I want to Revenge! [BL]

34.Bölüm (1.Sezon Finali)

Önceki bölüm

-Happşuu... Çe... Kil... Hapşu...

Shui Hong'un sırtında boydan boya bir totem dövmesi vardı!
.
.
.
.
.
Bing Lang, aradığını bulunca hızla banyoya koştu ve tüm kıyafetlerini çıkartıp duş aldı. O sırada Shui Hong da hapşurarak evi havalandırıyordu.

Shui ailesi erkekleri, yang niteliğinde üstünlerdi. Bu yüzden de yin niteliğinde olan çiçeğe alerjik reaksiyon gösteriyorlardı. Ne kadar güçlü yang bünyeleri varsa alerji de o kadar da güçlü oluyordu.

Zamanında bazı aileler, yeni doğmuş Shui ailesi bebeklerinin yanına yin çiçeği koyarak onlara suikastler düzenlerlerdi.

Bu ciddi bir alerjiydi!

Totem dövmesi ise atalarını yad etmek içindi. Şans getirdiğine inanıyorlardı. İlk Shui atasında var olan ve onun da çocuklarında ve torunlarına...

Bunları bilen sayılı kişi vardı zamanında. Şu anda ise sadece tek bir aile biliyordu. O da Shui ailesinin hizmetçilerinin olduğu aileydi. Nesilden nesile onlara hizmet ederlerdi. Bu yüzden de bilmeleri çok normaldi.

15 dk içerisinde Bing Lang odaya geri dönmüştü. Shui Hong'un daha iyi olduğunu görünce de rahat bir nefes vermişti.

-Bana neler olduğunu anlatabilir misin?

-Zaten başka çarem kalmadı.

Shui Hong, Bing Lang'a her şeyi açıkladı. Alerjisinden dövmesine kadar...

Ondan bir şey saklayacak değildi. Şu ana kadar anlatmamış olması, böyle bir şeyin olacağını tahmin edememesinden kaynaklanıyordu.

-Anlıyorum, neyse ki bunu da atlattık. Artık tarikatta aramaya çalışmazlar seni.

-Sanırım.

Zaman yavaşça geçti...

Bir yıl... İki yıl...

İki yıl içinde Bing Lang, başlangıç kaynak aleminin 6.aşamasına ulaşmıştı. Sonuçta elinde bolca kaynak vardı.

Shui Hong, aldığı tüm kaynakları Bing Lang'a veriyordu. Çünkü onun ihtiyacı yoktu.

Bing lang, meridyen açma hapı sayesinde 16.meridyenine de kavuşmuştu. Fakat daha önceden bu hapın aynısını kullandığı için onu 20 enerji taşıyla desteklemek zorunda kalmıştı.

Nereden nereye...

Yaklaşık 10 meridyenini açmıştı!

17 yaşında geldiği için pek bir şey değişmemişti. Fakat dış görünüşü biraz değişmişti. Artık bebeksi görünmüyordu. Yüz hatları tamamen oturmuştu. Boyu ise 176 olmuştu. Muhtemelen 180'e ancak ulaşırdı.

Bu değişimin dışında...

Lian Bao Zi'nin artık ona küçük temaslarda bulunması da vardı.

Garip bir şekilde Lian Bao Zi, sürekli Bing Lang'a temas etmenin bir yolunu buluyordu. Konuşurken saçına ya da eline dokunuyordu. Bazen de görmemiş ayağına yatıp çarpıyordu.

Nadiren de olsa Lian Bao Zi'nin eli Bing Lang'ın göğsüne ya da kalçasına geliyordu. Onda da sahte bir özür ve kahkaha vardı.

Bing Lang, bunun cidden tuhaf olduğunu düşünmüştü. Daha önce hiç böyle bir şey yaşanmamıştı. Geçmişte onun peşinden kendisi koşardı şimdi ise Lian Bao zi koşuyordu.

Arada ki tek fark temas idi.

Bing lang asla dokunmaya çalışmamıştı!

O sadece sevmişti!