Önceki bölüm
Bing Lang düşüncelere daldı. Hala Shui Hong'u affetmiş değildi. Eskisi gibi ona tamamen de güvenemezdi. Çünkü bir kez sarsılırsa asla eski haline dönemezdi.
.
.
.
.
İşte bu kadar kırılgandı güven ve kalp denen şey.En ufak bir darbede mahvolur giderdi.
Bing Lang, kafasını çevirdi ve Shui Hong'a baktı. Onun büyüleyici yüzü afallamasına neden oldu.
Ne kadar zaman geçerse geçsin asla alışkanlık kazanamayacaktı ve bağımlısı olduğu bu ses...
Bing Lang, aşkın gerçekten de çok ama çok korkunç olduğunu düşündü. Biyolojik bir silah kadar tehlikeliydi.
-Bana her şeyi anlat.
-Pekala.
Shui Hong, Ma ailesini ve anlaşmayı anlattı. Daha sonra da onu bayıltıp yaptığı toplantıdan bahsetti.
Bu konuşma akşama kadar sürmüştü.
Sonunda Bing Lang derin bir iç çekti. Gülmek ile ağlamak arasında kalmıştı. Çünkü bu kadar güçlü Shui Hong tıpkı bir çocuk gibi düşünüyordu. Hiç politik değildi.
-Herkesin barış içerisinde yaşayabileceği bir dünya mı? Bu saçmalıktan başka bir şey değil. İntikam daha çok intikamı doğrurur. Bunu bilmiyor musun?
-Biliyorum ama...
Shui Hong hiç intikam almak istememişti. Ona yapılan onca şeyi bile sinesine çekebilmişti.
Bing Lang için ise intikam denen şey bulaşıcı bir hastalık gibiydi. Sen kaparsan çevrene de bulaştırırdın.
-Çocuk gibisin. Pekala senin yerine bu işi ben halledeceğim. Fakat öncelikle iyi bir yemek istiyorum.
Shui Hong başıyla onayladı ve uzayından kalan yiyecekleri çıkarttı. Bing Lang ne varsa hepsini yedikten sonra kendisini yenilenmiş hissediyordu.
-Şimdi beni o insanlara götür. Bir planım var.
-Pekala.
Shui Hong, Bing Lang'ı da alıp toplantı odasına götürdü. Hala toplantı devam ediyordu.
Bing Lang, içeride belirdiğinde yığınla insana göz gezdirdi ve saygılı bir şekilde eğildi.
-Bing Lang, kıdemlileri selamlıyor. Büyüklerim, lütfen beni dinleyin. Sizin durumunuzu anlıyorum. Ben bir dünyalı olabilirim. Fakat kendi ırkımdan acı çektim. Henüz küçük bir çocukken ailem öldürüldü. Ayrıca sizin yerli çocuklarınızdan birisi beni kandırmaya, kullanmaya ve öldürmeye kalktı.
-Kendimi hem sizden birisi hem de sizden olmayan birisi olarak görüyorum. Bazen iki tarafa da ait değilmişim gibi hissediyorum.
-Ailemin gizli bir silahı sayesinde 3 farklı hayatı deneyimledim. Şu anda bir dünyalı olabilirim. Fakat önceki yaşamımda ben sizden birisi, bir yerli olan Gu Yue Ran idim.
- Belki bana inanmıyorsunuz ve saçmalayan küçük bir çocuk olarak görüyorsunuz. Fakat bu doğru. Önceki yaşamımdan kalma karma kana sahip bir çocuğum bile var.
Bing Lang derin bir nefes verdi ve konuşmasına devam etti.
-Ben iki tarafında barış içerisinde yaşayabileceği bir dünyanın olduğuna inanmıyorum. Ayrıca iki taraftan birisinin yok olmasını da istemiyorum.
Yaşlı adamlardan birisi hızlıca konuştu.
-O zaman ne istiyorsun küçük?! Herkesi yok etmeyi mi planlıyorsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I want to Revenge! [BL]
Fantasyİntikam almak istiyorum! Bing lang, öldüğü ana kadar kullanıldığının farkına varamamıştı. Sevdiği adam tarafından öldürülmüştü. Kalbi delindikten sonra gözlerini kapattı ve intikam almayı diledi. Bing lang, gözlerini tekrar açtığında geçmişe geri...