(M)
"Diz çök dedim." Gözlerimin içine bakarak yavaş yavaş dizlerinin üzerine doğru çöktü.Yapacağı anlamış olmalıydı ki yüzünde hafif bir gülümseme vardı."Ben yapmayacağım.Sen yapıcaksın."
"Bana uyar." Dizlerinin üstünde biraz bana yaklaşarak hemen bel hizamda durdu ve bana doğru bakıp gülümsedi.Elleri arsızca pantolundan gözüken şişliğin üzerinde gezindi.Parmakları ölümcül bir yavaşlıkta hareket ediyordu.Tam o nokta duran parmağı şişliğe ufak bir baskı kurdu."Sızlıyor mu?"
"Benimle dalga geçme.Nede olsa birazdan içinde olacak bu." Gülerek ilk başta patalonun düğmesini ardında yavaşça fermuarı açtı."Hızlı olan zamanımız kısıtlı."
"Olsun.En fazla insanlar buradayken yaparız." Şaşkınlıkla ona baktım."Yapmadığımız şey mi?" Pantalonu ardından çamaşırı hafifçe aşağı indirdi.
"Dişlerini değdirme sakın."
"Isırmam korkma.Kapat gözlerini." Sıcak elini tenimde hissettiğimde gözlerimi yumdum.Bedenimi gevşetmeye çalışıyordum.Hissetiğim ıslaklık hissiyle dudaklarımdan anlık bir inleme firar etmişti.Islaklık muhtemelen diline aitti.
"Acele et." Bir kaç gel gitten sonra ağzına tamamen sığdırmayı başarmıştı."Ben bunun intikamını senden çok fena alacağım haberin ol- Agh!" Saçlarını hızla parmaklarımın arasına geçirmiştim.Dudaklarımdan ard arda mırıltılar dokunuyordu.Kendimi çok zor tutuyordum."Ahh In-ah.Imm." Ateş basmıştı yanıyordum."Mmm ıhm." Saçlarından tutarak onu kendimden ayırdım."Yeterli." Nefes nefeseydi."Şuradaki pufa otur ve bacaklarını açabildiğin kadar aç." Dediğimi yaparak kabindeki küçük pufa oturdu.
Üzerimdeki pantolon ve tişörtten saniyeler içerisinde kurtulmuştum.O da aynı şekilde bütün her şeyinden kurtulmuştu.Ona doğru yaklaşıp bacaklarını belime sabitleyerek kalçalarını sıkıca tuttum.Kendimi hazırlayıp o noktaya iyice yerleştim ve ağırlığımı onun üzerine doğru verdim.Sırtı arkadaki Fayans duvara iyice yapışmış vaziyetteydi.Kendimi hazırladığım esnada kulağımda hissetiğim sıcaklık ardına bir söz getirmişti."Çok acıyacak mı hyung?" Ani bir hareketle ona baktım."Gerçekten bu kelimeye tav olduğuna inanamıyorum.Bir insan nasıl 'Hyung' kelimesiyle..cık neyse.Ama yinede çok ilginç."
"Kaşınma."
"Niye hyung?" Yutkundum."Tanrım gerçekten." Belini sıkıca kavrayıp onu da kendi hizama doğrı getirdim."Cidden hwang bir insan neden böyle saçma bir kelimeyle azar ki-" Hiç düşünmeden içine hızla girmiştim.Beni artık beni kolayca alabiliyordu.Ancak ona rağmen sözü bölünmüş ve ortaya koca bir inleme bırakmıştı.İçinde hareketlenme ile ağzını tek eliyle sıkıca kapamıştı.
"Ne dedin duyamıyorum seni!? Biraz daha yüksek sesle konuşur musun?" İçinden çıkarak aynı hızla içine tekrar girdim."Yaa neymiş.İntikam soğuk yenen bir yemekmiş.Bu sefer eğlenme sırası bende."
"A-a-ah" Yutkundu."D-dur Yada hızlan."
"Cık.Bu hız iyi." İçinden ölümcül bir yavaşlıkla çıkıyor hızla tekrar giriyordum.
"H-hayır lütfen.Böyle giderse erken bitirmek zorunda kalırız."
"Ha erken bitsin istemiyorsun yani.Peki."
"Ne!? Hayır!"
"Erken mi bitsin yani? Zorlayayım mı seni?"
"Hay amına koyayım.Neden bütün seçenekler sakata çıkıyor." İçindeki gel gitlerimi sürdürdüm.
"Nasılsın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret revenge,hyunin ✓
FanfictionAynı kaderi paylaşan iki insan.Bir sözleşme ile bir araya gelmişti. Ancak işler hiçte sanıldığı gibi masum ilerlemiyordu. İki rakip şirket , iki düşman baba ve iki düşman oğul. Bütün kirli çamaşırlar tek tek ortaya çıkıyordu. Bir sözleşme sonucu ayn...