Şimdi Şiir Bence Senin Yüzündür

5.5K 379 309
                                    

Bitti o sevda kesildi çığlıkları martıların diye başlıyor satırlarına Edip Cansever. Su gibi bitti, suya karşıt gibi bitti diye devam ediyor kesinkes bittiğini vurgulamak için öylesine imkansız artık başlaması, bitmiş bir suyu geri getiremezdiniz tıpkı akan bir suyun karşısında duramayacağınız gibi. Özgür de içindekileri öylece bitirmek istiyor. Dipte kalan birkaç damla suya rağmen bitirmek istiyor. Akan suya karşı kulaç atar gibi bitirmek istiyor. Şiirin sonunda ise Ne kaldı? Farkında mısın bilmem. Gündüzler... Gündüzler biraz azaldı. diyerek bitiriyor dizelerini. 

Gerçekten de o balkondan ayrıldığı günden beri geçen iki gün gündüzler daha kısa geçiyor artık Özgür için. Tam 59 saat yirmi sekiz dakika. Güneş doğmak biliyor ama ay batmak ne demek hiç bilmiyor, hep orada. En hüzünlü şarkıları balkon kenarında dinlemek her geçen gece daha da zaman alıyor sanki. Oysa aya karşı geçirdiği beş dakika nasıl bir sabahtan daha uzun olabilir hiçbir fikri yok. 

İştahsız değil aksine her zamankinden daha çok yemek yiyor Özgür. Gülüşünden de pek bir şey eksilmiş değil. İnsanlar etrafında olduğu her dakika eskisinden farsız devam ediyor hayatına. Ne zaman yalnız kalıyor, ne zaman sigara içmeye evinin balkonuna çıkıyor o zaman içini katlanılmaz bir karanlık dağılmaz bir kasvet kaplıyor. Beyninden tekrar tekrar oynuyor aynı sahneler. Oynadığı rolü ciddi bir seyirci edasıyla değerlendiriyor. Eksikler var fakat her bir değerlendirme sonucunda senaryo aynı kalıyor. Ne eksik ne fazla tam olması gerektiği gibi oluyor. 

Özgür daha karşı tarafın da ona karşı boş olmadığını sindiremeden olmayacaklarını söylemesine şaşırıyor ilk saatler Alphan yanından ayrıldıktan sonra. Oğlanın çakmağını tam o saatlerde eline alıyor, eviriyor çeviriyor. Küçücük çakmak ellerinde öyle bir ağırlık yapıyor ki kütlelerce demir taşısa daha az yorulur gibi geliyor. Demir taşımak duyguları taşımaktan daha kolay geliyor o an. Ruh yorgunluğunun beden yorgunluğundan daha sancılı oluğunu kabul etmek gerekiyor. 

Çakmağı cebine atıp oradan çıkarken doğru kararı verdiğini düşünüyor. Her şey daha en başındayken bitirmek en mantıklısı gibi geliyor. Henüz bir şey paylaşılmamışken, iki ten birbiriyle buluşmamışken bitirmek daha kolay. Gözlerine doya doya bakamamışken çok merak ettiği o kokuyu bir kez olsun doya doya soluyamamışken unutmak daha kolay. Özgür kendini biliyor ya bir kez gözlerine korkmadan baksa bütün hareleri tek tek ezberleyecek bir daha hayatı boyunca hiç unutamayacak. Öylesine emin ki bundan o gün ayrı ayrı ölelim derken hiç tereddüt etmiyor Özgür. Çünkü hayatında hiç böylesine canı ruhundan da bedeninden de ayrılıyor gibi hissetmiyor. Canlı canlı mezara girmek bu olsa gerek Özgür yaşarken ölmeyi ilk kez o an çok net anlıyor. 

Çakmağı cebinde hiç çıkarmazken bir an nefeslenmek için arada sırada elini cebine atıp okşuyor. Sırf ona biraz daha yakın hissetmek için, onunla izleri olduğu bildiği çakmağı okşuyor avuçlarında. Sanki Alphan'ın ellerini okşuyor gibi okşuyor. Sevgiliden kalan tek bir hatıraya tutunmanın da ne demek olduğunu anlıyor. Oysa hep saçma bulmuştur bu tarz metaforları. Onun için hayat basittir. Seversen kavuşursun, kavuşamazsan vazgeçersin. Özgür arafta kalmanın can yakıcı hissini de Alphan'la tadıyor. Tıpkı diğerleri gibi bunu da öğreniyor ondan. 

"Allah aşkına şu kanalı bir değiştir Fazıl. Açsana Show Tv'yi dizim başladı benim."

Annesi ve babasının iki gündür şahit olduğu anlamsız çatışmayı izlerken babasının gözlüğünün altından annesine baktığını fark etti. Tıpkı geçen iki günde olduğu gibi babasının bilindik cevabını bekliyordu. "Zeynep öyle saçma dizileri izleme diyorum sana yemin ederim sildireceksin bana şu kanalı." 

Annesi kaşlarını çatıp elindeki ördüğü lifi bir kenara koyarken kavga etmek ister gibi biraz öne kaydı koltukta. Özgür içinden yine gözlerini devirirken onların bu kavgacı hallerine iki gecedir katlanıyor olmak zulüm gibi hissettirdi ona. Yine de kalkıp odasına gitmek için çok üşendiğinden sessizce dinlemeye devam etti.

Özgürlük Ağıtları (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin