XVII

1.8K 124 127
                                    

Bir ân kendi kendimi sorguladım, neden onları kıskanıyordum? Bana neydi onların arasındaki bağdan, ilişkiden? Madem Araf istediğinde nazik ve sabırlı bir adam olabiliyordu o zaman bana neden böyle kötü davranıyordu?

İçeriden kadının kahkaha sesleri geliyordu. Mutfaktan çıkıp bir süre onları seyrettim.  Kadın her güldüğünde daha çok Araf'a yaklaşıyordu. Kadın gülmeyi bırakıp "Beraber basketbol oynayalım mı?" Dedi.
Araf hiç itiraz etmedi. Carly ve Araf yukarı çıkıp kıyafetlerini değiştirdi. İkisi de hangi takıma ait olduğunu bilmediğim formalarla aşağı inmişlerdi.

Mutfaktaki işlerimi halledince ben de bahçeye çıkıp çiçekleri suladım. Susuzluktan solmak üzereydiler. İkisi de bahçeye gelmişti. Carly'nin elinde basketbol topu vardı. İyi de bu bahçede basketbol oynayacak pota yoktu.

"Nasıl olmuşum?" Diye sordu Carly.

Araf cevap vermediği için kadın bozuntuya vermedi. İşimi bitirmiş mutfağa geri gidiyordum ki Carly'nin emreder gibi ses tonuyla durmak zorunda kaldım: "Bir yere kaybolma, sen de bizimle oynayacaksın!"

Oynamak istemediğimi belli eden bir ses tonuyla "Yapılacak işim var." Diyerek mutfağa gidiyordum ki tekrar seslendi:
"Topu al ve arka bahçeye git. Biz de geliyoruz birazdan!"

Tartışma çıkmasın diye kabul ettim. Kendimi mutsuz hissediyordum. Ben arkamı döner dönmez kadın şikayet eder gibi Araf'a derdini anlatıyordu: "Tanrım, bu kız beni sinir ediyor Araf!"

"Beraber oynamayı sen teklif ettin."

"Evet ama bu bana itiraz etme cesaretini gösteremez!"

Kadının söylediklerini umursamayıp "Hadi gidelim Carly." Dedi Araf.
...

Çok geçmeden arka bahçeye gelmişlerdi. Carly alay eder gibi konuştu: "Sen daha önce basketbol oynamadın sanırım. Top öyle tutulmaz. Kimse sana öğretmedi mi? Oyun pek zevkli olmayacak gibi... Baştan kaybedeceğin belli oldu."

"Topun nasıl tutulduğunu ve nasıl basketbol oynandığını iyi biliyorum, sadece oyun başlamadığı için topu tutmaya özen göstermedim."

Üzerimdeki kıyafetlere gözlerini dikmişti:
"Korkunç görünüyorsun sen bir kadınsın biraz giyimine önem vermelisin." Dedi parmaklarıyla işaret ederek.

Neyden bahsettiğini bilmeme rağmen sordum: "Korkunç olan ne?"

"Sen modayı takip etmiyor musun?" Dedi küçümseyerek.

"Hayır, ben modayı değil, moda beni takip etsin isterim."

"Belli oluyor. Biraz benden örnek al."

"İstemiyorum." Dedim ilgisizce.

"Anlamadım yani sen şimdi benim şu giydiklerimi güzel bulmuyor musun?"

"Alt tarafı bir forma.." diye mırıldandım.

Sinirlenmişti tek kaşı havada sesini yükseltti: "Ne dedin sen?"

Alay ederek cevapladım: "Harika olmuş diyorum bu renk sizi aşmış.."

Yüzü sinirden kıpkırmızı oldu. Aklına gelen fikirle sakinleşerek "Beraber basketbol oynamaktan vazgeçtim. Sen işine dön. Yemeklerle ilgilenmeye devam et! Kahvaltıyı eksiksiz istiyorum." Dedi.

İtiraz etmedim ama üzülmedim desem yalan olur. Şu kadına ne güzel kazanmanın ne demek olduğunu gösterecektim ama olmadı.

Onlar yaklaşık bir saat kadar bahçede oynarken ben de mutfakta tv seyrediyordum. Kanalları değiştirirken ne izleyeceğime karar vermeye çalışıyordum. Sabah programlarına çıkan bir adam bağıra çağıra bir şeyler anlatınca hemen kanalı değiştirdim. Bir kadın yemek tarifi veriyordu. Bendeki listeden başka yemek yapmam yasaktı. O yüzden bu kanal işime yaramayacağı için değiştirdim. Eski yeşilçam filmleri buldum diye sevinmiştim ki reklam olunca sinirlenip televizyonu kapattım. Mutfak masasına kahvaltımı hazırladım ve çayımdan bir yudum aldıktan sonra yaptığım kreplerin tadına bir de ben baktım. Böyle lezzetli bir krep yaptığım için kendimi tebrik ettim. Onlar hazırladığım kahvaltıyı yemek yerine top oynamaya devam ettiler. Basketbolun kazananı Araf olmuştu. Birbirlerini tebrik ettikten sonra kötü patronum duş almaya yukarı çıktı. Özene bezene hazırladığım masaya burun kıvaran Carly, yukarı gidip duş aldıktan sonra nihayet kreplerin tadına bakabilmişti. Masanın başında yalnız olan kadın önüne birkaç salata alıp yerken yanına birkaç karga gelmişti. Kargalar kahvaltı masasına yaklaşmaya korktukları için yerde gezinir gibi yaparak Carly'e bakıyorlardı. Çok geçmeden bir karga ekmeği gagasına aldığı gibi uçup gitti. Bu o kadar hızlı olmuştu ki kadın korkup masadan kalktı. Kargalar Carly'nin tabağındaki kreplerin başına üşüşmüştü. O sırada Araf'ta kadının yanına gelmişti.

Gölgene Bile Acıma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin