I want to Revenge! [BL]

2.sezon 3.bölüm

Önceki bölüm

-Sana inanmıyorum. Burada normal bir insanın hayatta kalabileceğini mi sanıyorsun? Sen sadece şanslıydın. Baksana şu anda bile vücudun deforme olmuş. Ben yapmasam bile yakında öleceksin.
.
.
.
Lian Bao zi'nin gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Ölmek için çok gençti. Daha zengin olamamıştı. Doğru dürüst mutlu bile olamamıştı. Aile desen o da yoktu.

Hayatını devam ettirmek ve mutlu olmak için paraya ihtiyacı vardı. Zaten bu yüzden Bing lang'ı öldürme emrini kabul etmişti.

İlk başlarda bu görevi kolayca yapabileceğini düşünmüştü. Sonuçta onu tanımıyordu. Yabancı birisini öldürmek sorun olmamalıydı. Daha sonra onunla yakınlaştıkça görevden uzaklaşmaya başladığını da fark etmişti.

Göktaşı düşmeden önce ondan hoşlandığını da öğrenmişti.

Her ne kadar kabul etmesi zor olsada..

Lian Bao zi, Bing lang'ın yanında ilginç bir adam olan Shui Hong'un olduğunu biliyordu. Zamanında onu araştırmıştı. Fakat hakkında bir bilgi bulamamıştı.

Ondan zerre hoşlanmasa da ne zaman görse içinden bir ses Shui Hong'un çok tehlikeli olduğunu söylüyordu.

Haliyle de Bing lang'ın bu felaketten kurtulmuş olması çok olasıydı. Fakat ya kendisi...

Göktaşından şans eseri kurtulsa bile onun yüzünden vücudu hasar görmüştü. Çok yaşaması mümkün değildi. Fakat hala yaşamak istiyordu.

-Efendim yalvarırım beni öldürmeyin. Hala işe yararım. Bing Lang kesinlikle kurtuldu. Hatta yanında Shui Hong denen birisi bile var.

Lian Bao zi, biraz daha yaşamak için yalvardı. Bing lang'a zarar vermek istemiyordu. Fakat yaşamak için onun ismini kullanmaktan da çekinmezdi.

Gizemli adamın yüzünde ki ifade biraz değişti.

-Shui Hong mu? Acaba düşündüğüm kişi mi? Hayır bunun olmaması gerekiyor. Bana hemen onun hakkında bilgi ver.

Lian Bao zi'nin zihni hızla çalıştı. Biraz kafası karışmış olsa da yaşama dair bir ipucu bulduğuna emindi.

-O adam sürekli Bing lang ile yaşıyor. Kim olduğu hakkında pek bilgi bulamadım. Görünürde Rue Ji'nin evlatlık oğlu ama ben buna inanmıyorum.

-Yaklaşık 170 boylarında. Beyaz bir teni var. Uzun kızıl saçlara ve yeşil gözlere sahip. Tehlikeli ve gizemli bir adam.

Gizemli adam düşüncelere daldı. Bu tarif ona belli birisini hatırlatıyordu. Şimdi bir düşününce onun bu tarikatta tutsak olması gerekmiyor muydu?

Fakat düşündüğü kişi ise...

Shui Hong isminde bir çok kişi vardı. Belki de düşündüğü kişi olmayabilirdi.

-Başka ne biliyorsun?

Lian Bao Zi, dikkatlice düşündü.

-Gerçekten de hakkında fazla bir şey bilmiyorum. Fakat dikkatimi çeken bazı gariplikler var. Mesela Shui Hong, Bing lang ile yaşıt gibi duruyor. Fakat o gereğinden fazla olgun davranıyor. Ayrıca Bing lang ona bazen kıdemli diyor. Saygısızlık yapmıyor. Tuhaf bir adam ve sadece bir his ama... Sanki antik bir canavara benziyor.

Lian Bao zi, her şeyi öttü. O adamda bir tuhaflık olduğunu biliyordu ama bunun ne olduğunu anlayamamıştı. Nereden bilecekti ki onun binlerce yıl önceden kalma ölümsüzlüğe yakın birisi olduğu!?

Gizemli adam bir anda gülümsedi.

-Belki de düşündüğüm kişi olabilir. Pekala Bing lang ile yakınım demiştin değil mi? Biraz daha yaşamana izin veriyorum. Onu bul ve bana yanında ki Shui Hong denen adam hakkında bilgi getir.