Önceki bölüm
Şüpheli bulunan her kişi araştırılıyor ve sorguya alınıyordu. Neredeyse kimse bunun neden olduğunu bilmiyordu.
Çekirdek öğrenciler, tarikatın temeli sayıldığından onlar da olanları öğrenmişti.
.
.
.
.
Tarikatın önem sıralaması şu şekildeydi; hizmetçiler, dış öğrenciler, orta öğrenciler, çekirdek öğrenciler, kıdemliler, yaşlılar= Tarikat lideri şeklindeydi.Bing Lang en önemsiz ikinci sıradaydı. Geçmiş hayatı ve şu anda da öyleydi.
Bing Lang'ın Shui Hong'a sarılarak uyumasının üstünden 3 gün geçmişti. Oldukça utandığı için Shui Hong'un yüzüne bakamıyordu. Ona yemek verirken bile yere bakıyordu.
Bu yüzden de eve gitmemiş ve çevrede dolanıyordu. O anda 300 metre uzağında birisini gördü. Anında durdu ve kocaman gözlerle baktı.
İlerde, sarı saçlı, açık buğday tenli, mavi gözlü, yaklaşık 13-14 yaşında duran, 145cm boya sahip, yakışıklı bir genç duruyordu.
Evet bu kişi tahmin edildiği gibi Lian Bao Zi idi.
Elbette ki gelmişti.
Çevresinde iki genç daha vardı ve gülüşüyorlardı.
Bing Lang, kalbinin durduğunu ve karnının ağrıdığını hissetti. Midesi de bulanıyordu. Her an kusacak gibiydi.
Fakat hemen kendisine geldi ve günlerce yaptığı pratiklerin etkisi ile kendisini gülümsemeye zorladı. Dudaklarının kenarı kıvrılırken Lian Bao Zi'nin bakışları da Bing Lang'ı buldu.
Kısacık bir bakışmanın ardından Lian Bao Zi'nin de yüzünde gülümseme belirdi ve arkadaşlarına bir şey söyleyip hemen Bing Lang'ın karşısına doğru yürüdü.
Elini uzatıp konuştu.
-Merhaba, ben Lian Bao Zi, arkadaş olalım mı?
Bing Lang, boğazının kuruduğunu hissetti ve yutkunmakta zorluk çekti. Yine de yüzüne kondurduğu doğal gibi görünen ama sahte bir gülümsemeyle konuştu. Bir yandan da terlemiş, titreyen elleriyle Lian Bao Zi'nin elini sıkıca sıkıyordu.
-Ben de Bing lang.
Ne kadar gergin olduğunu saklamak istese de soğuk soğuk terliyordu. Sanki onlarca gün pratik yapmamış gibiydi.
Lian Bao Zi, hafifçe güldü.
-Sen iyi misin? Merak etme seni yemeyeceğim. Sadece arkadaş olmak istedim.
-Ha.. Haha.. Hahahhaa..
Bing lang kuru bir kahkaha attı. Kendisini zorlayarak konuşmaya çalıştı.
-Tabi.. Tabi ki... Benim de burada hiç arkadaşım yoktu.
Kısa bir süre sessizlik oldu. Sonunda bu sessizlikten rahatsız olmuş olacak ki Lian Bao Zi, elleriyle saçını karıştırdı.
-İletişim bilgilerini vermeye ne dersin? Ben yeni geldim ve yalnız kalmak istemiyorum. Arada buluşur sohbet ederiz.
Bing Lang içinden hiç gelmese de aklında ki planı devreye soktu.
-Tabi olur...
Hemen iletişim bilgilerini Lian Bao Zi'ye verdikten sonra 'benim şu anda acil bir işim var" diyerek hızla kaçtı. Daha fazla durursa işleri berbat edeceğinden korkuyordu.
Lian Bao Zi, kısa bir süre kaçan Bing Lang'ın arkasından baktı. Gözlerinde tuhaf, kötücül bir parıltı vardı. Fakat yakışıklı yüzüyle hem masum gibi görünüyordu hem de muzip...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I want to Revenge! [BL]
Fantasyİntikam almak istiyorum! Bing lang, öldüğü ana kadar kullanıldığının farkına varamamıştı. Sevdiği adam tarafından öldürülmüştü. Kalbi delindikten sonra gözlerini kapattı ve intikam almayı diledi. Bing lang, gözlerini tekrar açtığında geçmişe geri...