(Hyunjin)
"Bünyesi ağır bir doz almış." Yedi kişi hastanedeydik."Daha önce hiç madde almış mıydı hastamız?"
"Hayır madde almıyor." Dedi chan sinirle.Hepimiz fazlasıyla gergindik.Felix chanın yanında oturmuş ona destek olmak istercesine elini tutuyordu.Ne kadar sakin durmaya çalışsada huzursuz olduğu herhalinden belliydi.Kafası chanın omzuna yaslıydı.Çok durgundu ve gerekmediği sürece konuşmuyordu.
"Anlıyorum.Muhtemelen ilk seferde yüksek doz alımı nedeniyle vücudunun gösterdiği bir tepki bu.Fakat ne kadar olumlu sonuçlanır.." hasta odasındaki jeongine baktı."Orasına net bir şey söyleyemem.Şu anlık tedavilerini yapıyoruz içeride istirahat ediyor ancak bu uyanacağı anlamına gelmeyebilir."
"Ne demek o!?" Chanın ani çıkışı hepimizi şaşırtmıştı.Bir anda ayaklanmıştı.
"Chan." Dedi felix.Elini tutarak onu geri yerine oturttu.
"Beyfendi anlıyorum çok gerginsiniz.Ve haklısınızda ama biraz sabıra ihtiyacı var.Üstelik daha yaptığımız çoğu test sonucunun çıkmamasına rağmen gözle görülen rahatsızlıklar var vücudunda.Darbe ve yara izlerini söylemek dahi istemiyorum.Gerçekten kırığının olmaması büyük bir mucize."
"Yapabileceğimiz başka bir şey yok mu?" Dedi changbin.
"Şu anlık yok.Ancak uyanırsa hastayı strese sokmamaya çalışalım.Bir müddet onu strese sokucam şeyleri ondan uzaklaştırın.Bazı hastalarımızda bu rahatsızlık sonrası depresyon , konuşmama, iletişime geçmek istememe gibi sıkıntıları fazlasıyla yaşıyoruz.Bu tamamen geçmeyebiliyor bazen ama yinede yakınlarına onların sevdikleri şeyleri yaptırmalarını söylüyoruz.Yada sevdiği insanlarla temas etmek bile olabilir."
"Of" Derin bir of çekti han.
"Elimizden gelen her şeyi yapacağız.sağolun." Doktor başını saygıyla eğip olduğumuz yerden uzaklaştı.
"Ölür mü sizce?"
"Yongbok saçmalama!" Felixin ani sorusuyla changbin ona bağırmıştı.
"Diğer adamlar da hastanede mi?" Ortaya doğru sormuştum ancak muhattabım chandı.Başını salladı.
"Hastanedeler.Polis gelip ifadelerini alacak.Umarım o zamana kadar geberir bu itler." Ambulans çağırdıktan sonra en çok cham olmak üzere , chan ve changbin adamları öldüresiye dövmüştü.Biz hastaneye geldiğimizden bir iki saat sonra polis işin içine anca dahil olmuş ve olayı soruşturmaya başlamıştı.Ancak bu adamların onu tam olarak neden kaçırdıkları hakkında kesin bir bilgimiz yoktu.Bunu o uyandığında öğrenecektik.Etrafıma bakındım.Herkes çok gergin ve üzgündü. Etrafta dolanan gözlerim felixle birleşti.Arkadaşı için en çok o kahrediyordu kendini.Yetiştiği aileden olsa gerek fazla duygusaldı.
Gözleri dolmuş ve teselliyi chanın omzunda bulmuştu.Herkes ayrı kafadan konuşmaya başladığında yavaşça odaya doğru yöneldim.İçeriye girip arkamdan kapıyı kapatarak yattığı sedyeye doğru yöneldim.Parmağında kalp atışı için bir alet ağzında ve burnunda ciğerlerine basınç uygulayarak nefes almasını sağlayan bir alet , kolunda ise serum vardı.Çok kötü haldeydi.Onu ilk gördüğümüzde de ağzı yüzü kan revan içerisindeydi.Bedeninin neredeyse her noktasında morarıklıklar vardı.Doktorun da dediği gibi herhangi bir kırığının olmaması bir mucizeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret revenge,hyunin ✓
FanfictionAynı kaderi paylaşan iki insan.Bir sözleşme ile bir araya gelmişti. Ancak işler hiçte sanıldığı gibi masum ilerlemiyordu. İki rakip şirket , iki düşman baba ve iki düşman oğul. Bütün kirli çamaşırlar tek tek ortaya çıkıyordu. Bir sözleşme sonucu ayn...