Özgür ilk kez öpüşmüyordu. Dudakları daha önce birçok tenle buluşmuş cinselliğin her türlüsünü tatmıştı. Duygusal birlikteliklerden çok cinsel deneyimleri olmuştu. Onun için önemli olan zevk almak ve zevk vermekti.
Fakat şimdi, esmer oğlanın dudakları kendi dudaklarının üzerindeyken daha öncekilerin öpüşme olmadığını daha iyi anlıyordu. Heyecan değil, zevk değil Özgür bambaşka bir duygu hissediyordu. Göğsü yerinden fırlayacak gibiydi. Bedenini kendisi değil başkası yönlendiriyordu. Emdiği dudağı yavaşça ısırırken ağzına kan tadı gelmese bunu kendisinin yapacağını bile düşünmeyecekti. Mümkün gibi biraz daha yaklaşırken ensesindeki el daha da sıktı tenini. Anlamsız homurtular ve nefes alışverişlerinden başka hiçbir ses de duyulmuyordu aralarında.
Alphan kendini biraz daha öne itip çoktan kalkan aletlerini birbirine değdirirken Özgür bir an donup kalmıştı tıpkı esmer oğlan gibi. Buraya gelene kadar, hatta dudakları birleştiği anda bile bir erkekle öpüştüğünü biliyordu ikisi de fakat şimdi pantolon üzerinden birbirlerine temas eden bölgeleri bir an gerçekliğe dönmelerine sebep olmuştu.
Özgür dudaklarını ayırıp nefes nefese oğlana bakakalırken Alphan sadece oğlanın kızarmış dudaklarına bakıyordu pür dikkat. Özgür, adamın üst dudağındaki kırmızı kan lekesini görünce daha da şaşırmıştı az önceki hallerine.
Ne yapacağını bilemez halde öylece bir tepki beklerken ülkücü olanın tepkisizliği korkutmuştu onu. Oysa o gelmiş, dudaklarını o öpmüştü ilk kez. Özgür onun pişman olduğunu düşündü bir an. Lafta her şey kolaydı. Bir ülkeyi bile sözlerle fethedebilirdiniz fakat konu icraat olunca bir taş bile sahiplenemezdi insan. Kapıya dayanmak kolaydı, öpmek koklamak da kolaydı. Sorumluluk alma kısmı zor olandı. Özgür sessiz kalınan her bir saniye onun pişman olduğunu düşünüyordu.
Daha fazla sükunete dayanamayıp yaslandığı duvardan yana kayarak çıkmaya çalışsa da bir anda kolundan tutulması ile yerinde kaldı. Alphan'ın eli hala ensesindeyken bir eli de kolundaydı artık. İki eli de bulunduğu yeri yakarken yutkundu Özgür.
"Dur bir. Kurma kafanda iki dakika."
Alphan'ın hala nefes nefese olan karmakarışık sesini duyunca içine bir anda bir ferahlık çöktü. Daha birkaç hafta önce köşe bucak gördüğü her yerde öldürmek istediği nefes atmasının bile canını sıktığı bu ülkücü adamın ona bu denli güven vermesi anlık şaşırttı Özgür'ü. Halbuki zamanında onunla kafa göz birbirlerine girmişler, kaç kere birbirlerine ağza bile alınmayacak küfürler etmişlerdi.
Şimdi ensesindeki el de kolunu sıkı sıkıya kavrayan parmakları da Özgür'e içten içe derin bir güven veriyordu. Daha ilk kez bugün tattığı esmer ten Özgür'e öyle tanıdık geliyordu ki daha önce hiç birisiyle temas etmemiş gibi de yabancıydı. Nefesine karışan nefesi deli ediyordu.
"Ne kuracağım amına koyayım? Geldin sen yapıştın dudağıma."
Özgür çaktırmamaya çalışsa da sesinde hafif utanç tınısını yakalamıştı Alphan. Dudaklarında küçük bir kıvrılma olurken yine yaklaştı hemen önündeki oğlana. Özgür onun dudaklarındaki tebessümü görünce gözlerini kırpıştırdı. Böylesine etkileniyor oluşu hala bir yanda onu rahatsız etse de o gülüşü izlemekten kendini alamadı.
"Sen de beni öptün solcu. Hem de öyle bir öptün ki yaralandım."
Dudağının kenarındaki kanı yavaşça yalarken Özgür'ün nefesi tıkandı sanki. Öyle çok öpmek istedi ki o dudakları dudaklarının sızladığını hissetti. Yine de gözlerindeki aç ifadeden başka bir belirti göstermedi bunun için.
"Yok acillik oldun anasını satayım. Ambulans çağırayım istersen."
Özgür asabiyetle kapatmaya çalışıyordu duygularını. Oysa o dudakları öpmek esmer tene sokulmak istiyordu. Hatrından uzun zamandır çıkmayan o kokuyu doya doya içine çekmek istiyordu. Bunları yapmak için ne cesareti ne de güveni vardı şimdi. Yine de Alphan anlıyordu işte. Oğlanın o tersleyen ifadesinin altında yatan bütün duyguları salt çıplaklığı ile görüyordu. Çünkü gözleri kendini ele veriyordu. Alphan derin bir adam değildi fakat Özgür'ün gözlerinden her bir detayı görebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlük Ağıtları (bxb)
قصص عامة*solcu- ülkücü "Sen cumhuriyet çocuğusun da biz orospu çocuğu muyuz?"