Gerçekler

380 48 10
                                    

(Hyunjin)

Her şey saniyeler içerisinde olmuştu.Beynim adeta fonksiyonlarını yitirmiş gibiydi , düşünemiyordum. Saat gece yarısını çoktan aşmıştı.Bu sefer bulunduğumuz koridor loş beyaz ışıklarla kaplıydı.Duvarın dibine çökmüş bir vaziyette otururken saatlerdir başımı tırmalayan hastane makinalarının ve insan konuşmalarının sesinden ötürü delirmek üzereydim.Hayatım bir süreliğine durmuş gibiydi.Bir yanımda ailem ve bütün akrabalarım bir yandan ise annemin durumunu duyup hastaneye gelen arkadaşları ve tanıdıklarımızdı.Kardeşim saatlerdir göz yaşı döküyordu. Ben ise annem yoğun bakıma alındığından beri saatlerdir kimse ile konuşmuyordum.Test sonuçlarını bekliyorduk.Yaşanacak her şey doktorun ağzından çıkacak sözler ile şekillenecekti.Bu durumda olan bir tek ben değildim.O da annemin yanındayken olup biten her şeyi kendi gözleriyle şahit olmuştu.Şimdi ise koluna tedavisi için yeni bir serum takılmış , benimle aynı pozisyonda duvarın dibinde oturuyordu.Ancak beni en rahatsız eden şey ise babamın hala ortalıkta olmayışıydı. Telefonumu cebimden çıkartarak olduğum yerden uzağa , kimsenin olmadığı be duymayacağı bir yere gittim. Rehberde babamın ismine tıkladım.

Çalıyor...

"Alo?"

"Neredesin?" Sesimdeki öfke az çok belli oluyor olmalıydı.

"Şirketteyim.Ne oldu?"

"Ne demek ne oldu.Annemin haberini almadın mı niye gelmedin?"

"Hyunjin-ah toplantım var ne söyleyeceksen çabucak söyle."

"Ne toplantısı!? Bu saatte toplantı mı olur!?"

"Yurt dışında bir toplantım var.Aramızdaki saat farkını biliyorsundur.Birazdan başlayacak." Sinirden ne yapacağımı bilemiyor tırnaklarımı ısırıyordum.

"SENİN.." Bir anda çıkan sesimi alçattım."Senin annemin yanına gelmen için illa annemin ölmesi mi gerekiyor?!" Sert ama sessiz çıkan isyanımın aksine o çok sakindi.

"Annen iyi hyunjin.Daha önce de aynılarını yaşamıştık hatırlamıyorsun herhalde."

"Ama-"

"Aması falan yok oğlum.Benim şimdi toplantıya girmem gerekiyor tamam mı? Daha sonra görüşürüz kardeşine selamımı söylersin."

"Baba!" Telefonu çoktan suratıma kapatmıştı.

Şaşkınlıkla telefonuma bakakaldım.

Benim babam bu değildi

Benim babam böyle bir insan değildi.

Arkamdan gelen ayak seslerini işittim.

"Konuşalım mı" Kız kardeşimin oldukça neşeli çıkan sesinden eser kalmamıştı."Hastanenin çatısı varmış.Çıkalım mı biraz." Uzun uzun baktım."Sen çıkmazsan ben arkadaşımla çıkacağım."

Şuanda benim desteğime çok ihtiyacı olabilirdi.Ancak onun çektiği acının aynısını çekiyor olmam doğru düşünemediğimi gösteriyordu.Onu yanlış yönlendirebilirdim.Bu durumda aklı başından olan biriyle çıkması daha doğru olurdu.

"Sen arkadaşınla çık.Benim biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var."

Başını onaylarcasına salladı."Bir gelişme olursa bana haber ver." Başımı salladım.Ardından yavaş yavaş olduğum koridorda yürüyerek az önce bulunduğum yere doğru gitmeye başladım.Hala aynı yerinde ve aynı pozisyonda oturuyordu.Tek fark dizlerini kendine doğru iyice çekip kollarını dizlerine kenetlemiş ve alnını dizlerine yaslamıştı.

Secret revenge,hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin