28.bölüm

365 64 44
                                    

Önceki bölüm

-Oh, zavallı bebeğim. Rue Ji senin şoka girdiğini söyledi ve beni çağırdı. Ben de hemen izin aldım. Tabi ihtiyacın olabilecek eşyaları almak istediğim için evine girdim ve... Usta Shui'yi de yanımda getirdim.
.
.
.
.
Odaya bir sessizlik çöktü. Herkes birbirine bakıyordu.

Rue Ji, Shui Hong'a, Qu QuMei, Bing Lang'a, Bing Lang, Shui Hong, Qu QuMei ve Rue Ji'ye...

Bakışlar birbirleri üzerinde değişip durdu. Sonunda Bing Lang o mantıklı soruyu sordu!

-Shui Hong, neden bana sarılıp duruyorsun?

Rue Ji de hemen söylendi.

-Evet! Ondan uzak dur!

Shui Hong, yarım bir gülümsemeyle söylendi.

-Benden taşan enerji insan bedeni için faydalıdır. Vücudu ve zihni rahatlatır. Daha çabuk iyileş diye sarılıyordum.

Rue Ji, öfkeyle bağırdı.

-Duymak istemiyorum. Ayrıl babamın yanından seni... Seni... Tuhaf adam!

Bing Lang, Shui Hong'un kollarından ayrılırken hafif bir baş dönmesi hissetti. Yine de fazla umursamadı.

-Su ve yiyecek getirin.

Qu QuMei, hızla bu garip ortamdan uzaklaştı ve Bing Lang için hazırladığı sebzeli çorba ve yumuşak eti getirdi.

Hepsi bir tepsiye koyulmuştu. Yanında da koca bir bardak su vardı.

Bing Lang gülümsedi ve önce suyun hepsini içip iştahla yemekleri yedi. Gerçekten de Qu QuMei harika bir aşçıydı.

Karnı doyduktan sonra kendisini daha iyi hissediyordu. Sonra bir anda aklına tarikattan aldığı iznin bittiği geldi ve somurttu. Şu anda bir kaçaktı. Kesin geri döndüğünde ceza alacaktı.

-Qu abla, benim iznim çoktan bitti. Geri dönmem gerekiyor.

Qu QuMei, nazikçe gülümsedi.

-Bu konuda endişe etme. Sana kendi iznimden 10 gün verdim. İyice dinlen. Sonra döneriz.

Bu sözler Bing Lang'ı rahatlatmıştı. Yani ceza almayacaktı. Bir sürelik sessizlikten sonra konuştu.

-Biraz yanlız kalabilir miyim?

-Tabi ki!

-Elbette!

-Evet, biraz dinlen baba.

Herkes onaylayıp gitti. Bing Lang yalnız kaldıktan sonra derin bir iç çekti. Son 1 ay içerisinde baya olay yaşamış ve gerçekleri öğrenmişti.

Sistemin ona verdiği geçmiş yaşam hapını aldı ve kısa bir tereddütün ardından ağzına attı.

Bilinci bulanık hale gelirken zihninde yeni anılar belirdi.

Gu Yue Ran olduğu zamanlara ait...

Dakikalar sonra bir çok yeni anıya sahipti. Gözlerini yavaşça açtığında hafif bir bilgelik ışığı parladı. Farklı bir hayatla bir kaç on küsür yılı yaşamıştı.

Yaşanmışlıklar insanları olgunlaştırırdı. Bing Lang da aniden daha olgun olmuştu. Artık düşüncelerinin ve duygularının üzerinde ki etkisi daha azdı. Yani tekrar gidip de amcalarına bodoslama dalacak hali yoktu.

Yine de Bing Lang'ın karakteri fazla değişmemişti. Çünkü Gu Yue Ran da Bing Lang da kendisiydi. Farklı hayatlara sahip olmak onun kişiliğini gerçekten de değiştirememişti. Çünkü özü aynıydı.

I want to Revenge! [BL] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin