Önceki bölüm
Bing Lang aşırı acıkmıştı. Eve girer girmez yemek yemişti. Sonra da pislendiği için banyo yapmış ve hemen yatıp uyumuştu.
Sabah da ağır iş devam etti.
.
.
.
.
3.günün sonunda büyük çukurlar hariç sular temizlenmişti. Depoların hepsi ağzına kadar dolmuştu. Hatta birer kez boşaltılmış ve tekrar doldurulmuştu. Bu kadar su, temiz olsaydı eğer içme suyu olarak kullanılabilirdi. Sonuçta 16.000.000 litre su yapıyordu.Çamurun içinde yürüyorlardı. Çamur bataklığa dönüşmüştü. Ayakları içine gidiyordu. Bazı şanssızlar ise yarı yarıya çamura batmıştı.
Hayat gerçekten de acımasızdı.
Bing Lang, çamur ayakkabısını giyinmiş batmamaya çalışarak çukurlarda ki suyu çekiyordu. Normalde böyle ağır bir iş yapmak istemezdi. Fakat ucunda 35 enerji taşı ödül vardı.
Aslında bu ödüle de bu çile çekilmezdi ama 1 tane bile olsa enerji taşlarına ihtiyacı vardı. Hem yapmamakta diretirse zorla yaptıracaklar ve ödül de elinden kayıp gidecekti.
Bazı öğrenciler, çamurları temizliyordu. Temizlenen yere de başka öğrenciler yeni toprak dolduruyordu.
Herkes harıl harıl çalışıyordu. Ağızlarından küçük küfürler çıkıyordu. Onları kontrol eden çekirdek öğrenciler ise bu duruma gülüyordu.
Gecenin geç saatlerine kadar dinlenme izni verilmiyordu.
Bu kadar çamur ve derin çukurlar kapatılıp temizlenmeliydi. Daha sonra da çimen ekilecekti.
Tarikat yeni ağaçlar dikilmesine de özen gösteriyordu. Felaketten öncesi gibi cennet tarzı bir yer olmalıydı burası.
Bing lang yine geceye kadar çalıştıktan sonra evine gitti ve banyo yapıp yemek yedikten sonra uyudu.
Zaman yavaşça geçti...
On Binlerce insanın çalışması sayesinde 1.haftanın bitiminde ortalık neredeyse düzelmişti. Sadece ormanlık alanda ki dağlardan düşen taşları kaldırmak kalmıştı. Bunu da orta seviye öğrenciler yapacaktı.
Bing Lang, ödülünü alıp evine girdi. Bilekliğinden Qu QuMei'yi aradı ve bekledi. Sonunda ikinci çalışında açılmıştı.
-Xiao Lang, biliyorum endişelendin ama ben iyiyim. 3 ay sonra geleceğim tamam mı?
-Qu abla, neredesin? Ne yapıyorsun?
-Gelince sana anlatacağım. Buradan konuşmak uygun değil.
-Peki tamam. Kendine dikkat et Qu abla.
-Sen de canım. Sakın başını belaya sokma.
Arama bundan sonra sonlanmıştı. Qu QuMei, oldukça acele konuşmuştu. Belli ki önemli işleri vardı. Bing Lang merak etse de daha sonra öğreneceğini biliyordu. Yine de endişelenmeden duramıyordu.
Göz ucuyla Shui Hong'a baktı. Artık küçülmesi 1.90 da durmuştu. Fakat hala uyuyordu. Şimdi bir düşününce 3 ay sonra her şey üst üste gelmiş olacaktı.
Qu QuMei'nin gelmesi, Lian Bao Zi'nin gelmesi ve Shui Hong'un uyanması...
Bing Lang bunu düşününce kendisini garip hissetti. Yaklaşık 4 yıl içerisinde ne kadar da çok şey yaşamıştı.
Buraya 5,5 yaşındayken gelmişti. Yetişime yeni başlamıştı. Sadece bir hiçti. Sonra sistemle birlikte yetişimde ilerleme kaydetmiş, tam 7 meridyenini açmış, bir kaç kişiden intikam almış, Qu QuMei ile iyi bir ilişki kurmuş, 3 kez dağa tırmanmaya çalışıp sonunda da asırlardır tutsak olan Shui Hong'u kurtarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I want to Revenge! [BL]
Fantasiaİntikam almak istiyorum! Bing lang, öldüğü ana kadar kullanıldığının farkına varamamıştı. Sevdiği adam tarafından öldürülmüştü. Kalbi delindikten sonra gözlerini kapattı ve intikam almayı diledi. Bing lang, gözlerini tekrar açtığında geçmişe geri...