Kulağıma ilişen telefon sesi ile olduğum yerde huzursuzca kıpırdandım.Kollarımın arasında bir kıpırdı oluştu ancak gözlerimi yorgunluğun etkisiyle açamıyordun bile."Ne var lan gerizekalı bu saatte aranır mı bir insan?"
Saat kaçtı acaba?
Gözlerimi zorlukla araladım ve ellerimle ovuşturdum."Ne diyorsun amına koyayım ya?" Kolundakş saate baktı."Changbin saat sabahın yedisi be oğlum şu an şart mı gerçekten? Ne bu kadar önemli olan şey?" Bir saat uyumuş yada uyumamıştım."Tamam ayılayım biraz geliyo- Ya sus tamam geleceğim amına koyayım bağırma kulağımın dibinde!" Gözlerini bıkmışçasına kapattı ve kafasını arkaya attı."Changbin.Siktir git uyu.Hadi görüşürüz." Telefonu kapatıp sinirle komidinin üzerine bıraktı ve yatağa girdi.Yorganı üstüne çekerek az önce sokulmuş olduğu göğsümdeki konumunu tekrar aldı.
"Kim?" Sesim uykunun etkisiyle derinden ve yorgun çıkıyordu.
"Ben seninle konuşmuyorum." Gözleri kapalıyken konuşuyordu.
"Hmm.Öyle mi?" Ona sımsıkı sarıldım ve yanağımı kafasına yasladım."O yüzden mi kollarımın arasındasın."
"Konuşmuyor olmam sarılamayacağım anlamına gelmiyor." Gözlerini açtı."Ama çok istiyorsan sarılmam da." Hıza kollarımdan ayrılarak sırtını bana doğru döndü ve yatağın bir ucuna doğru kaydı.Şaşkınlığımı gizleyemeden güldüm.Belinden tutarak onu geri kendime doğru çektim.
Onu sıkıca tutarken soluklanmak istercesine yüzümü boynuna gömdüm.Nefes verişlerim ensesine değiyordu."Kızgınsın biliyorum.Ama seni seviyorum."
"Beni kandırmak için başka bir yol bulmalısın hyun.Dün beni yanından kovarken öyle demiyordun çünkü."
Şu an gerçekten trip yiyordum.
"Dinlenmeni istiyordum."
"Bana yalan söyleme."
"In-ah..." Bedenini iyice küçülterek cenin pozisyonunu aldı."Yapma böyle ben seni bilerek kırar mıyım? Senin canın mı sıkkın?"
"Beni dün bıraktığın içinse evet.Evet canım sıkkın." Bir şey söylemeden sarılmaya devam ettim.Saniyeler sonra sessizliği bozarak lafa giren o olmuştu."Karnım ağrıyor."
"Karnın mı? Üşütmüş olabilir misin?"
"Sanmıyorum.Kasıklarım ağrıyor."
"Kalk doktora gidelim."
"İstemiyorum."
"Niye?" Cevap yoktu."Niye doktora gitmek istemiyorsun?" Sesi içine kaçmış bir vaziyette cevap verdi.
"Hormonsal bir ağrı."
"Ne?"
"Hormondan denince ne anlarsın sen?" Boş gözlerle ona baktım."Küçüklüğümden beri olan bir şey.Hatta doktor anneme evlendiğimde ve bir ilişkiye girdiğimde yada girdikten sonra sorun yaşayabileceğimi söylemiş ben küçükken.Ama şu ana kadar hep karın ağrısından ibaret.Birde.."
"Birde, ne?"
"Bazı dürtülerden ibaret."
"Hım.Nasıl dürtüler yani?"
"Vücudun..ilişki istemesi gibi dürtüler." Dedi bıkkınlıkla."O yüzden bana çok yaklaşma.Belirli zamanları oluyor.Lise yıllarımdan biliyorum."
"Off ergenlik." Başını salladı.
"Pek iyi zamanlar değildi.Acı ama gerçek.Tamamen hormonların fazla salgılanmasından kaynaklı bir sorun.Ölümcül bir risk taşımadığı sürece bir sıkıntı yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret revenge,hyunin ✓
FanfictionAynı kaderi paylaşan iki insan.Bir sözleşme ile bir araya gelmişti. Ancak işler hiçte sanıldığı gibi masum ilerlemiyordu. İki rakip şirket , iki düşman baba ve iki düşman oğul. Bütün kirli çamaşırlar tek tek ortaya çıkıyordu. Bir sözleşme sonucu ayn...