sevdiğini söylemesine rağmen onları ayırırsan dostunu da üzmüş olmayacak mısın?"

"Sadece Carly'den intikam almak istediğimi kim söyledi? Bana inanmadığı için Araf'tan da intikam almak istiyorum."

"Sen onun dostusun Gökay. Bunu ona nasıl yaparsın?"

"Küçük bir hesaplaşma dostluğumuza zarar vermez."

"Ama bu dostluk değil, bu düşmanlık Gökay!"

"Bizim dostluk bağlarımız sağlamdır hiçbir şey aramızı bozamaz. Kabul edecek misin?"

"Teklifini kabul etmezsem o kadını öldüreceksin."