Önceki bölüm
-Ayrıca böl ve fethet planını yapan da onlardı. Sen kendi ailenin hem kuklası hem de casususun. Tabi ki ilk değilsin. Bunları bilmemen de doğal.
.
.
.
.
Bing Lang boş bir ifadeyle Shui Hong'a baktı. Anlamamıştı. Kukla? Casus?Ne demekti ki bu?
-Nasıl yani?
Shui Hong, üzgünce Bing Lang'a baktı.
-Neden tarikatta ki herkesin sana bir anda düşman olduğunu düşündün mü?
-Neden suçsuzluğun kanıtlanmadan önce hatta buna izin bile vermeden herkes seni aceleyle öldürdü?
-Lian Bao Zi ile tanışman tesadüf müydü?
-Tarikatta ondan daha yetenekli ve yakışıklı binlerce genç varken neden Lian Bao Zi'yi sevdiğini merak ettin mi?
Bing Lang sessizce soruları sindirdi. Fakat bunu yapmak zaman almıştı. Şimdi biraz düşünüyordu da bu sorular oldukça mantıklı bir o kadar da tuhaftı.
Gerçekten de nedendi ki?
Yani Shui Hong haklıydı. Onlarca kişi varken neden o piçe tutulmuş sonra herkes bir anda düşmanı olmuş ve alelacele öldürülmüştü?
Bu gerçekten de garipti!
Hem de çok garip!
-Ben... Ben bilmiyorum... Kafam çok karıştı.
Shui Hong, bilmiş bir tavırla başını salladı. Güzel yeşil gözlerinde gizlenmiş garip bir hüzün bulutu da vardı.
-Hiçbir şeyden haberin yok. Ben söylemesem asla da haberin olmayacak. Belki üzülecek veya sinirleneceksin ama bilmelisin.
Bing lang, kaşlarını çattı. İçinde oldukça büyük bir huzursuzluk oluşmuştu. Olduğu yerde kıpırdandı. Sanki aniden koşup gerçeklerden kaçacakmış gibiydi. Yine de kendisini tuttu ve bekledi.
-Lütfen söyle. Benim bilmediğim nedir?
Shui Hong, küçük bir iç çekişle açıklamaya başladı.
-Sana anlatıyorum çünkü bilmeye hakkın var. Öncelikle senin ve o Lian Bao Zi denen veletin karşılaşması bir tesadüf değildi. Aynı zamanda aşık olman da. Hepsi planlıydı.
-Bu planın kim tarafından yapıldığını kesin olarak bilmesem de yerliler tarafından yapıldığını biliyorum. Daha önce de dediğim gibi bu tarikat karma kanlıların bulunduğu bir yerdi. Siz nasıl bizi çocuklarımızla vurdunuz, biz de aynı planı size yaptık.
-Daha doğrusu ben değil halkımdan kalan bir kaç kişi yaptı.
-Bu tarikatta bir kaç büyük aileden çocuklar gizlice seçildi. Sen de Lian Bao Zi de onlardan birisiniz. Senin gibi olanlar kukla ve casus oldular habersiz. Biz de aranıza kendi çocuklarımızı gönderdik. İki tarafta birbirini tuzağa çekmeye çalıştılar. Yine üstüne basıyorum ki sizin haberiniz yoktu fakat bizim çocuklarımızın haberi vardı.
-Biz, sizleri hedef aldık ve yakınlaştık. En güvendiğiniz anda da sizleri sırtınızdan vurduk. Yani özetle Lian Bao Zi, bizim çocuklarımızdan birisiydi. Hedefi de sendin. Seni kendine bağladı ve sonra da topladığı destekçilerle seni ortadan kaldırdı.
-Senden sonra geçmişin zaman çizgisiyle bir kaç kişi daha öldürüldü. İlk de son da değildin.
-Büyük planın kuklalarından birisiydin ve aynı zamanda ailenin bilgi almak için gönderdiği casustun. Senin öldürülmen ile birlikte bizden olduğu ortaya çıkan Lian Bao zi de senden hemen sonra öldürüldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I want to Revenge! [BL]
Fantasyİntikam almak istiyorum! Bing lang, öldüğü ana kadar kullanıldığının farkına varamamıştı. Sevdiği adam tarafından öldürülmüştü. Kalbi delindikten sonra gözlerini kapattı ve intikam almayı diledi. Bing lang, gözlerini tekrar açtığında geçmişe geri...